KAİ LANE: Başlangıç

Bölüm 74 Ve 75: Dünya Turnuvasının Kararı

Orion evine gittikten sonra diğer gençler yollarını başka bir yere çevirmişti. Gittikleri yer 1. Sınıfların bölgesi değildi! 2. Sınıfların bölgesine giriyorlardı!! Görünüşe göre hiçbiri Kai'ın düşündüğünü düşünmemiş. Onun yerine kendilerinden daha güçlü birinden yardım almak istemişlerdi. 10 kişi hızlı hızlı ilerlerken duelloda olanlar Akademiye yayılmaya başlamıştı.

"Ne!? Reina'yı yemişler mi?!?"

"Ne yemesinden bahsediyorsun aptal! Yenmişler. Ama hala nasıl olduğunu anlayamıyorum. Reina yeşil yıldırımdaydı!! Kim onu yenmiş olabilir ki?!"

"Sizi aptallar!! Dünyadan haberiniz yok!! 1. Bölgede 1. sınıfların şampiyonu onu yenmiş!! Pek de şaşırtıcı bir gelişme değil bu!!"

"1. Bölgeden biri nasıl Reina'yı yenebilir!! Hem de 1. sınıf!! Yanlış duymadığına emin misin?!?"

"Aptal!! Tabi ki eminim seni cahil!! 1. Bölge Turnuvasını kazanan o çocuk yeşil yıldırımın zirvesinde!! Onun için Reina'yı yenmek bebek oyuncağı."

Konuşmalar böyle devam ederken 10 kişilik grup çoktan 2. Bölgeye ulaşmıştı. 10 kişiden biri kaygıyla konuştu.

" Gerçekten bunu yapmak zorunda mıyız? Başka bir şekilde halledemez miyiz? Neden Alvar? "

Diğerleri arkadaşlarının sözünü duyunca umutsuzca başlarını salladılar.

"Başka kimi bulabiliriz ki? 3. sınıflar ile bir bağlantımız yok. 2. sınıflarda ise Kai'ı yenebilecek tek kişi Alvar. Ne de olsa 2. sınıfların şampiyonu." dedi biri.

"Bu kadar korkma. Sadece yardım isteyeceğiz." dedi başka birisi. Korkak çocuk ise bu sözlere öfkeyle yanıt verdi.

"Sanki sen korkmuyorsun! Hanginiz korkmuyor! Alvar küfürbazın önde gideni! Bazen çok garip davranıyor! Onun keşiş olduğuna inanasım gelmiyor! Gerçekten çok garip bir çocuk." dedi korkak çocuk.

Tam o sırada korkak çocuk karşısındaki arkadaşlarına baktığına hepsinin titrediğini gördü. İlk başta neler olduğunu anlamasa da sırtında hissettiği aura ile o da titremeye başladı. Biliyordu. Bu aurayı tanıyordu.

" Daha mavi yıldırımın zirvesine yeni geçmiş kıçı kırık bir velet bana hakaret mi ediyor?! Bok herif! Canına susamışsın gibi geliyor bana!"

Konuşan genç korkuyla titrerken arkasına döndü ve karşısında ki kel çocuğa baktı. İri ve güçlüydü. Sert bakışları vardı ve elinde bir südyen vardı. Kim bilir hangi evden çalmıştı. Südyeni bir kenara fırlattı ve aurasıyla bu çocuklara yaptığı baskıyı arttırdı. Vücudundan yayılan aura çocukları deli gibi korkutuyordu. Sonunda cesaretini toplayan biri konuşmaya başladı.

" A-Alvar ş-şey... B-biz sana bir şey soracaktık. "dedi. Alvar öfkeli bakışları ile çocuğa bakarken yüzü değişti ve biraz şüpheye düştü. Diğerleri Alvar'dan ne kadar korksa da bunun asıl sebebi her zaman Alvar'ın davranışları olmuştu. Alvar'ın görünüş olarak korkutucu bir yanı yoktu.

Alvar merakla önündeki çocuklara bakarken tek kaşı havaya kalktı ve;

"Yüce keşişe ne soracaktınız?"

Yüzündeki nazik gülümseme ve iyi tavrı onu daha korkutucu kıldı.

Alvar'ın 180 derece dönüşü ile 10 genç kan kusacaktı. Böyle terbiyesiz birinin kendine böyle bir lakap takması gerçekten insanlara kan kusturuyordu. Buna rağmen kimse ona bir şey söyleyemiyordu. Alvar'ın 2. Bölgeden çıktığı pek görülmezdi. Hatta 2. sınıfların bölgesinden çıktığı bile çok nadir olurdu. 3. sınıflar veya daha üstü onu hiç görmemişti. Tabi ki Alvar da onları hiç görmezdi. Alvar'ın bu zamana kadar kendinden güçlü karşılaştığı tek insanlar öğretmenleriydi. Michael'ın üvey oğlu sayıldığından öğretmenler de ona zorbalık yapamazdı.