Bölüm 40: Merak

996 126 7
                                    

Kai Auron tarafından tekrar işkence vari bir eğitime mahkum edildi. Auron ona acımadı. Onu yordu ve terletti. Kai psikolojisinin bozulacağını hissettiğinde anılarında bozulma hissetti. Auron anılarını kırpmıştı. Böylece işkence dönemleri aklında fazla kalmadı. Auron sınırlarına ulaştığında anılarını keserek Kai'ın sınırlarını geliştirdi.

" İç şunu! "Kai Auron'un elinde olan bardağı alıp içerken içine biraz daha güç doldu. Bu göldeki beyaz sıvıydı. Kai onu içtiği anda böbreklerine kadar yandığını hissetti. Damarlarından taşan enerji ile boğuştu. Kai bu enerjiyle beraber zihinsel dayanıklılığını arttırmaya çalıştı. Fakat en sonunda kıçından tekmelendi ve Auron onu göle attı.

***

Uyandığında kendini güzel bir kadının karşısında buldu. O enfes bacaklar, akıl almaz figür ve titreten bakışları ile bir Tanrıça olmalıydı. O seksi kadın kalbindeki Emma'nın görüntüsünü tamamen parçalayabilecek kadar güzeldi.

" Sanırım Auron senin reflekslerini geliştirmemi istiyor. Aslında mantıklı. Benim yapmam daha iyi olacaktır. Hem merek duygun da gelişir. " Diana bir anda Kai'ın önünde durduğunda Kai'ın kalbi yerinden çıkacak gibi oldu.

Diana altın sarısı saçlara sahip tatlı bir yüzü olan 2 metrelik olağanüstü bir kadındı. 2 metre olması onun tatlığını bozuyor muydu? Saçmalamayın! O kıtalar arasında savaş başlatabilecek kadar güzeldi!

" Seni ormana yollayacağım. Diğer taraftan çıkmaya çalış. Anlaşıldıysa yürü bakalım." Diana Kai'ın sırtıma hafifçe vurdu. Vuruş Auron'un tekmesinden farklı değildi. Sonuç da değildi.

Kai yerden kalkarken üstünü silkelemeye başladı. Çoktan Diana'nın güzelliğini unutmuştu bile. Hatta ona bu kadar sert davrandığı için sinirliydi de. Fakat bütün bunların sadece Diana'nın görünüşünü unutmasından kaynaklandığını biliyordu.

Kai ormana girmişti fakat ormanın nasıl göründüğünü bilmiyordu. Daha başını çevirip oluşan ormana başlamadan Diana tarafından fırlatılmıştı.

" Beni fazla küçümsemiyor mu? Yeteneklerimle ormanda yönümü bulmanın zor olacağını mı düşünüyor? "

Kai bir adım attığı anda yerin altından bir mayın belirdi ve patladı. Kai havaya uçarken lanetler ediyordu.

Kai yerden kalkıp bir kez daha ilerlemeye çalışırken bu sefer de devasa bir kaya onu ezdi.

Bir adım daha attığında mızraklarla dolu bir çukura düşmekten kıl payı kurtuldu.

Bir adım daha attığında bir anda üstüne mermiler yağmaya başladı. Minigun mermileri bazı yerlerini delerken Kai'ın atış mesafesinden kaçması bayağı bir uzun sürmüştü.

Her ölüme yaklaştığında ormanda r yağmur başlamış ve onun bedenindeki yaraları sanki sıradan kirlermiş gibi toprağa akıtmıştı.

Kai derin derin nefes alırken bu sefer ne olacak diye ödü kopuyordu.

Bir adım daha attığında bir tık sesi geldi.

Kai'ın arkasından hırlama sesleri geldi. Kai titredi. Kalbi yerinden çıkacakmış gibi hissediyordu. Arkasına dönmeye korktu.

'Lütfen arkamda canlı bir şey olmasın.'

Kai köpeklerden oldukça korkardı. Kurtlardan da. Aslanlardan da. Vesaire vesaire...

Burada hiçbir gücü yoktu ve her adımında tuzaklar daha da zorlaşıyordu. Sahip olduğu hız ve güç bile yoktu. Normal bir insandan farkı yoktu.

Kai arkasına dönerken onları gördü. En az 20 tane 2 metrelik kurt ona bakıyordu. Hepsinin ağzını suyu akıyordu.

"Siktir!!" Kai arkasına bakmadan kaçarken kurtlar da onun peşinden gelmeye başladı. Kadın görmüş abazalar gibilerdi.

KAİ LANE: BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin