Bölüm 147: Kai Ve Ölümsüz Ejderha (2)

591 84 33
                                    

Bart tüm evrenlerdeki en güçlü varlıklardan biriydi. Bu onun ne kadar güçlü ve ölümden uzak olduğunu kanıtlıyordu. Onun bütün atomları parçalansaydı bile ölmezdi. Ölümsüz Ejderha boşuna bu adı almamıştı. O bir ejderhaydı ve en güçlü ejderha olarak o Ejderha Atası ünvanını alarak Ataların tarihini başlatmıştı.

Tarih boyunca Bart kadar yaşlı sadece iki kişi hayatta kalmıştı. Biri Ataların yüce lideri ******* idi. Bu adam bütün tarihte gelmiş geçmiş en güçlü kişi olarak bahsedilirdi. Bir çok gelişimci onun büyük son olarak düşünülen 10. seviyeye ulaşacağına inanıyordu. Bart bile onu bir dövüşte yenebileceğine tam olarak inanmıyordu. O yaşlı adam göründüğünden çok daha korkunçtu.

Ama bir gizem ve sır perdesinin ardında kayboldu. Böyle güçlü birinin kaybolmasındaki tek sebep 10. seviyeye geçmeye çalışırken ölmüş olmasıydı. Kimse birinin onu öldürebileceğine inanmıyordu. Nasıl inanabilirlerdi!? O adam tarihin en güçlü insanıydı!! Hayır! Sadece insan değil, En güçlü Atasıydı!

Ne kadar Bart ona ne olduğunu bilse de yapacak bir şey yoktu. Bart onun her şeyi göze aldığını biliyordu. Onu bu hale getiren kişiyi de tabii ki. Her an pişmandı. Belki de onu dinlememeliydi. Kimseye güvenmeyen Bart neden kendi dışında bir başkasının dediğini yaptı? Neden hiçbir zaman duyguları ile hareket etmezken bu sefer duygularının uşağı olmuştu. Belki de doğru olanı yapmıştı? Ama Bart bunu asla anlamayacaktı. O bir çok yönden bilge sayılabilirdi fakat yaşına göre o hala fazla çocuksuydu. Ve ne yapması gerektiğini bilmiyordu.

" Neden?!?!?"

Bart yumruğunu mağaranın duvarına vurdu ve öfkeyle bağırdı. Onun tek bir yumruğu ile bütün yeryüzü sallanmıştı. Sadece elini sallayarak gezegenleri yok edebilirdi fakat bunu yapmadı. Trilyonlarca yıl sonra artık kendini bıraktı ve kafasını kaldırıp mağaranın tepesine baktı. Şu anda Kai ile konuştuğu yerde değildi. Mağaranın daha ilerlerinde gökyüzünden düştüğü yerdeydi. Mağaranın üzerinde bir insanın geçebileceği büyüklükte bir delik vardı. Bart ise başını kaldırmıştı ve hafifçe sırıtarak o ışıl ışıl parlayan yıldızlara baktı. 

" O yıldızlara kaç kere gittiğimi bile hatırlamıyorum...."

"Ama onca zaman sonra yıldızlar ilk kez bu kadar güzel geliyor."

Bart başını çevirdi ve o sarı saçları ile gülen yakışıklı çocuğu hatırladı. O biraz meraklı  biraz korkaktı. Bazen gereksiz yere heyecanlanırdı bazende fazla aşık. Çok öfkelendiği zamanlar olurdu fakat sakinleştiğinde yaşlı bir bilge gibi huzurlu olurdu. Aralarında sadece bir yaş vardı fakat Bart ondan çok şey öğrenmişti.

"Bart! Bak yıldızlar ne kadar güzel!"

Sarı saçlı çocuk heyecanla konuştuğu anda Kızıl saçlı ve Yeşil gözlü umursamaz bakışlı olan çocuk bakışlarını ona çevirdi ardından çimenlere uzanırken onun dediği gibi gece karanlığında ışıl ışıl parlayan yıldızlara baktı. Fakat bu yıldızlar Kai'ın zamanından çok daha farklıydı. Sanki evrenin doğuşu gibi bir gösteri vardı karşılarında.

Buna rağmen Bart sadece kısa bir süre bu manzaraya bakmıştı. Ardından geri kılıcını bilemeye dönmüştü. Her gün bunu görüyordu ve artık bu manzara onu sıkmaya başlamıştı.

Ağabeyi ise onun aksine hala heyecanla yıldızlara bakıyordu. Yumruklarını sıkmıştı ve gözlerindeki ışık 40 km öteden bile bir yol bulma aracı olarak kullanılabilirdi. 

Bart neden onun hala bu şekilde baktığını anlayamıyordu. Ağabeyi bu yıldızları sayısız kere görmüştü. Neden hala bu kadar heyecanlanıyordu?

KAİ LANE: BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin