KAİ LANE: Başlangıç

Bölüm 76 Ve 77: Kai Ezer!!

Bütün bunlar yaşanırken akademide de gün devam ediyordu. Bir gün içinde bir sürü şey olsa da daha olacaklar bitmemişti.

"Neden çocuğu o kadar kötü yaraladın ki?" dedi Emma. Söyleyiş şekli Kai'ı azarlar gibiydi. Kai ise bu durumdayken Emma'ya karşı sesini bile çıkaramıyordu. Boynunu bükmüş küçük bir çocuk gibi duruyordu.

"Yanlışlıkla oldu. O fazla güçsüzdü." dedi Kai. Gerçekte, bu sözler saçmalıktan başka bir şey değildi. Kai gücü üzerinde kontrol sahibiydi ve açıkça Reina'yı öylesine yaralamak kendi kararıydı fakat buna karşı üzgün hissetmemesinin acımasızca olduğunu biliyordu. Bu yüzden yapan söylüyordu. Emma'nın ve diğerlerinin ondan haklı gerekçelerle uzaklaşmasını istemiyordu belki de.

"Ne demek çok güçsüzdü?! O çocuk bizden daha güçlüydü! Biz de mi çok güçsüzüz?! " dedi Emma. Fakat bu sözler söylenmemeliydi çünkü Emma haklıydı. Onlar gerçekten çok güçsüzdü. Hatta Kai bu durum yüzünden onlara yardımcı (!) olmak istemişti. Emma da hatırladı. Konuşması biter bitmez söylediklerinden pişman oldu. Aynı zamanda Kai'ın yüzünde de çocuksu bir gülümseme oluştu. Az önce Kai çocuk gibi büzülürken bu sefer Emma büzülüyordu. Kai arkasına döndü ve titreyen 3 diğer arkadaşını gördü. Yüzündeki sırıtış büyürken konuşmaya başladı.

"Sizin bir de o mesele vardı değil mi? Size bir ceza verecektim ben. Merak etmeyin ceza olsa da bu ceza sizin gelişiminizi yükseltecek. Bugün hazır olun yarın 2. Bölgeye gelmeyeceğiz. Sizin için çok eğlenceli planlarım var."

Kai konuştuktan sonra başını havaya atıp kötü adam kahkahası atmaya çalıştı. 5 kişi çıkışa doğru yürürken 4'ü yere baka baka yürüyordu. Kai önlerinde bir kabadayı gibi gülümsemesi ile bir o yana bir bu yana bakıyordu. Burada herkesi tokatlayacak güce sahipti. Bazen Jack ve Kevın, Emma'ya öfkeli bakışlar atıyordu. Yine de Melony yanlarından ikisini de dizginleyebiliyordu.

Bu sırada Jack Kai'ın hakkında bazı şeyler anlattı. Onun eğitim arzusunu ve kazanma hırsını.

Emma ve Melony, Kai hakkında öğrendikleri şeylerle şaşkına döndüler. Bir insan bu kadar hırslı olabilir miydi? Melony, Kai'a bakarken bir idol görüyordu. Kesinlikle izinden gideceği bir dost. Emma ise hayatını geçirmek istediği aşkını görüyordu. Yine de bunu kendine itiraf edemiyordu. Bu yüzden iki tarafın da birleşmesine daha zaman vardı.

Ya da belki de hiç birleşmemelerine?

Onlar böyle konuşmaya devam ederken akademi binasından dışarı çıkmışlar ve akademinin bahçesinde yürüyorlardı. Çimenlerin üstünde gittikleri her bir adım kalplerini huzur ile kaplıyordu. Kai sırf bu yüzden bu yoldan gitmek istemişti. Bu yol onun gelişimi için olağanüstü bir yerdi. Huzur patikası gelişim için harikaydı.

"Hey, çocuk bir buraya bak hele!!"

Sesleniş ile Kai ve diğerleri sesin geldiği yöne baktılar. Yüzlerinde her zaman ki gibi umursamaz bir bakış vardı. Bu seslenişin iyi bir şekilde söylenmediğini bir aptal bile anlayabilirdi. Küçümser gibi söylenmiş bir sözdü bu.

Kai ve diğerleri onlara bağıran kişiye baktıklarında biraz şaşırdılar. Bu adam bir keşişti! Kafasında tek tel saç olmayan bir keşiş. Gencin görünüşü yüzünden Kevın ve Kai kendini tutmaya çalışırken Jack'in yüzünde bir gülümseme kızlarda ise herhangi bir belirti olmamıştı.

Kai ve diğerleri etrafa baktıklarında yoğun insan topluluğunu gördüler. Hepsi de neler olacağını izlemek için bakıyordu. Görünüşe göre ünlü biriydi. O sırada genç keşiş konuştu.

"Hanginiz Kai? Çıksın ortaya ona meydan okuyorum. Saklanmaya falan çalışma seni bulurum. Yüce keşişle dö-"

"Tamam"dedi Kai. Sakin adımlarla öne çıkarken herkesin gözü onlardaydı. Alvar ise bu duruma şaşırmıştı. Bu kadar çabuk kabul etmesini beklemiyordu. Sadece 1. sınıf değil mi? Kai'a bakarken yüzünde bir gülümseme oluştu.