KAİ LANE: Başlangıç

Bölüm 162: Bir Dosta Elveda Ve Son Seferin Dönüşü

Kai ne kadar doğrudan gidip Avcıların üssünü basıp onları yok etmek istese de bunu yapamazdı. Emma haklıydı. Bu güçleri öğrendiğinden beri bir sorun olduğunu öğrendiği her anda kaslarını konuşturdu çünkü onun üstün bir gelişim hızı vardı ve o çok kısa sürede Yarım Adım 2. Basamak olmuştu. O Son Kral Katiliydi. 6 Milyon Ruhu bir bedene toplayan Efsanevi bir bireydi. Ölümsüz Ejderha'nın Kan Bağına sahipti. Saf Türk kanına sahip gelmiş geçmiş tek kişiydi. O Kadim Çift Parmak Dünya Kesiş Sanatına çalışıyordu ve dünyada nadiren görülen Kara Yıldırımların Kralıydı.

O yaşayan bir Efsaneydi. Dürüst olmak gerekirse böyle birinin asla doğmaması gerekirdi. Yetenek seviyesi Kadim çağlarda ki İlk Atalar kadar yüksekti.

Bu yüzden Kai da her zaman gücüne güvenmiş ve hep ezip dökmeye odaklanmıştı ama bir şeyin farkına yaptığı onca aptallıktan sonra varmıştı.

O hala çok gençti.

Kai 18 yaşını geçeli sadece bir süre olmuştu ve onlar Dünya Turnuvasına geleli neredeyse 3,5 yıl olmuştu. Açıkçası bu 3,5 yılın dışında Kai'ın pek de tecrübesi ve gücü olduğu söylenemezdi.

Gerçek doğa ile kıyaslanırsa belki de Kai 2. Basamağa yeni geçmiş sıradan biri ile dövüşebilirdi.

Belki de dövüşemezdi? Dış dünyayı bilmeyen Kai Lane için bu anlaşılamazdı.

Ama şu anda Kai hala çok gençti. Ve güçlenmesi gerçekten biraz zaman alacaktı. Bir yüz yıl sonra belki de Kai'ın daha fazla korkması gerekmeyecekti.

Jack Atlantia Şehrinin içinde bir binanın içinde yatıyordu. Atlantia çok geniş bir şehirdi ve bu şehiri modern dünyadaki bir şehir ile eşleştirebilirdiniz. Bu şehir şu anda yapım aşamasındaydı. Ve insanlar toplanarak enerjilerini Kullanarak yeni yapılar oluşturuyordu. Buradaki enerjinin yoğunluğu onların gelişim hızını da çok yükseltmişti. Ve şu anda şehirde 3 Yarım adım 2. Basamak Gelişimci vardı.

Lena ve Kai güçlü olsa bile Jack şu anda ağır yaralarla kaplıydı. Jack'in nasıl Yarım Adım 2. Basamak olduğu ise şu anda bilinmeyen bir konuydu. Jack sadece Mor Yıldırımın Ortasındaydı. Alan ile gittikten sonra neler olduğunu kim bilebilirdi?

Tabii ki bunun iki nedeni vardı. Yamyam Kral Yarım adım 2. Basamaktı. Jack onun gücünü puslu hırsız yeteneği ile emebilmişti. Çok fazla olmasa da o Mor Yıldırımın Zirvesine ulaşmıştı.

Diğer nedense Alan'dan aldığı enerjiydi. Alan'ın Yeşim gözünü, potansiyelini ve onun enerjisini almıştı. Bu enerji Alan'ın yıllarca biriktirdiği enerjiydi. Bu onun gelişim tabanıydı. Jack ve Alan'ın enerji tabanı üst üste binince ise Jack garip bir şekilde Yarım adım 2. Basamak olmuştu.

Şimdi Lena onu iyileştiriyordu. Ve bir kaç kişi de Jack'in iyileşmesini bekliyor ve onu koruyorlardı. Dünya Turnuvasında ona öfkelenmiş biri gelip de Jack'i öldürmeye çalışırsa bu tehlikeli olabilirdi. Jack en ufak harekette ölebilecek kadar zayıftı.

Ama o alanın içinde Kai ve Kevın yoktu. Onlar Alan'ı bulmak için Jack'in izlerini takip etmeye başlamışlardı. Bunu çok az insan biliyordu. Eğer aralarında bir ajan varsa bu Kai ve Kevın'ın ölümüne sebep olabilirdi. Ajan Kai ve Kevın'ı söyler ve Avcılar da onları tuzağa düşürürdü.

Jace, Melony ve Milah gibi bir kaç figür ise hala Kızılyıldırım şehrindeydi. Onlar son sefer için beklemişti. Onlardan hala bir haber olmasa bile güvende olmalıydılar.

"Yaklaştık Kai."

Kevın yerdeki izlere bakarken gökyüzüne bakan Kai'a baktı ve söyledi. Kai ise kararmış gökyüzüne bakıyordu. Bulutlar toplanmıştı ve bu bölgeye kış yaklaştığından yağmur oranı yüksekti.