Bölüm 37: Enerji Ustasının Hikayesi

988 133 0
                                    

"Bu olay 6 yıl önce oldu. Ben 10 yaşındaydım. Aşk duygusunda olağanüstü bir başarım vardı-"Kai şaşkınlıkla Jace'in lafını kesti.

"Ama sen korkuya sahipsin. Nasıl o zamanlar aşk duygusuna sahip olabilirsin." Jace gülümsedi. O anılar artık ona acı vermiyordu. Kai'ın sözleri ona uzun zaman önce fark etmesi gereken şeyi fark ettirmişti.

"Ben 10 yaşındayken yeşil yıldırıma ulaştım. Ama 4 yaşında eğitime başlamıştım. Yani 16 yaşında en fazla turuncu yıldırımda olmam gerekiyordu. Tabi ki benim o zaman ki dahi halimle... O zamanlar Lenayı severdim. Michael'ın savaşta hayatını kaybetmiş bir arkadaşının kızıydı. Michael bu yüzden ona bir baba şefkati ile davranırdı. Onunla da Michael sayesinde tanıştım. Zaten bu yüzden çok güçlü olmuştum. Ona aşık oldum. O zamanlar küçük bir çocuktum ve aşkın ne demek olduğunu bilmemem gerekiyordu. Buna rağmen çok yetenekliydim. 14 yaşında ki dahiler benden hoşlanmazdı. Yine de aşırı derece de kibirliydim. Kimse bu kibri benden söküp alamıyordu. Lena bile. "

"Benim annem beni doğururken öldü. Bende babamla yaşadım. Bir gün babam bir göreve gitti. Babam genç birisi değildi. Genç olmakla alakası olmayan biriydi. O zamanlar 83 yaşındaydı. Fakat bildiğin gibi yaş bizde çok farklı. Güçlendikçe yaşlanma o kadar azalıyordu. Yine de babam büyük bir dahi değildi. Sadece çok zekiydi. Sadece mor yıldırımın başında bir adamdı Ama zekası onu 2. duygusunu almış insanlardan kurtarmıştı. O huzur duygusuna sahipti. Nasıl güçlenebilirdi ki? "

" Yine de azimliydi. Asla pes etmedi. Bu yüzden Michael onu gençken çırağı olarak aldı. 83 yıllık hayatında yapabildiği en fazla mor yıldırımdı. Eğer 2. duygusunu alabilseydi. Göklerin üstünde bir dahi olurdu. Benimle aynı seviyede bir dahilik. "

" Ben ise kibirlendim. 30 yaşımda bende mor yıldırım olabilirdim. Babamla aynı güçte olabilirdim. Babam bir gün göreve gitti. Çok özel bir görevdi. Oldukça yetenekli küçük bir çocuk hakkındaydı. Avcıların kraliyet soyundan geliyordu ve evinden ağabeyi ile kaçmıştı fakat ağabeyi yarı yolda ölmüş, o da delirmişti. Yine de çok yetenekliydi ve delirmesi ile beraber hafızasında problemler meydana geldiğinden gelişimciler onu kendi saflarına çekmek istedi. Gizlice bende babamla gittim. Hayatımda ki en büyük pişmanlığımdı. "

" Oraya vardık. Ben onlardan ayrıldım. Uzaktaki bir bölgeye ilerledim. Orada kraliyet muhafızlarından birini gördüm. Anında beni görmüştü. Ona saldırdım. Hmph, hiç fayda etmedi. Bana bir tokat attı. Yüzümdeki bütün kemikler kırıldı. Havada uçup duvara yapıştığımda ise kırılmayan kemiğim kalmamıştı. Babam geldiğinde beni gördü. Hiç düşünmeden saldırdı. Onun kılıcı cehennem kılıcı olarak bilinirdi. Kılıcı yapan demirci huzur duygusuna sahip olsada kılıç olağanüstü bir güce sahipti. Onu yapan kişi yaparken canını verdi. Üstünden alevler çıkardı. Fakat kimse o kılıcı göremedi. Görenler ise hiç bir zaman yaşamadı. "

" Onunla savaştı. Adam Mor yıldırımın zirvesindeydi. Neredeyse 2. duyguya yarım adım olacaktı. Ama babam onunla eşit dövüşüyordu. İşte gerçek bir silahın farkı budur. Mana silahının farkı budur. " Kai'ın gözü bir anlığına sırtında ki kılıca kaydı. Eğer gerçekten kılıcı iyiyse o zaman şu an ki gücüyle yeşil yıldırımın zirvesindekilerle kapışabilirdi. Sırtındaki kılıç bir mana silahı olmalıydı.

" Babam onunla dövüştükten sonra ben yavaş yavaş gözlerimi kapatıyordum. Bir süre sonra ölüm beni almak için geldi. Dayanamayıp gözlerimi kapattım. Geri açtığımda babam karşımda duruyordu. Etrafta şaşkın insanlar vardı. Babamın her yerinden kan akıyordu. Ben farklı hissediyordum. Babam kafama bir öpücük kondurdu. Sonra bir anda yaşlanmaya başladı. Kılıç yaraları onu öldürmüştü. Beni kurtarmak için huzur duygusunu kullanmıştı. Kimse nasıl kullandığını bilmese de o hayat enerjisini tamamen tüketmişti. Ben o gün aşk duygusundan arınmıştım. Vücudum tamamen korkuyla dolup taşıyordu. Ardı ardına seviye atladım. Babam için attığım her çığlık bana seviye arttırıyordu.

KAİ LANE: BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin