Bölüm 199: "Bir Gün Geri Döneceğim!!!"

342 55 4
                                    

Akademinin çıkışında bu gece sarı saçlı bir kız ve siyah saçlı bir erkek karşı karşıya durmuştu. Yanlarında kanatları olan onlardan biraz daha küçük bir kaplan vardı. Bu aralar bu çok yaygın gerçekleşen bir şey olduğu için Koruyucular pek umursamıyordu. - Tabii ki kaplan dışında. Hiçbiri böyle bir kaplanla gelmemişti- Ve bazı Düşmüşlerin özel sırları oluyordu. Bu yüzden şimdi burada olan tek kişiler Emma ile Jack idi.

"Sen ne zaman ayrılacaksın Jack? Yakında kış geliyor ve burada daha fazla kalmamalısın. Herkes ayrıldı neredeyse."

Jack başını iki yana salladı ve Emma'ya cevap verdi. Onlar konuşurken Küçük Kaplan da yanlarında ciddi denilebilecek bir ifade ile duruyordu.

" Bana bu söylesen de sen de aynı şekilde bu kadar zaman boyunca burada kalmadın mı? Her zaman Kai'ı takip ettin ve burada sadece Kai'ın anıları var. Fakat o anılar sende yok. Senin için beklemenin bir anlamı yoktu. Bir şey hatırlamayı mı bekliyordun Emma? "

Jack'in sözleri anlık olarak Emma'yı köşeye sıkıştırdı ve gerdi ama neden gerildiğini o bile bilmiyordu. Jack'in bunu bilmesi ne değiştirirdi?

" Sizin gibi doğrudan 2. Basamağa geçmek istemiyorum. Bu yüzden burada biraz daha kalmam bir şey ifade etmiyor. Ben Gölge Alanını oluşturmaya çalışıyorum. Bunu başarmadan 2. Basamağa geçmeyeceğim. Bu şekilde daha fazla güç elde edebilirim "dedi Jack ve bu sözlerle Emma'yı daldığı rüyalardan kurtardı. Emma başını kaldırıp şaşkın bir şekilde ona baktığında bile Jack de bir şeyler değişmemişti.

" Jack, sen.... Yoksa Çifte Alan-"

" Bu artık seni ilgilendiren bir mesela olmaktan çıktı Emma. Böyle bir fırsatı olan herkesin bunu yapmaktan çekinmeyeceğine eminim. 2. Basamağa geçerken ne kadar güç elde edebilirsem Avcıları ararken o kadar güvende olurum. "

Emma acı bir iç çekti ve soğuk, nefret dolu gözleri tekrar eski haline büründü. Geçtiğimiz bu bir kaç ayda Jack çoktan bu gözlere alışmıştı ve Emma'nın bunu isteyerek yapmadığını biliyordu. Bu yüzden buna bir şey söylemedi. Onun yerine konuyu başka bir yere çekti.

"Ne yapmayı düşünüyorsun? Senin de bizim gibi Kai'ın umudunu aldığını bilsem de bu gerçekten anlaması zor bir durum. Neredeyse nefretin Kai'ın umudunu bile baskılayacak durumda. Büyük ihtimalle Kai'ın amacı senin arzun olmadı."

Jack'in sözleri herhangi bir hakaret ya da onun gibi bir söz içermese bile Emma bu sözlere karşı inanılmaz bir öfke duydu. Ona söylemek istedi fakat tek yapabileceği içinden geçirmekti.

'Kai'ın Nefreti, Kai'ın Umudu. Ondan benimmiş gibi bahsetme. Bu güç Kai'a aitti. Bana değil. '

" Orduya katılacağım. Ailemin olduğu bölgeye, Seattle'a yerleşeceğim. Hem onlara uzak olmam, hem de onların güvenliğinden bizzat emin olurum. Belki de eve dönüp uzun bir süre uyurum."

Emma istemeden de olsa Kai'ın Hayallerinden bir parça almıştı. Bunu Kai onu ölümden döndürdüğünde mi yoksa umudunu gönderirken mi yaptığı belli değildi. Aynı şekilde Kai'ın bunu bilerek mi yaptığı yoksa sadece şans mı olduğu da belli değildi.

Emma kendi hayalleri olduğunu düşünüp boşa kürek çekmeye devam edecekti. Belki bundan yıllar sonra kendi isteğinin ne olduğunu fark edecekti.

"Küçük Kaplan seninle mi geliyor peki?"

Küçük Kaplan Kai'ın 5 yıl önce doğum kapsülünden çıkardığı bir Kanatlı Kaplandı. Soyu Yüzmilyarlarca yıl önce tükenmişti. Küçük Kaplan türünün son örneğiydi.

Kai ona içinde bulunduğu durum nedeniyle pek ilgi gösterememiş olsa da Küçük Kaplan hiçbir zaman bunu dert etmemişti. O Kai'ın bunu onun ve de herkesin güvenliği için yaptığını biliyordu. Fakat en sonunda bile bunun için kendisini feda edeceğini düşünmemişti. Kai'ın gidişinden en çok etkilenen kesinlikle Jack değildi. O Küçük Kaplandı! O her gece Kai'ın yatağında yatıyordu ve onun dönmesini bekliyordu. Küçük Kaplan çoktan Kai'ın dönmeyeceğini bilecek kadar büyümüştü fakat bunlar da onun göz yaşlarıydı. Kai'ın yatağının başında onun dönmesini ve başını sevip karnını okşamasını istiyordu. Onun canlı bir şekilde karşısına çıkmasını istiyordu.

KAİ LANE: BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin