Bölüm 173: Kehanet Gerçekleşiyor!

460 62 17
                                    

Güneş doğuyor ve Ay batıyordu. Gökyüzü Adasında Atlantia Şehrinin olduğu bölge de bir çok kişi yeni yeni uyanabilirdi fakat bugün diğer günlerden farklıydı. Bugün onlar 5. Liderin saldırısında yaralanan arkadaşlarına bakıyorlardı. Bu yüzden neredeyse şehrin yarısı gece boyunca uyumamıştı.

Tabii ki onların yetişim basamağı ve Atlantia şehrindeki yoğun enerji ile bu çok da önemli bir şey değildi.

Sabahın ilk ışıkları Kai'ın penceresinden girdi. Bugün güzel bir gün gibi görünüyordu. Kai uyandıktan sonra dün gece olanları bir an düşündü fakat hemen başını salladı. Bu randevunun kötü geçmesine izin veremezdi. Bu düşüncelerini bir süre kendinden uzak tutacaktı ve aylardır Emma'ya yaşattığı üzüntüyü telafi edecekti.

Bu sırada Küçük Kaplan da çoktan uyanmıştı. Aslında doğduğu zamanki olan boyundan biraz uzamıştı. Dürüst olmak gerekirse neredeyse 4 yaşındaki bir çocuk gibi görünüyordu.

Bu da onun büyüme hızının insanlarla aynı olduğunu gösteriyordu. Yine de Küçük Kaplan her zaman Kai'ın yanında küçülürdü ve yeni doğduğu zamana yakın bir boyut alırdı. Kai'ın onu sevmesi için elindeki bütün şirinlik tekniklerini kullanmayı da ihmal etmezdi.

4 yaşında olsa da savaş görmüştü ve buna göre büyüyordu. Eğer Kai'ın ona olan eğlenceli davranışları da olmasa Küçük Kaplan vahşi bir canavardan farksız olabilirdi.

Ona göre Kai gerçek bir babaydı.

Neredeyse Yarım Adım olmuş Küçük Kaplanın bir canavara dönüşmesi çok tehlikeli sonuçlar da doğurabilirdi.

O sabah Kai iyice hazırlandı. En etkili haline büründü. Sırtında Cennetsel Element Kılıcı, gözlerinde ise asla sönmeyen bir mücadele arzusunun izleri vardı.

Kai'ın Emma'nın evine varması ve onu oradan alması çok sürmedi. Emma Kai'ın nereye gidecekleri hakkında hiç bir şey sormadığın fark edince Kai'ın kendi istediği bir yere gideceklerini fark etti.

Bu Emma'yı bir anlığına mutlu etti. Ne de olsa gizemli şeyler merak duygusunu kabartırdı.

"Nereye gittiğimizi söylemeyecek misin?"

"Daha değil."

Kai şu anda altında son model bir arabayla ne kadar havalı olacağını düşünüyordu. Kayalıkların ardındaki yolda ilerleyerek denize bakıyordu. Gökyüzü Adasında böyle bir şey yapamasa da bu dünya da çok havalı olabilirdi.

"Haaa.... Bir gün gerçekten bunu yapmalıyım."

Onlar yürürken de Quentin insanları konuşma için toplamaya başlamıştı. Kai bunu dinlemeyecekti. Gittikleri yerde Quentin'in sözlerinin neler olduğunu duyamazdı ve asıl amacı da buydu zaten.

Kai ve Emma şehrin uzak bir tarafına doğru uzun uzun ilerledi. Gittikleri yer neredeyse bir dağ denilecek kadar yüksek bir tepeydi. Emma giydiği bembeyaz elbise içerisinde şans eseri buna tamamen hazır olarak gelmişti.

"Aslında bende seni buraya getirmek istemiştim."

Kai bunda pek şaşırmadı. İnsanlar genellikle şehirde güçlenmeye odaklanmış olsa da kendisi dışında birinin bir şeyler öğrenmiş olması onu şaşırtmıyordu.

Burası açıkça çok dikkat çekici ve çok yüzle bir yerdi.

İkili tepeye çıktıklarında ilk yüzlerine esen narin rüzgarı hissetmişlerdi. O rüzgarın içerisinde ilkbaharın tatlı kokusu vardı

"Ne kadar da güzel kokuyor."

Emma heyecanla çiçeklere bakarken hızla Kai'ın elini tuttu ve onu kendi ile beraber çiçeklerin arasına çekti. O sırada Küçük Kaplan da nereden çıktığı belirsiz bir şekilde yanlarında belirmişti ve gördüğü küçük bir kelebeğin peşine düşmüştü.

KAİ LANE: BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin