Bölüm 135: Karşılaşma

741 103 21
                                    

Arkadaşlar aralar biraz işim var o yüzden yazamıyorum ama bu 1750 kelime. Umarım beğenirsiniz iyi okumalar.

Zaman hızla geçmeye devam etti ve partide Kai bir kez daha Emma'yı ikna ederek aşk hayatında büyük imza atmıştı. Bu hayatının yarışıydı fakat o bir kez daha bu yarışta 1. Gelerek ne kadar güçlü olduğunu kanıtlamıştı. İster istemez diğer erkeklerde onun bu yeteneğini ayakta alkışlama gereği duymuşlardı.

Diğer bir yandan ise Alain Kai ile girdiği yolda önce Isaac ile bir Harem en son olarak ise Alvar ile beraber bir kerhane açmaya yoluna girmişti. Alain ve Alvar'ın parlayan gözleri diğerleri tarafından açıkça görülüyordu. Herkes o ikilinin sapıklığına söyleyecek söz arıyordu ama sadece Alvar için bile söyleyecek bir söz yoktu. Alvar bir keşişti ama şimdi kızlarla beraber zıplayarak evine gidiyordu.

"Kai sen gelmiyor musun?"

Alain de kolunda iki kızla Alvar'ın arkasından ilerliyordu fakat Alain'in Kızılyıldırım Şehrinde bir evi yoktu. Buna rağmen Alvar çok iyi kalpli bir arkadaştı. Alain'e isterse onun evinde kalabileceği ve bir yatağın boş olduğunu söylemişti. Eğer öyle fantazilerden hoşlanıyorsa işini banyoda da görebileceğini söylemişti. Alvar ne kadar da iyi bir arkadaştı.

Alain, Kai'a ettiği teklif ile onu bir kez daha zor bir duruma düşürmüştü. Çünkü bir kez daha Emma'nın tehlikesi Kai'ı bulmuştu ve Kai bu durumda kesinlikle Alain ve Alvar ile takılmamalıydı.

"Üzgünüm ben gelemem. Belki de....... Beni evimde bekleyen başka bir hediye vardır....."

Kai aynı anda gözleri ile Emma'ya işaret yaparken Emma kızardı ve bakışlarını Kai'dan uzaklaştırdı. Kai ise bu anı fırsat bilmiş ve Alain'e eliyle gitmesini söylemişti.

Alain ise sadece gülmüştü ve kollarında ki kızlarla arkasına dönüp uzaklaşmıştı. Onun için burada daha fazla zaman kaybetmesine gerek yoktu. Güzellikler onu bekliyordu!

O sırada parti alanlarının dışında bir çok evin bulunduğu sessiz ve sakin sokaklardan birinde kapşonlu bir ceket giyen çok da uzun olmayan birisi yürüyordu. Çevresinde ki sessizliğe rağmen o sanki Karanlıktan korkmuyordu ve tamamen bir planın üzerinde çalışıyor gibiydi.

Fakat o hiç bir şey yapmaya çalışmıyordu!

O yürürken sadece bir kaç dakika sonra o gece karanlığında başka birisi belirdi. Bu genç siyah saçlara ve siyah gözlere sahipti ve gözleri çok keskin bir ifade ile bakıyordu. Bedeninden kutsal ve dehşet verici bir aura yayılıyordu. Açıkça o bir Kraldı kesinlikle o krallar arasında bile güçlü birisiydi.

"Jace...... Neden geldin?"

Lena'nın sorusu Jace de herhangi bir etkiye sebep olmadı. Jace aynı soğuk gözleri ile Lena'nın sırtına bakıyordu. O siyah kıyafetin arkasında Lena'nın soğuk bakışlarını hissedebiliyordu.

"Beni tekrar mı öldürmeye çalışacaksın?"

Lena başını çevirdi ve Jace'e baktı. Gözlerinde ki öfke belli oluyordu. Ama Jace bunu umursuyor gibi görünmüyordu.

"Ben seni aldattım. Evet, sen bana ne söylesen de benim hiçbir şey söylememem lazım. Belki de beni öldürsen bile karşı çıkmamalıydım."

"Ama her şey o kadar basit değil!"

"Senin yüzünden ben ustamı kaybettim! Özür Dilerim. Yaptığımın affedilemez olduğunu biliyorum ama ben seni hala seviyorum! Bu yüzden senin beni öldürüp de vicdana azabı çekmene izin vermeyeceğim!"

Lena öfkeliydi ama bir şey yapamazdı. Ne kadar kötü söz söylerse söylesin. Jace onu kaç kere öldürmeye çalışırsa çalışsın. Lena her zaman Jace'i sevmişti. 2 yıl önce yaptıklarını tabii ki hatırlıyordu ama hala emin değildi. O gün neler olduğunu sadece Aserah biliyordu.

KAİ LANE: BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin