KAİ LANE: Başlangıç

Bölüm 36: Saklı Güçler

Gökyüzünün tamamen beyaz olduğu bir yerde her yer canlılarla doluydu. Fakat burada olan canlıların hepsi de farklıydı. Hepsinden akıl almaz bir güç yayılıyordu. Hepsi bembeyazdı. Sulardan akan saflık insanın ruhunu titretecek derecedeydi.

Bir anda beyaz ağaçların olduğu bir ormanın başında bir portal açıldı. İçinden iki kişi çıktı.

Biri 2,5 metre civarında biriydi. Vücundaki bütün herşey beyazdı. Saçları gözler kaşlar tüyleri her şeyi. O geldiği anda sanki bembeyaz olan mekan daha da bir kendine geldi. Fakat bu sadece 1 anlığına sürdü.

Gelen diğer kişi ise ondan çok daha kısaydı. 1,76 boyunda sarı saçlı mavi gözlü bir çocuktu. Çok yakışıklı olsa da görünüşünden çok bakışları insanı büyülüyordu. Derin ve anlamlı bakışlar. Hiç de 14 yaşında ki bir çocukmuş gibi değildi. Fakat bu bakışları o bilerek yapmıyordu. Gelişime başladığında ruhunun derinliklerinde yatan geçmiş hayatlarından parçalar ona bunu vermişti.

Bu iki kişi Kai ve Auron'du. Auron derince nefes alırken burayı ne kadar özlediğini düşünüyordu. Kai ise meraklı gözlerle etrafa bakıyordu.

"Burası aydınlanmanın merkezi. Heyecan duygusuna sahip olan herkes buraya gelmeyi hayal eder. Burada sana nasıl zihinsel saldırı yapabileceğini ve yakın dövüş tekniklerini öğreteceğim. Seviyene alışabilmeni de sağlayacağım." Auron bir kaç 10 metre ilerdeki gölü gösterirken Kai da oraya yürümeye başladı.

Gölün önüne geldiğinde gölün beyaz suyunun etrafa yaydığı hissin insanın kalbini okşadığını fark etti. Oldukça hoş ve parlaktı.

" Her insanın içinde bir miktar karanlık vardır. Ben sana sadece zihin yolundaki karanlığı temizlemende yardımcı olabilirim. Gelecekte devamını getirmek sana bağlı olacaktır. Eğer bütün karanlık yok olursa Işık Tanrısının yoluna girip inanılmaz bir gelişim hızına sahip olabilirsin.

" Bir süre boyunca hiç derece atlamayacaksın. Çok hızlı seviye atladığından vücudun buna alışamadı. Eğer yanlışlıkla gücünü Turuncu dereceye sokarsan şu halinle vücudun güce dayanamaz ve patlar." Kai korkuyla titredi. Kesinlikle hiçbir seviye atlamaması gerektiğine karar verdi.

" Ama Dünya Turnuvasında tamamen seviye atlayabileceksin. Burada senin gücünü arttırmayacağız. En azından derece olarak. Kendi seviyenden üsttekileri yenebilmen gerek. Öncelikle zihnini temizleyeceğim. O zaman sözde yeşil yıldırımın zirvesi altında yenilmez olacaksın. Ama yine de bu bir şey ifade etmiyor. Senin gücün tam olmamış bir biçim. Savaş yeteneği olarak zayıfsın. Gerçek hayat dönüşünde zayıfsın. Bunu güçlendireceğiz. "Kai ikiz kılıçlarını çıkarırken her yerde duyulacak kılıçların çarpışma sesi çıkmıştı.

" Kılıçları tek bir kılıç yapabilir miyiz? İkiz kılıçalarla yeterince rahat olamıyorum. Bir elim boş olursa daha iyi olacak. "Auron bir süre elini çenesine atıp kılıçlara baktı. Sonra ikiz kılıçları eline aldı. Kabzasından kılıçları tutarken kılıçlar ejderha izli uçlarından bir anda birleşmeye başladı.

Kılıçlar tamamen birleştiğinde kılıç değişti. Tamamen siyah tek bir kılıca dönüştü. İnce ve keskin görünüyordu. Fakat görünümünde siyahlığı dışında başka bir özellik görünmüyordu.

Kılıçtan hiç bir şey hissedilmiyordu. Kai bunun normal olduğunu düşünse de bu normal değildi. Auron konuşmaya başlayana kadar Kai kılıcı birkaç kere etrafta savurdu.

"Sana biraz bilgi vermem gerek. Öncelikle bugün tamamen senin gücünü kontrol edebilmeniz sağlayalım." Kai kafasını salladı ve anında elinde bir bardak belirdi. İçinde göldeki suyun aynısı vardı.