Bölüm 140: Toplantı (2)

706 107 14
                                    

Bina da Auraları kızışmıştı ve herkesin aklında neler olduğuna dair teoriler vardı. Alan ve Efsaneleri ise sakindi. Tahmin edilemeyecek kadar sakin.

Masadaki Liderlerden biri öfke ile ayağa kalktı.

"Bu ne demek oluyor Alan? Bunu nasıl başardın?"

Alan ise ayağa kalkan lidere baktı ve gözlerini öfkeyle kıstı. Sanki Bakışları arasından kızgın alevler çıkıyordu. Bu yüzden de bağırarak ayağa kalkan kişi kısa sürede yerine geri oturdu.

Alan ise önce herkese baktı ve ardından tekrar konuşmaya başladı.

"Öncelikle yanlış anlıyorsunuz. Bu cesed benim bir deneyimin sonucu değil. Bu Kızılyıldırım Akademisinden biri tarafından bulundu ve açıkça nasıl yapıldığını da gördü."

Alan arkasına döndü ve Alvar'a baktı.

"Neler olduğunu anlat."

"Tabii kaptan."

Alvar öne çıkarken Doğu Ejderha Akademisinde hareketlenmeler olmuştu. Mario onları susturmaya çalışsa da her biri hareketlenmiş ve en sonunda biri ileri atılarak konuşmuştu.

"Peki sana nasıl güvenmemizi bekliyorsun? Ne de olsa yalancılık senin için çok sıradan bir şey. Her zaman yaparsın ve ihanet etmek gibi şeylerde normal oluyor."

Alvar konuşan kişiye baktı. Bedeninden uğursuz soğuk bir hava yayılırken aniden kılıcını çekti ve ortadan yok oldu. Konuşan kişiyse bir anda boğazında hissettiği soğuk metal yüzünden gözleri korkuyla açıldı ve derin bir yutkunma sesi toplantı salonunda duyuldu.

Anında bütün akademiler hareketlendi ve silahlarını çıkarıp birbirlerine doğrulttular. Kızılyıldırım Akademisinin öğrencileri derin birer nefes aldı ve Alvar'a baktı. Alvar vurdum duymaz ve her zaman acımadan insanlara söven biriydi. Şimdi birisi ona laf söylemişken onu nasıl hiçbir şey yapmadan bırakabilirdi.

Alvar'ın hareketinden sonra sessizce duran bir kişi daha vardı. Mario resmen bu olanları umursamamıştı. Fakat Alvar'ı tanıyordu. Alvar'ın gözleri Mario'ya bakarken gözleri daha da yumuşuyor ve sakinleşiyordu. Aralarında garip bir bağ vardı.

"İşte size bu yüzden durun demiştim."
Dedi Mario. Bakışlarını geri Alvar'a çevirdiğinde Alvar yeniden kaşlarını çatıp Mario'ya baktı.

"Bana laf söyleyenin dilini keserim Mario. Bunu en iyi senin bilmen gerekmez mi?"

Mario ise bu sözlerin karşısında soğuk soğuk güldü ve Alvar'a baktı.

"Biliyorum Alvar ama bu seferlik onu affet seni yeteri kadar iyi tanımıyor."

Alvar ve Mario eskiden iyi arkadaşlardı. Bu yüzden Alvar Kılıcı dayadığı genci bırakacaktı fakat önce ağzı ile kulağına yaklaştı.

"Buradan gittikten sonra Buda Dahisini iyice araştır bence."

Alvar son sözlerini söyledikten sonra bir kez daha yok oldu ve eski yerinde belirdi. Bir süre sonra ise insanlar sakinleşmiş ve yeniden toplantının konusuna dönülmüştü. Alvar anlatmaya başladı.

" Bir göreve gitmiştik fakat görev çok zordu ve sadece ben ile rahmetli hayatta kalmıştı. Bir süre sonra yanımda ki gencin yanımda olmadığını fark ettim ve geri döndüm fakat o sırada Ölümsüzkılıç Akademisinden Ja ile karşılaştım. Ja güçlüydü fakat benim yanımda onu ezip geçmek çok basitti fakat geç kalmıştım. Ölümsüz Kılıç Dostumun kalbini delip geçmişti. "

Alvar sözlerini bitirdikten sonra toplantı merkezinde uzun bir sessizlik oldu. Kimse konuşmuyordu ve düşünüyordu. En sonunda ise Alan konuşmaya başladı.

KAİ LANE: BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin