KAİ LANE: Başlangıç

Bölüm 176: Ben Bir Kralım! (1)

2. Gökyüzü Savaşı Başlamadan Alain'in Kaçtığı Ormanda

Beyaz saçlı genç tüm hızıyla koşuyordu. Alain şu anda kim olduğunu önemsemiyordu. Onun ne kadar yakışıklı olduğu ne kadar eğlenceli olduğu ya da ne kadar yetenekli olduğu önemli değildi. Öldükten sonra bunların bir önemi kalmayacaktı. Alain ölse bile Yamyam Kral tarafından yenmek istemiyordu ve daha önemlisi Yamyam Kral onun için korkutucu şeyleri anımsatıyordu.

Isaac Korku Duygusunu geliştiriyordu. Eskiden insanlar ondan korkardı ve onun nasıl Korku duygusu ile gelişim yaptığını anlamazlardı. O 6. Basamaktaki insanlar için bile tehlike oluşturabilirdi. Sadece ona yalan söylemelilerdi. Bu şekilde onlar bile taş olum ölüme mahkum olacaklardı.

Bunun yüzünden Akademi Müdürü ve Dani dışında kimse Alain'i sevmezdi ve kimse ona yakın olmak istemezdi.

Eskiden bir kız vardı. O Alain'in kötü biri olmadığına inanmıştı ve o Alain'in hayatı boyunca Dani ile Müdür dışında konuştuğu tek kişiydi. Bir gün Alain sormuştu.

"Benden korkuyor musun?"

O kız doğrudan gülerek cevap vermişti.

"Hayır, korkmuyorum."

O kız Alain'in gözleri önünde taşa dönüştüğünde Alain titremişti. Bir süre sonra anlamıştı.

O kız sadece arkasına saklanacağı bir duvar arıyordu.

O.... Her zaman Alain'den korkmuştu.

Alain Gökyüzü Adasına geldiğinde her şey değişmişti. Burada Sayısız Kralın enerjisi onun doğuştan gelen Kral gücünü bastırmasına yardımcı olmuştu. O Gökyüzü Adasında olduğu sürece ona karşı yalan söyleyen insanları dondurup donduramayacağına karar verebiliyordu.

Burada yaşadığı yıllarda insanlar ile arasında olan Buzlar erimişti. Herkes onun aslında kötü biri olmadığını sadece lanetlenmiş olduğunu görmüştü.

Ailesinin Laneti Alain'e de ulaşmıştı.

Alain artık korkuyordu çünkü bu bir savaştı! Sözler olmayacaktı! Dani'yi öldüren adamı görmek onun zihnine ağır bir darbeydi. Kaçtı. Çünkü aklına yapacak başka bir şey gelmiyordu.

"ALAİN!!"

Alain Isaac'in uzaktan gelen sesini duyabiliyordu. Başını çevirip arkasına baktığında Isaac'i göremiyordu ama onun yakında olduğunu duyabiliyordu.

"Lanet olsun! Isaac neden beni takip ediyorsun?!"

Açıkçası Alain bile nereye gittiğini bilmiyordu. Bu yüzden Isaac'in de kendisini takip etmesini istemiyordu.

Isaac başını kaldırdı ve Alain'in başını eğerken gösterdiği ufacık beyaz saçlarını gördü. Onun gözleri kesindi ve anında Alain'i fark etti.

Dürüst olmak gerekirse o da korkuyordu. Bu sadece savaş alanından kaçmak için bir bahaneydi.

O an Isaac, arkasından yaklaşan 6 siyah gölgeyi fark etmemişti.

Alain bir süre daha hareket etti. Isaac ilerledikçe Alain'e şaşırıyordu. Kendini hız konusunda çok yetenekli biri olarak görse de kaçma konusunda görünüşe göre Alain daha yetenekliydi.

WIIIZZ....!

Isaac ve Alain aynı anda başlarını çevirdi. Isaac hemen ayağı ile bir ağaca vurdu ve kendini geriye fırlattı. Az önce olduğu yerde bir çok küçük iğne fırlamıştı. Hepsinin ucundan da zehirli olduğunu anlatan auralar yayılıyordu. İğnelerden biri ağaca saplandı ve ağaç saniyeler içerisinde çürüyüp yok oldu.