Bölum 109: Seattle Ormanında Savaş

810 100 12
                                    

2 Ay Önce

Yeni Seattle da evlerden uzak bir arazinin içinde sarı saçlı yakışıklı bir çocuk kendi kendine antrenman yapıyordu. Yere yumruk atınca çatlaklar oluşuyor. Normal bir şekilde koşunca ise genç bir insandan kat kat daha hızlı koşuyordu. Bu hızı vücudu içinde aynıydı. Elleri ve diğer organları da çok hızlıydı.

Bu çocuk Sam idi. Güçlerini keşfettiğinden beri durmadan çalışıyordu ve şimdi Mavi Yıldırıma geçmişti. Aynı şekilde Dean, Lily ve Matt de Mavi Yıldırıma geçmişti. Hepsi de kendileri ile gurur duyuyordu.

Sam koşmayı bıraktı ve eşyalarının yanına gitti. O da aynı Kai gibi vücudunu geliştirmişti. Kaslar mükemmelleşmiş, yüzü daha da göz alıcı olmuştu.

Sam havlu ile yüzünü kurulamaya başladı. Ve eve doğru ilerledi. Yolda ilerlerken bile gözlerin üzerinde olduğunu hissediyordu.

Sam yürümeye devam ederken üzerinde hissettiği öldürme niyeti ile bakışlarını çevirip etrafına baktı. Gözlerini kıstı ve gizlice aurasını yaydı. Ardından insanların tepkilerini izlemeye başladı. Fakat kimsede kötü bir hareket yoktu.

"Sanırım fazla paranoyağım. Avcılar bizi bulmuş olamaz." dedi Sam ve yürüyüp evine ulaştı. Bu zamana kadar hiçbir Avcı ile karşılaşmamışlardı. Şimdi onları fark etmiş olamazlardı.

Eve vardığında onu ilk karşılayan kişi annesi olmuştu. İssa (Annelerinin adı. Eğer ilk bölümlerde başka bir ad koymuşsam yorumlara yazınız.) sofrayı hazırlamış ve Lily ile beraber sofraya oturmuştu. Kısa bir süre sonra ise Sam ile babası da gelip sofraya oturmuştu. Her zamanki gibi Matt bugün de eve geç saatte gelecekti.

Yemek yemeye başladıklarında Lily'nin endişeli Bakışları Sam'in gözünden kaçmamıştı. Mimikleri ile neler olduğunu sorarken Lily babası ve annesini gösterdi. Ardından anne ve babası yemek ile ilgilenirken Sam'in kulağına eğildi.

"Dean beni arayacağım söyledi ama hala aramadı. Asla böyle yapmazdı. Açıkça başına bir şey geldiğinden korkuyorum." dedi Lily. Sam kısa bir süre düşündükten sonra aklına yolda hissettiği öldürme arzusu geldi. Bakışları biraz gerilirken düşündüklerini Lily'e söyledi.

Lily de başını sallayınca iki kardeş hızla yemeklerini yediler ve evden ayrıldılar. Açıkça babalarına ve annelerine düşündüklerini söylemişlerdi. Onlar da 2 kardeşi uyarıp gitmelerine izin vermişlerdi. Onların

O sırada Dean Seattle ormanında bir ağacın yanında bekliyordu. Ellerini yumruk yapmıştı. Biraz etrafa baktıktan sonra diğer ağaçlara doğru seslendi.

"Daha ne kadar beklemeyi düşünüyorsun?"

Dean'in siyah saçları rüzgarla dalgalanırken ağaçların arkasından bir genç çıktı. 17-18 yaşlarında gösteriyordu. Siyah saçları ve yeşil gözleri vardı. Yüzündeki gülümseme ile Dean'in karşısına çıktığında Dean yumruklarını biraz daha sıktı. Yüzünde kötü bir ifade vardı. Karşısındaki avcının aurasını hissediyordu. Yeşil Yıldırım Başlangıç.

"Sadece Mavi Yıldırımın başlangıcında olmana rağmen beni hissedebildin. Aferim. Ama bu senin ölümüne sebep olacak."

Avcı ileri atıldı ve Dean'in peşine düştü. Dean'in gözleri parladı ve bütün gücünü ortaya koydu. Adrenalininin sınırını zorladı ve Avcıdan kaçmaya başladı.

Avcının elinde bir kılıç vardı. Bir mana silahı değildi. Çünkü bir mana silahı elde etmek zordu. Fakat yine de Yeşil Yıldırımdaydı.

Avcı kılıcını Dean'e savururken Dean son anda eğilerek saldırıdan kurtuldu. Yine de Avcının tüm gücü olmamasına rağmen bir kaç saç teli kesilmişti.

KAİ LANE: BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin