Bölüm 190: Esaretin Bedeli

389 52 9
                                    

20 Dakika Öncesinde

Ormanın içerisinde 3 ışık hızla ilerliyordu. Bu ışıklar üzerlerinde kanlarla kaplı 3 kişiyi temsil ediyordu. Aralarından biri ciddiydi. Görevini yapma ciddiyetine sahip birisi gibi görünüyordu. Kahverengi saçları ve kahverengi bir gözü vardı. Gözlerinden biri yeşildi. Ellerinden biri her an saldırıya hazır olmak üzere kılıcının kabzasındaydı. Kılıç her an kınından fırlayabilirmişçesine titriyordu.

Diğeri kısa sarı saçlı, mavi gözlü tatlı yanaklara sahip bir gençti. Yüzünde tatlı bir gülümseme vardı. Çok rahattı ve endişeli olduğuna dair herhangi bir ize sahip değildi. Aslında eğlenceli olduğunu düşünüyor olması daha muhtemeldi. Onun da üzeri kanla kaplıydı. Ama bunu sorun ediyor gibi görünmüyordu. Her şeye rağmen Ormanın içinde hızla hareket ederken
Sahip olduğu duruş herhangi bir anda saldırmaya hazır olduğunu gösteriyordu. Yine de o diğer ikisine göre daha iyimser ve arkadaş canlısı bir hava yayıyordu.

Son genç ise aralarında en sakin kişiydi büyük ihtimalle. Hiç savaşmaya niyeti varmış gibi görünmüyordu. Soluk Mavi gözlerinin ne kadar derin olduğunu kimse bilmiyordu. Diğerlerinin savaşa hazır olmak için kısa kestiği saçların aksine onun saçları uzundu. Kulaklarını kapatıyor ve biraz da ensesine uzanıyordu. Diğerlerinin aksine onun üzerinde hiç kan yoktu. Sırtında siyah bir kılıç vardı. Sahibinin aksine kılıç yoğun enerjiye sahipti.

Sirius'un Enerji Toplama yeteneği uzun bir süredir vardı. Kai istediği zaman bu yoğun enerjiyle 2. Basamağa geçebilirdi.

Bu 3 kişi Kevın, Jack ve Kai idi. Onlar bir süredir ormanda dolanıyordu ve bir sürü Avcı onlar tarafından öldürülmüştü. Aslında sadece Jack ve Kevın savaşmıştı. Kai olabildiğince dövüşmekten kaçınmak istiyordu ve onları yavaşlatabilecek birilerine denk gelmedileri içinde Kai harekete geçmeden Hızlıca buralara gelmişlerdi.

Bunu eğlencesine yapmıyorlardı. Güçsüz Gelişimciler için yapıyorlardı. Öldürdükleri Avcıların arasındaki kişiler zayıf Gelişimciler arasında birer katil olabilirdi.

Hele ki bu kadar bozuk kişilikli Avcı varken....

O an Kai bir anlığına gözünü kıstı ve diğerlerine baktı.

"İleride garip bir şeyler var. Tam olarak ne olduğunu anlamadım. Ama 1. Lider orada. Ne diyorsunuz?"

Kai en güçlü olan olabilirdi fakat yanında başkaları ile hareket ediyordu. Onların düşüncelerini almadan hareket edemezdi. En son bunu yaptığında bir çok kişi ölmüş ve bir savaş olmuştu.

Jack kaşlarını çattı ve biraz başını eğip düşündü. Kevın ise direk konuşmuştu. O zaten her zaman böyle biri olmuştu. Fazla düşünmeden konuşan ve işlerini her zaman Kai Ve Jack'in üzerine yıkan biri.

"Gidelim. Orada olduğuna göre bizi bekliyordur. Hem o diğerlerinden daha tehlikeli değil mi? Yapmamız gereken onunla karşılaşmak."

Jack de bir iç çekti ve çaresizce başını salladı. Sağ gözünde ki parlak yeşil anlık olarak daha da artmıştı.

"Gitmemiz herkes için daha iyi olur. Eve dönmeden önce o karşımızdaki son engel olacak ne de olsa."

Kai da başını salladıktan sonra 3 Arkadaş hızla Afro'nun olduğu yere ilerlediler. Onlar ne bir şaşırtma ne de başka bir şey yapmaya çalıştılar. Afro burada beklediğine göre burada olduklarını tahmin ediyor olmalıydı.

Ne de olsa etrafta bir çok Avcı cesedi vardı. Afro'nun Sürpriz saldırılara hazırlıklı olması içten bile değildi.

Kevın ve Jack önden Afro'nun karşısına geçmişken Kai etrafına bakıp bakıp duruyordu. Afro'nun kırmızı saçları rüzgarda dalgalanır uçuşurken onun gözlerinde anlık korku dolu bir ifade oluşmuştu fakat bu sadece bir anlığınaydı. Ardından kayboldu.

KAİ LANE: BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin