Bölüm 92 Ve 93: Küçük Kaplan

808 109 3
                                    

Kai gökyüzüne yükselen ışıklara bir süre daha baktıktan sonra ayağa kalktı. Bir haftadır Ölümsüz Ejderha'nın Dönüşüm Becerisini çalıştırıyordu ve bedeninin değeri ölçülemez hale gelmişti. Şu anda bile kırmızı yıldırımın başlangıcında olan birini rahatlıkla öldürebilirdi. Hem de bunu sadece beden gücü ile yapabilirdi.

Gelişimde ilerledikçe kendi seviyenden üstün kişileri öldürmek daha da zorlaşıyordu. Kendinden bir yıldırım üstteki birini öldürmek onun için normaldi fakat turuncu yıldırımın kanını uyandıran gelişimciler tehlikeli kategorilere giriyordu. Kai'ın 2 kan bağı ve 1 ruh bağı olsa da kan bağlarının güçlerini kullanamıyordu ve geçmiş hayatlarının gücüne de sadece belli bir derece de kullanabiliyordu.

Bu yüzden Kai bir karar almıştı. Dünya Turnuvasına kadar turuncu yıldırım da daha fazla ilerlemeyecekti. Tamamen kendi seviyesinde gücünü arttıracaktır. Çünkü ileride bu yaptıkları onun için sorun teşkil edebilirdi. Ustaları temelini sağlamlaştırmasını söylemişti. Aksi takdirde 2. basamağa adım atmak oldukça zorlu olabilirdi. Onlar artık yanında olmasa da Kai'ın onların sözünü çiğnemek gibi bir niyeti yoktu. Bu yüzden kılıcı için zehir ayarlamak ve arkadaşlarının gücünü arttırmak gibi araştırmalar yapıp bekleyecekti. Şu an ki gücü zaten karşı konulamaz derece de dehşet vericiydi. Dünya Turnuvasının başlarında kendini korumaya yeteceğine inanıyordu.

Kai ayağa kalktıktan sonra gökyüzüne son bir bakış attı ve Cennet Bahçesini gezmeye başladı.

Cennet Bahçesi içinde bulunduğu dağa göre çok daha genişti. Dağ 20 km genişliğe sahipse Cennet bahçesi 2000 kilometre boyuta sahipti. Elbette Kai'ın tek başına her yeri gezmesi mümkün değildi. Mağaraya bir araba falan sokamazdı ve yürüyerek de bu mesafeleri aşmak aylarını alırdı.

Kai biraz gezdikten sonra bu büyüklüğün sebebinin depo ve büyülü bitki alanından dolayı olduğunu anladı. Tabii ki bir şeye ihtiyacı olduğunda alanı aramayacaktı. Yoksa tek bir şeyi bulması için turnuvayı kaçırması gerekecekti. Bunu yapamazdı. Bunun yerine Cennet Bahçesi farklı bir teknoloji kullandı. Bunun için özel bir veri tabanı vardı.

Veri tabanı istediğin şeyi aramanı sağlıyordu. Aynı zamanda bir kütüphane vardı fakat burası veri tabanının işe yaramadığı tek yerdi. Ne de olsa aranılan hiçbir kitabın ismini bilmiyordu Kai. İnceleyip araştırması gerekiyordu.

Kütüphane sadece 1 kilometrelik alana sahip olsada bu miktar azımsanacak bir şey değildi. 1 km'lik bir kütüphane sadece Cennet Bahçesinde olabilirdi. İçerisindeki hiçbir kitap önemsiz değildi.

Kai bir süre daha gezdikten sonra bir kapsül buldu. Birkaç saat boyunca araştırdıktan sonra, kapsülü nasıl açacağını ve ne olduğunu öğrendi. Yapacağı fazla bir şey olmadığından ve kapsül fazla cezb edici olduğundan Kai merakına engel olamamıştı

Kapsül içinde canlı bulunduran özel bir bölgeydi. Uzay ve zaman kapsülün içinde tamamen durmuştu ve Cennet Bahçesinde bile sadece 1 tane vardı. En azından içinde canlı bulunduran bir tane kapsül vardı.

Kai kapsülün önüne geldi. Elinde bir battaniye vardı. Uzay ve zaman yok edilse de kapsülün içi hala çok soğuktu. Ölümü engellediği için kapsülün içinde soğuktan ölmek mümkün değildi. Bu yüzden Kai içeriden çıkacak olan kişi için bir battaniye bulmuştu. En azından 100 yıldır içeride olmalıydı.

Kai 100 yıldan daha uzun olduğuna Koi Dağı üzerine bahse girebilirdi.

Kai battaniyeyi yere bıraktı ve kapsülü yanındaki anahtar bölümüne yerleştirdi.

Kai Elvis'ten enerjiyi nasıl kontrol edeceğini öğrenmişti. En azından şimdilik sıradan enerjiyi ufak bir şekilde kullanabiliyordu. Kapsülü açmak için gereken şey ise çok şaşırtıcıydı. Bir Enerji Ustası.

KAİ LANE: BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin