Bölüm 136: Bir Şey Geliyor!!!

617 82 8
                                    

Kızılyıldırım Şehrinde güneş doğuyordu fakat bugün başka günler gibi insanlar bu güneşin doğumunu seyretmiyordu. Çünkü Kai çok ağır bir şekilde yaralanmıştı.

Kızılyıldırım Şehrinde yapılan bu parti aslında sadece Efsanaler için birer partiydi. Diğer yandan bir çok insan bunun bir parti olduğunu düşünmüyordu. Onlar için bu bir gösteriydi. Kai'ın dövüş gücü Mor Yıldırımın Ortasındaydı ve bu yönden Kızılyıldırım Akademisi çoktan turnuvayı kazanmıştı. Bu yüzden bütün parti boyunca Kızılyıldırım Akademisinin Gelişimciler diğer insanlarla dalga geçmişti.

Şimdi ise Kai yaralı ve baygındı. Kimse ne zaman uyanacağını ise bilmiyordu. Jace ve Lena birer Kraldı ve onlar Kral yeteneklerini kullanarak saldırmıştı. Kai ise Kara Kalp Yıldırımı ile aniden önlerinde belirmiş ve onların saldırılarını durdurmuştu. Normal bir dövüşte bile Kai onlarla dövüşemezdi. Böyle büyük bir saldırıdan sonra ölmemesi bile bir mucizeydi.

Aslında Kai'ın hayatta kalmasının bir çok nedeni vardı. Kalp Yolunda inanılmaz ilerlemesi, Nihai Kalp Modu ve en önemlisi de son zamanlarda Emma ile yaşadıklarıydı. Emma ile geçirdiği onca vakitten sonra Kai inanılmaz bir iyileşme hızına sahip olmuştu. Bu yüzden direk olarak iki Canavarın ortasına atlamıştı. O hayatta kalacağına güveniyordu.

Ama hala hatalıydı. Jace ve Lena'nın gücü Mor Yıldırım Ortasının Zirvesindeydi!!

"Artık biz gidelim Alan. Her şey için sağ olun."

Ramas ve bir çok Efsanevi Lider acale ediyordu. Onların bir çok dostu vardı ve Kai'ı görmeden de onun ne kadar kötü yaralandığını biliyorlardı. Yapmaları gereken şey acale edip hızlıca güçlenmekti. Eğer biraz bile fırsatları olursa bütün akademiler birleşecekti ve Kızılyıldırım Akademisinin turnuvadan silecekti.

Onların bu kadar kendinden emin olmalarının sebebi kesinlikle sadece Kai değildi. Hem Lena hem de Jace'in yaralarıydı. İkiside büyük bri dövüşte çıkmıştı ve hala tam olarak iyileşememişlerdi. Lena'nın durumu diğer İkili den daha iyiydi. Çünkü o Kai'dan daha az yaralanmıştı ve Jace'den daha hızlı iyileşiyordu. Ama o da yüzüğünde topladığı bütün enerjiyi boşaltmıştı. Bu yüzden onun gücü de Jace ile karşılaşmasında ki gibi değildi. Hem Saf Şifa Kralının bedenini kullanması da ona büyük bir hasar vermişti.

Yine de insanlar hala kazanmak için bir şansları olduğuna sevinmişlerdi ve bu yüzden hızlıca güçlenmek için şehirlerine dönmüşlerdi.

O sırada bir rüzgar esti ve Jack 3 Efsane'nin önünde belirdi. Bakışları keskin ve anlamlıydı. 3 Efsane onun namını kesinlikle duymuştu ve onu kesinlikle hafife almıyorlardı. Karşılarında yeni neslin Puslu Hırsızı vardı.

Jack kılıcını çekti. Jack'in kılıcını çekmesi bu 3'lünün gerginleşmesine sebep olmuştu. Onlar Jack'i yenebileceklerinden eminlerdi fakat bunun için yine ağır yaralanacaklarını biliyorlardı. Jack'in arkasından bir de Kevın çıkarsa onlar kesinlikle bu ikili tarafından öldürüleceklerinden eminlerdi.

Ama onların beklentilerinin aksine Jack kılıcını çekti ve yanlarından  geçti 3 Efsane ise bunu fark edememişti bile. Gözlerine bir pus inmişti ve Jack yanlarından geçip gitmişti. O an bu 3'lünün ne kadar şaşkın olduğuni kimse bilemezdi.

"Kai için geldiğiniz gün....."

"Sizin kafanızı koparacağım....."

***

O sırada ise beyaz bir odada sarı saçlı bir genç yatakta yatıyordu. Gözleri kapalıydı ve o kadar zor nefes alıyordu ki Mor Yıldırıma geçmeyen birisi onun öldüğünü düşünebilirdi. Ama Emma onun başında otururken yaşadığını biliyordu. Bunu birinin söylemesi gerekmiyordu. O her şekilde bundan emindi.

KAİ LANE: BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin