KAİ LANE: Başlangıç

Bölüm 102: Dostların Çarpışması

Herkes şaşkınlıkla Kevın'a baktı. Jack de yüzündeki gülümseme ile sahaya atıldı. Yüzünde şeytani bir gülümseme vardı. Ne de olsa Kai'ın arkadaşlarıydı ve bu gülümseme bulaşıcıydı.

"Duello teklifini kabul ediyorum. Dostça bir dövüş olsun." dedi Jack. Elinde Denge kılıcı vardı sahanın bir ucuna geçti ve dik durarak iki eliyle kılıcını tuttu.

Kevın da diğer tarafa geçti. Elinde Gölge Kılıcı Skana vardı. Skana'nın üzerinden Gölge benzeri siyah dumanlar yükseliyordu. İki tarafta çok heyecanlıydı.

Hem Kevın hem de Jack Yeşil Yıldırımdaydı. Daha da ilerleyebilirlerdi fakat kendi seviyelerinde daha da güçlenmeye çalışıyorlardı. Kai'a yenildikleri günü unutmuş değillerdi.

"Geliyorum!"

Kevın aniden yerinden fırladı ve Jack'e doğru saldırdı. Kılıcını sağdan yatay bir şekilde salladı fakat tabii ki de böyle basit bir saldırı yapmayacaktı. Kılıç gölgelerin arasına karıştı.

O kısacık anda Jack gözlerini kapatmıştı. Onu görenler onun bir aptal olduğunu düşünmüş ve ölmemesini ummuşlardı. Güçlü bir kılıç dalgası yüzüne gelirken hiç tereddüt etmeden gözlerini kapatmıştı. İleri sınıflar ve zeki öğrenciler çoktan Jack'in ne yapmaya çalıştığını anlamıştı.

Jack'in gözleri kapalı ağzı kapalıydı. Yüzünde inanması güç ciddi bir ifade vardı. Kevın'ın kılıcı gölgelere karıştı. Kılıç sağdan gelirken bir anda olduğu yer değişti ve Jack'in arkasında sırt hizasında belirdi Fakat tam o anda Jack eğildi. Kevın kılıcı fırlatmıştı ve kılıç Jack'e saplamak üzereydi. Jack bir şifacı değildi. Yani bu yara onun için gerçekten tehlikeli olurdu. Buna rağmen Kevın hiç tereddüt etmeden kılıcını fırlatmıştı ve şimdi bile pişman görünmüyordu. Yüksek sınıflar bu kararlılık karşısında övgülerine engel olamamışlardı.

Jack eğildikten sonra kılıç Kevın'ın göğsüne ilerlemeye başladı fakat Jack buna izin vermedi Denge kılıcı savurdu ve Skana'nın Kevın'ın kalbine ilerlemesini sağladı. Kevın kılıcın kalbine doğru ilerlediğini görünce elleri ile kılıcı tuttu. Burada Ölümsüzlük Formasyonu yoktu. Eğer kılıç kalbini delerse ölürdü.

İnsanlar yine şaşırmıştı. Bu gençte en az diğeri kadar çılgındı neler oluyordu burada? Kimdi bu gençler?

"Gerçekten çılgınlar! Birbirlerinin arkadaşları olmalarına rağmen darbeleri öldürmek için!"

"Aptal mısın?!? Neden böyle olduklarını bilmiyor musun?!? Onlar Kai'ın en yakın arkadaşı!! Onlar kadar Kai'ı tanıyan başka biri yok Akademide!! Gerçekten manyak olmalarının bir sebebi vardır büyük ihtimalle!!"

3. Sınıflar ve 4. Sınıflar Kai'ın arkadaşlarını öğrendiklerinde bu dövüşü daha dikkatli izlemeye başladılar. Kai'ı göremiyor olsalar da onun buralarda bir yerde olduğunu biliyorlardı. Ve eninde sonunda onlara meydan okuyacaktı.

Skana Kevın'ın göğsünü bir kaç cm delmişti. Kevın Skana'yı çıkarmaya fırsat bulamadan Jack Aşağıdan yukarıya katanasını savurdu. Katana Skana'ya çarptı ve Kevın'ın göğsünde oluşan yara göbek deliğine kadar indi. Fakat Kevın böyle basit numaralar ile durdurulamazdı. Hiç düşünmeden yumruğunu Jack'te savurdu. Jack konumu yüzünden Kevın'ın kolunu kesemezdi ama kılıcını savurdu ve Kevın'ın yumruğunun ortasından derin bir kesik attı.

Yine de Kevın'ın yüzünde acıya dair bir iz yoktu. Yumruğu Jack'in üzerine indi ve Jack'i toprağa yarım metre derinliğinde gömdü. Kevın ise daha fazla beklemeyerek geri çekildi. Eliyle kanlı yumruğunu tuttu.

Şifacılar inanılmaz yenilenme hızına sahipti fakat hepsi de acıyı hissediyordu. Bu yüzden Kevın'ın bu acıya dayanması şaşırtıcıydı. Bütün yaraları iyileşmişti fakat hepsinin acısını da hissetmişti.