KAİ LANE: Başlangıç

Bölüm 194: Kai'ın Savaşı

Rüzgar tenini yalıyor ona yaşadığını hissettiriyordu. Bir yandan acı hissediyordu. Bütün duyguları kaybolduğundan 2. Basamağa geçmek gibi bir umudu kalmamıştı. Bedeni Yarım Adım 2. Basamağa kilitleniyordu ve bu acıtıyordu. Ama bir yandan da ona hala hayatta olduğunu hatırlatıyordu.

Sarı saçları uzun olduğundan ve onun tam olarak gökyüzünden düşmesinden dolayı havaya bakamıyordu. Sirius'un çoktan bulamayacağı bir yere düştüğünden emindi. Bir kolu yoktu ve eski yaraları tam olarak iyileşmemişti. Gücünün tamamını kullanamıyordu.

"Yine de bu onları durdurmam için yeterli."

Kai beyaz bir bulutun içinden geçti ve havada döndü. Çoktan karanın üzerine uçuyor olduklarını biliyordu. Şimdi buradan bakınca toprağın devasa kütlesinin, Dünyanın yuvarlak biçimini ve uzakta İvan'ın Yasak Tekniğinin etkisi ile savrulan dalgaların kıyıya çarpışını görebiliyordu.

Kai havada döndü ve rüzgarı ayağına yoğunlaştırdı. Onun bedenine vuran rüzgar hemen başka bir yola giriyor ve ayağının olduğu yere toplanıyordu. Bu şekilde Kai Hava basıncını engelleyebiliyor ve kendini hızlandırıyordu.

PUUUHHH....

Kai aniden rüzgarı kendini ileri savurmak için kullandı ve bir yıldırım hüzmesi misali gökyüzünde ilerliyip havadaki bir cisme ulaştı.

Bu siyah bir jetti. Çok büyük değildi ve sadece bir kaç 10 metreydi. Gökyüzünden düşerken 7 figür onu kolları ile taşımaya çalışıyordu. Eğer onu tekrar çalıştırabilirlerse Gelişimcilerin uçağına yetişebilir ve yarım bıraktıkları işi bitirebilirlerdi.

Sadece hava basıncını engellemek ve jetin tüm gücünü kullanarak onlar daha fazla uzaklaşmadan onları yakalamalılardı.

Fakat tam o anda bir cisim jetin tavanına çarptı ve büyük bir gürültü eşliğinde Jetin tavanı içine doğru göçtü.

7 Avcı onu gördüğü anda gözlerine inanamamıştı.

"Nasıl oluyor da daha 2. Basamağa geçmemiş biri bu kadar yüksek bir yerde bize saldırıyor?!"

"Neden uçağında oturup ölümü beklemedin?!!"

"Bu yaralarla bize karşı kazanabileceğini mi sanıyorsun?!"

Evet bu doğruydu. Kai sadece Yarım adım 2. Basamakta bir gelişime sahipti. Onlar ise her biri en azından bir duygu da Turuncu Yıldırıma ulaşmıştı! Kai'ın bir kolu yoktu. Duyguları yoktu ve Biyolojik yeteneklerini kullanamıyordu. Arada böyle bir fark varken kazanması mümkün değilmiş gibi görünüyordu.

Kai jetin siyah tavanında ayağa kalkarken rüzgar basıncını tamamen Jetin üzerine bastırdı ve Avcıların Jeti dengelemesini engelledi. O Jetin tavanında dururken saçları hava da dalgalanıyor soluk mavi gözleri küçümseme ile karşısında ki 7 avcıya bakıyordu.

"Siz sadece gözüyle bakan insanlar asla anlayamaz. Ne benim savaş arzumu ne de benim yeteneklerimi...."

"Eğer beni yenebileceğinizi düşünüyorsanız..."

Kai'ın vücudundan inanılması güç bir tehlike hissi 7 Avcıyı sardı ve Saçları havada uçuşan Kai'a inanılmaz tehditkar bir aura yarattı. Burada kim avcıydı!?! Kim avlanan taraftı?!?

".... Ölüme koşmaktan çekinmeyin!!! "

" Saçmalamayı bırak!!! "

Avcılardan biri aniden yüzlerce kilometrelik bir hızla Kai'ın üzerine atıldı! Baş parmağında ki parmak izi altın sarısı bir ışıkla parlarken gökyüzünde devasa bir baş parmak ortaya çıktı ve Kai'ın üzerine düştü.