Bölüm 82, 83, 84 Ve 85: Ben Senin Neyinim?

901 122 14
                                    

Emma ve diğerleri evlerine dönerken acı içinde başlarını tutuyorlardı. Kevın uyandığında hemen onları da iyileştirmişti. Elbette ağır yaralar öylece ortadan kaybolmuyordu. Özellikle Kevın'ın şifacı olarak seviyesi bu kadar düşükken. Yine de onları evlerine dönebilecek hale getirebilmişti. Eğer durumları kötüleşirse her zaman akademi şifacılarına başvurabilirlerdi.

Şimdi ise evlerine dönüyorlardı. Yolda onları görenler ise 1. Bölgede böylesi büyük bir güce sahip bir eve kimin bunu yapabileceğini konuşuyordu. Aynı zamanda Quentin de kendi evine gitmişti. Durumu onlardan daha iyiydi. Sadece başında hafif bir yaralanma vardı ve Kevın da hemen hemen onu iyileştirmişti. Evinde biraz dinlendikten sonra eski haline dönecekti.

"Özür dilerim. İşe yaramaz hale gelmeseydim belki böyle olmazdı." dedi Melony. Başını eğmiş ve yüzündeki koca çirkin yarayı saklamaya çalışıyordu. Özellikle Kevın'dan. Böyle bir duruma gelmesi onun zayıflığıydı.

Doğrusu Kai'ın suçuydu fakat Melony artık ona öfkelenmek için bir neden bulamıyordu. Başlı başına anlamsızdı. Kai bir çocuk gibiydi. Onunla tartışmaya girmek boşunaydı. Kai haksız olamazdı.

Diğerlerinden önce uyanmıştı ama hareket edecek gücü yoktu ve başında büyük bir ezik vardı. Haliyle hiç bir şey yapamadı. Uyandığında Kai çoktan gitmişti.

O an dövüşü kaybettiklerini anladı.

"Boşuna üzülme. Senin yerinde olmak istediğimi bile söyleyebilirim. O saldırı çok güçlüydü. Sayımız bir şey ifade etmedi. Sen hiç bir şey yapamazdın. Kötü hissetme "

Emma iç çekti ve sürüne sürüne ilerlerken uzakta görünen eve baktı. Dişlerini sıktı.

" Hala böbreklerim ağrıyor. Neredeyse bütün kaburgalarımı kırdı hayvan. Hatta Kevın bizi iyileştirene kadar sınırlarını aştı ve sadece o da değil. Quentin de sınırlarını aştı fakat çok üzgün gözüküyordu. Aradaki farklı görmek canını yakmış olmalı. Kai'ın gücünün bu kadarıyla bile bizi yenmesi gerçekten onu çok üzmüş olmalı. Aynı seviyede aynı değiliz ve her birimiz aynı zamanda başladık. Bazen yeteneğinin yüksekliği evrenin adaletini sorgulamama sebep oluyor. "dedi Emma. Bir anlık bacağı tutukluk yaptı. Bir kaç defa vurduktan sonra tekrar ayağını sürterek ilerlemeye başladı. Neyseki yanlarında adrenalin iğneleri getirmişlerdi de acıyı hissetmiyorlardı.

Kai zekiydi fakat onlarda aptal değildi. Her şeye hazırlıklı olmayı öğrenmişlerdi.

Emma haklıydı. Kevın'ın onları iyileştirmesi 10 saat kadar sürmüştü. O kadar ciddi yaralanmışlardı ki revire bile gidememişleridi. Bacaklarını hareket ettirecek halleri kalmamıştı. Normal hastanelerde bu durumun devamında bacaklarını veya kollarını kaybedebilirlerdi. Kai onları böcek gibi ezmişti. Bu çok aşağılayıcıydı.

Çok da açlardı. 10 saatlik bir açlıkla bir dinazoru bile yiyebilirlerdi.

Eve geldiklerinde Lena ve Jace yine dışarıda dövüşüyorlardı. Sürekli dövüş eğitimleri ile Jace Lena'ya kendi tecrübesinden bir şeyler katmaya çalışıyordu. Kesinlikle bu eğitimden bir parça kazanmalılardı. Oldukça kötü görünüyorlardı.

Kai ise uzanmış televizyon izliyordu. İlk saatini evde uyuyarak geçirmişti. Uykuda yaraları iyileşmiş ve formuna dönmüştü. Kalan saatler içerisinde biraz etrafta dolanmış, üst sınıflara sataşmış ve bir kaç saat de eğitim yapmıştı. Son saatler içinde Seattle da sık sık izlediği bir televizyon programını izlemeye koyulmuştu.

Emma Kai'ın onlar bu kadar acı çekerken koltukta oturduğunu görünce daha fazla kendine hakim olamamış ve Kai saldırmıştı. Pençeleri onun boynunu koparma amacı içeriyordu. Bu açlığın ve susuzluğun çılgınlığıydı.

KAİ LANE: BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin