KAİ LANE: Başlangıç

Bölüm 189: Lanetin Canavarı!

Kronos ve Fury'nin savaşı çok şiddetliydi ve bir çok kişinin dikkatini çekmişti. Bu yüzden bir çok kişi oraya yönelse de dikkatli olanlar da vardı. Avcılar ve Gelişimcilerin böyle toplandığı bir yerde kesinlikle şiddetli bir savaş olurdu. Bazı gruplar o yöne yönelmemişti. Aksine o bölgeden uzaklaşmak için daha hızlı hareket ediyorlardı.

Bu sırada 5 kişilik bir grup da aynı şekilde hızlanmıştı. Grupta 2 erkek ve 3 de kız vardı. Grubun lideri ise elinde mızrak tutan bir kızdı. Elindeki mızrak tıpkı onun bir uzvu gibi hissettiriyordu. Kahverengi saçları omuzlarına dökülüyordu. Tatlı yüzü, mükemmel bir vücudu vardı. Çok uzun değildi fakat çok kısa da değildi. Bedeninden yayılan aura onun normal biri olmadığını haykırıyordu.

Toma bu gruba önderlik yapan kişiydi. O İlahi Potansiyelini uyandırmış Mızrak Lorduydu. Ne kadar güçlü olduğunu kim bilebilirdi?

Yanındaki kişiler arasında ise bir kişi daha çok dikkat çekiyordu. Bir kız daha vardı. Hem Toma'dan hem de diğer kızlardan daha güzel bir yüzü vardı. Pembe dudakları, okyanus mavisi gözleri vardı. Yüzü özene bözene yapılmış gibiydi. Sarı saçları rüzgarda dalgalanıyordu. Toma kadar güçlü olmasa da kesinlikle diğerlerinden daha güçlüydü.

Bu kişi Emma idi. Emma ne kadar güçlü olursa olsun o İlahi Potansiyele sahip olabilecek biri değildi. Fury gibi İlahi Potansiyele meydan okuyabilecek birisi olduğunu söylemek de mümkün değildi. Yine de o da elinden geleni yapıyordu. Ama o sıradan bir ailede duyguların gücüne sahip olmuş şanslı biriydi sadece. Bu kadar güçlenebilmiş olması bile inanılmazdı.

O an Toma bir anda kolunu uzattı ve diğerleri ile beraber durdu.

Diğer 3'ü meraklı bir ifadeye sahipken Emma emin değilmiş gibi görünüyordu. Toma'nın ise kaşları çatılmıştı.

"Kaçı-"

Toma daha cümlesini bitiremeden ormandan kırmızı bir ışık fırladı. Öldürme arzusu ile kaplı bir siluet ortaya çıktığı gibi Toma'nın elinde bir mızrak belirdi ve onunla çarpıştı.

Fakat buna rağmen Mızrak Lordu için bile bu siluet çok güçlüydü. Toma ağzından çıkardığı kanlarla geriye doğru sıçradı. Bu adam... Fazla güçlüydü!

Toma daha kan kustuğu anda Siluet kolunu uzatmış ve oradaki erkeklerden birini yakaladığı gibi kolunu söküp aynı kişinin kafasına savurmuştu. Haliyle kimse tepki veremeden her yere kan sıçramıştı.

Fakat o zaman da Toma ve diğerleri onun kim olduğunu görmüştü.

"Kronos.... Sen neden buradasın?" Emma şaşkın bir tonda konuştu.

Fakat Toma anında bir sorun olduğunu fark etti ve Emma'yı geri çekti.

"O Kronos değil."

O gözler, o öldürme arzusu.... Bunlar kesinlikle Kronos'a ait olamazdı. Kronos ayı bedenine sahip olsa da o nazik biriydi. O bir Canavar olduğu için Canavar Kral olmamıştı. O Canavarlara olan sevgisi sayesinde bir Kral olmuştu. O iyi kalpli ayı Asla böyle bakışlara sahip olamazdı.

Kronos belini büktü ve elindeki devasa baltayı yere vurdu.

PAAATTT!!!

Toprak çatladı ve çatlaklar bükülerek 100 metrelik alanda çatlaklarla dolu bir bölge oluşturdu. Kronos yere vurduğu gibi ileri atıldı ve elini Toma'ya doğru attı. Toma mızrağını ileri doğru tutmuştu. Onun mızrağını avuçları ile karşılamayı mı düşünüyordu?!

Toma ise hiç düşünmedi ve mızrağını ona doğru savurdu. Kronos onları öldürmek istiyorsa onu durdurmak zorundalardı.

Mızrak ve El birbirine değmek üzereydi fakat o anda mızrak aniden hareket etti ve bir yılan gibi Kronos'un kolundan dönerek göğsüne ilerledi. Bir Mızrak Lordu olarak Toma kesinlikle yeteneklerini kullanacaktı!