Bölüm 106: Kai'ın Gücü (2)

792 114 13
                                    

Kai sahanın ortasında dururken sahanın ortasına bir adam indi. Otoriter bir yüzü ve vahşi bir aurası vardı. Bartra'nın kardeşi gibi görünüyordu fakat herkes Bartra'nın kardeşi olmadığını biliyordu. Yine de Kai 20 yaşında gibi görünen bu genci Bartra'ya benzetmeden edemedi.

"Ben 3. Sınıf 5. Katadan Urisi. Sana meydan okuyorum. Güzel bir dövüş olmasını umuyorum." dedi Urisi ve silahını çekti. Elinde bütün diğer silahlardan farklı olarak bir tabanca vardı.

Kai ilk başta heyecanlansa da Urisi'nin sadece Turuncu Yıldırımın Zirvesinin başlangıcında olduğunu anladığında üzülmeden edemedi. Böyle dövüşlerle vakit kaybetmek istemiyordu.

"Üzgünüm ama benim rakibim değilsin. Geri çekilsen daha iyi olur. Bu dövüş sana göre değil." dedi Kai. Urisi kaşlarını çatarken silahını Kai'a doğrulttu.

"Beni yenebilirsen gereksizler sana meydan okumayacak. Bence bu senin için yeterli. Artık dövüşmeyi başlasan iyi olur. Kendimi tutmayacağım!!"

Mermiler namluda fırlarken Kai mermilere baktı. Bacaklarını gerdi ve olduğu yerden yok oldu.

Kai geri ortaya çıktığında Urisi nefesini tuttu. Çünkü Kai'ın ortaya çıktığı yer tam olarak Urisi'nin arkasıydı ve Kai çoktan elini Urisi'nin boynuna atmıştı. Dövüş daha başlamadan bitmişti.

Urisi yerine geçti. Artık bütün gözler 4. Sınıflardaydı. Kai'ın onlara meydan okuduğu açıkça belli oluyordu.

"Ben yaparım! Bırakın şuna bir ders vereyim!"

"Hayır ben yapacağım!! Sen güçsüzsün!! Zaheer!!! Bırak şunun kellesini alayım!!"

"Hayır Zahaar ben alayım!! Bu böceği ezmekten çok büyük zevk alacağım!!"

Her yönden bir ses gelirken Zahaar ciddi bakışları ile Kai'a bakıyordu. Kahverengi saçları rüzgarla dalgalanıyor, Gözlerindeki ciddiyet ona ölümcül bir hava katıyordu. Görünüşe göre 4. Sınıflardan o sorumluydu.

"Boşuna dil dökmeyin. Onunla dövüşemezsiniz. Dikkat edin. Lena'yı yendi. Lena ne kadar şifacılığın üstüne gitmiş olsa da o hala Kırmızı Yıldırımda. Gücü Kırmızı Yıldırım ve altında olanlar kesinlikle onunla dövüşemez ama asıl olaya dikkat etmediniz." dedi Zaheer. Keskin gözleri vardı ve dövüşten önce her ayrıntıya dikkat ederdi. 4. Sınıfların hepsi onu izliyordu. Sadece 7. Kata ve üstü onları dikkate almıyordu. 7. Kata ve üstü sadece Alan'ı üstleri olarak görürdü.

" Kai'ın dövüş şeklini hiç mi fark etmediniz? Ne bir silah kullandı ne de bir teknik. Sadece saf kuvveti. Biraz enerji kontrol etse de bu onun gücünün ne kadarını temsil etti? %10'u mu? Belki. Ama hayır o kadar bile değildi. Benim tahminimce bu sadece %1'iydi. Hala gücünü saklıyor. "

Zaheer'in konuşmasıyla Kai ile dövüşmek isteyen kişiler bir anda korku dolu gözlerle birer adım geri çekilmeye başladılar. Yavaş yavaş geri çekilirlerken her birinin bakışlarında korkunun izine rastlamak mümkündü. Kai'dan korkmuşlardı. O gülümsemenin içindeki anlamı artık anlamaya başlamışlardı.

" Ben dövüşeceğim." dedi Zaheer ve kimsenin bir şey demesine izin vermeden sahaya atladı. Bakışları artık biraz değişmişti. Sanki Kai gibi gülümsememek için kendini tutuyormuş gibi görünüyordu. Kai bunu anladığında daha da mutlu oldu. Karşısında onun gibi güçlü kişilerle dövüşmekten zevk alan biri vardı.

"Kai Lane! Sana meydan okuyorum!!"

"Meydan okuman kabul edildi."

Dövüş başladı ama iki tarafta hareket etmiyordu. Bakışları ile birbirlerini süzüyorlardı. Kai ve Zaheer arasında 1 yıldırım fark vardı. Aynı zamanda Zaheer bir dahiydi. Yani gücü kendisinden daha yüksekteki kişilerle dövüşmeye yetiyordu. Yine de Kai hiç de endişeli görünmüyordu.

KAİ LANE: BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin