Bölüm 171: Çünkü O Kai'ın Kız Arkadaşı!

470 74 13
                                    

Dokuo'nun cansız bedeni yavaşça yere düştü. Güçsüz Düşen Dokuo'yu 4 Yarım Adım öldürmüştü ve insanlar da yavaş yavaş kendilerine geliyordu. Yanlarında ölen dostlarını görenler göz yaşlarına kapılıyor çığlıklar her yerde yankılanıyordu. Sadece 5. Liderin şehire gelmesi ile oluşan bu kadar kayıp çok korkutucu idi.

Hatta bazı insanlar o kadar korkmuştu ki Mor Yıldırımda olmalarına rağmen bu şekilde atılım yapmışlardı.

O sırada Jace yavaşça bakışlarını etrafa çevirdi ve binanın yıkılmış parçalarına bakarken bir anlığına gözleri açıldı. O an Saf Şifa Alanının Merkezini hissedebiliyordu.

Jace elini düşmüş parçalardan birine attı ve basit bir hareket ile bina parçasını bir kenara fırlattı. O parçanın altında kanlar içindeki Lena görünebiliyordu. Göğsünde bir delik vardı ve yaşayıp yaşamadığı anlaşılamıyordu.

O sırada Kevın ve Zachery çoktan Jack'i iyileştirmeye başlamıştı. Jace ise duygusuz bir ifade takınmaya çalışsa bile dudakları titriyor yumruklarını sıkıyordu. Omzuna bir el dokunana kadar öylece kalmıştı.

Jace başını çevirince o Sarı saçlı gencin masmavi gözlerini gördü. Kai ona bakarken sadece üzgün bir şekilde bakabilmişti ve Jace'i geri çekmişti. Kai ileri çıkarken başından iki boynuz çıkmıştı.

"Kai-"

"Elimden geleni yapacağım."

Lena kadar iyi olmasa da Kai'ın ustası Kalp Yolunun Koruyucusu idi. Ve hala onun Ruhunda ona yardım edebilirdi. Randal her zaman komik bir adam olarak yaşasa da O en az Eros kadar yetenekli bir Şifacıydı. Unutulmamalı ki Fenrir'i iyileştiren oydu.

Kai Ustasının komutları ile Lena'yı iyileştirmeye başladı ve devam etti. Fakat bir sorun vardı. Ustasının sesi zaman geçtikçe kısılıyordu.

"Bir sorun mu var?"

Kai bunları Ustasına söylese de Ustası buna bir cevap vermedi. Kai da daha fazla sormadı. Ruh çok gizemli bir şeydi. Kai'ın ruh hakkında edindiği bilgi çok kısıtlıydı. Yine de önce onların anılarına olan kısıtlama ve onların sonradan öğrendikleri şeyleri unutmaları bir sorun olduğunu gösteriyordu.

Kai Lena'yı iyileştirirken Jace de başını çevirmiş ve insanlara bakmaya başlamıştı. Ağlayanlar ve hala ayağa kalkamayanlar vardı. Acı içinde kıvrananlar vardı ve bunun tek bir suçlusu vardı.

Jace'in kanlı gözleri doğrudan Isaac'i buldu.

"Senin yüzünden! Eğer benimle beraber gelseydin daha hızlı gelebilirdik! Ruh halinle ilerleseydin Avcıyı durdurabilirdin!! O zaman kimse bu kadar yaralanmazdı!!! Lena bu kadar yaralanmazdı!!!"

O an Jace Isaac'in önüne ışınlandı ve elleri doğrudan onun yakasını buldu. Isaac bir anlığına titremişti. Jace'in Ölümlüler Kralı oluşu ve Kanlı gözlerinin baskısı onun dayanabileceği bir şey değildi.

" O-O zaman ben de ölebilirdim... "

" Yani!?!? Fedakarlık yapmaya hazır olmayanlar hiçbir şey başaramazlar!! Senin bir korkak olduğunu her zaman biliyordum ama sen!! SEN-"

Jace o an neredeyse Isaac'in boynunu kıracaktı fakat bir el doğrudan onu durdurdu. Şehirde onu durdurabilecek, bir elin parmakları kadar insan vardı ve yarısı şu an yaralıydı.

Jace'in kanlı gözleri uzun saçları arkasından sarkan gençle buluştu. Alvar kaşlarını çatmıştı ve bakışları hiç de dostça değildi.

"Bırak onu."

"SEN!!!"

Jace'in aurası kalınlaştı ve Jace bir basit hareket ile Isaac'i bir köşeye fırlattı. Isaac bir kaç duvarı delerek ancak durabilmişti. Ağzından kan geliyordu.

KAİ LANE: BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin