-3.bölüm-
Doruk “seneeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeem!”
Senem “kaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaç!”
Doruk öfkeyle koşan boğalara benziyordu.Yeşil gözleri deli gibi iri iri açılmış,kendini bilmez bir halde aklında tek bir isimle hedefine koşuyordu..
Doruk “gel buraya!”
Senem “pışıkk! Gel de yakala!”
Doruk “seni bir elime geçireyim,seni mahvedeceğim!”
Senem “haha! Ancak rüyanda doruk efendi!”
Paşanın etrafında koşuşturan iki genç önüne çıkan her şeyi deviriyordu.hasan babanın elemanları ortalığı toplamaya çalışıyorlardı ama hasan baba kahkahasının arasından güçlükle durmalarını istemişti.Şuan mekanının mahvolması önemli değildi. Bu çocuklarda hayat vardı ve ne olursa olsun onları izlemek mükemmeldi…Doruk,senemi tam yakalayacakken senem nefesin arkasına geçmişti..Ama Nefesteki tersliği fark edemeyecek kadar gözü dönmüştü delikanlının.
Doruk “nefesin arkasına sığındığın zaman sana yapacaklarımdan kurtulacağını mı sanıyorsun sen?”
Senem fısıldayarak “nefes bir şey yap!”demişti…
Nefes boğulduğunu hissediyordu ama bunu arkadaşlarına belli etmemeliydi.Cılız bir sesle doruka senemi rahat bırakmasını söyledi ama doruk bunu dinlemedi ve nefesin arkasından kaçan senemi tekrar kovalamaya başladı…Bu sırada kan revan içinde paşaya gelen anko “lanet olsun geç kalmışım!” demişti… ve o da her ikisinin peşinde koşmaya başlamıştı.Doruk sonunda Senemi yakalamıştı.Genç kızın uzun açık siyah saçlarını eline dolayıp kendine çekmiş ve senemin çığlık atmasına neden olmuştu.
Doruk “bir daha yapacak mısın?”
Senem “yapacağım!”
Doruk “kızım anlamıyor musun? Bir daha yapacak mısın?”
Senemin canı yanmasına rağmen vazgeçmiyordu inadından… “hayır de-dimmmmm!”
Doruk “seni baş belası.sen görürsün!” demiş ve senemi bırakmayarak masalardan birine doğru yürümeye başlamıştı..
Senem “ya bırak! Bıraksana! Doruk yemin ederim seni bu dünyaya geldiğine pişman ederim!”
Doruk gülümseyerek “ buna adım gibi eminim güzelim ama şimdi sıra ben de” demiş ve eline aldığı makası seneme doğru doğrultmaya başlamıştı..
Senem “aklından bile geçirme!”
Doruk “üzülme eczanelerde yada kapalı çarşı da badem yağı satıyorlar.Bir tür koca karı ilacı,alıp sürersin saçlarına tekrar büyür!”
Senem “seni öldürürüm hele bir dene! Hele bir o makası saçlarıma sür,seni yemin ederim hadım ederim!”
Doruk “haha! Hadi oradan!”
Anko “ya yeter Allah aşkına! Doruk abi bırak çocukla çocuk olma!”
Senem çektiği acıya mı yansın yoksa bu iki delikanlının laflarına mı? Ama en çok ankoya sinirlenmişti ve doruktan güç alarak ankoya bir tekme savurmuştu.
Anko “aaaaaaaaaaaa!”
Senem “bir daha desene!”
Anko “tamam abi vazgeçtim!bu çocuk değil canavar! Bence o makasla istediğini yapabilirsin hatta ben bile yardım ederim sana!”
Senem “sizi beyinsizler! Hele bir bana dokunun ananızdan emdiğiniz sütü burnunuzdan getiririm!”
Doruk elbette seneme bir şey yapmayacaktı. Her ne kadar yaptıkları yüzünden ona kızsa da onu incitecek bir şey yapmazdı.Şimdillik…..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESMER ( ESMER SERİSİ -3)
Teen FictionOnları bir araya getiren bir kader vardı ortada... Ağlatan... Nefret ettiren... Acı çektiren ve güldüren... Ne olursa olsun bir arada kalmalarını sağlayan bir kader... Esmer'di onlar... Sonsuza dek öyle kalacak, kim ne derse desin hep birlikte olaca...