Bölüm 98.2

114 21 2
                                    

-II.Part-

*KINA GECESİ*

Kızların hepsi salonun ortasında mezdeke oynuyordu. Yemekler oradan oraya servis edilirken Senem yukarda hazırlanmakla meşguldü. Serap,mutfağa inip “mumlar nerede?”diye sorduğunda Cibril Serap’a bakıp elini avcunun içine aldı ve bir kese koyarak eli kapadı. Serap şaşkınlıkla Cibrile bakarken “bu nedir”diye sordu.

Yaşlı kadın gülümseyerek “aç bakalım. Senin için çöllerden geldi.”dediğinde Serap gülümseyerek heyecanla keseyi açtı ve ağlamaklı bir ifade ile Cibrile bakıp “n egerek vardı?”dedi.

Cibril “hazırlıklar boyunca bir kez bile şikayet etmeden bizlere yardım ettin yavrum. Ne demek ne gereği var. Bizim için zevk.”diyerek genç kızı alnından öptü. Serap’ın annesi Melahat Hanım Talu ve Mehir ile salonun ortasında oturmuş sohbet ederken karşıdaki evde de eğlence son hızıyla devam ediyordu. Yemekler yer sofrasında çocukların önüne konulurken dans eden dansözler İsrafilin ve diğerlerinin keyiflerini yerine getiriyordu. Poyraz gülerek keçi boynuzlarından yemeğe başladığında doruk “iğrenç herif. Ağzıma sürmem o şeyleri.”diyerek dudak büzüyordu.

Muhammed yanlarına gelip oturduğunda doruka baktı ve “şarkı söylesenize”diyerek omuzlarına vurdu. Doruk ters ters baktığı Muhammed’e gülümseyerek “Ailenizin şarkıcısı ben miyim oğlum? Sen başla.”dedi.

Poyraz “Muhammed. Sen başla biz arkadan geliriz.”dedi.

Muhammed bağdaş kurup yere oturduğunda şarkı söylemeye başladı. Yarım saat sonra evdeki herkes şarkıya eşlik etmeye başlamıştı. Erdem içeriye elinde mikrofonla girdiğinde “Ses bir iki bir iki. Susun!”dedi ve mikrofonu ağzına yaklaştırarak göz kırptı.

Erdem “bu şarkım benden tüm sevenlere gelsin.”diyerek söylemeye başladı.

“Senin bir yar gözlerineee,gül yüzüne bağlanmışım. Vurulmuşum her haline. Saçların bir teline. Açmaz o gönlünü bana yarim inanmıyor sözüme. Gül de eder naz eder inanmıyor sözüme…”

“gül belalıdır. Gülün gözü karadır. Gülünden ayrı yerde gönül dardadır. Yar bana dargındır yarine o sevdalı. Yarinden başka yar sevenin kalbi taştır.”

Anıl “wowwwwwwwwwww! Bu iyiydi.”dediğinde Erdem “teklif ediyorum! Benimle evlenir misin? Çok düşündüm son kararım kendimden eminim.”

Doruk “aşk,adamı inletir. Dert adamı söyletir. Sayende oldum dertli derdindeyim. İnsan kendini unutur yandıkça yanar da kor olur ateşsiz yaktın beni derdindeyim!”

Anıl “gel gel sarışınım gel gel sana aşığım gel. Gel gel gün ışığım gel. Gel çok karışığım gel.”
Herkes poyraza baktığında genç adam yutkundu ve “Sevemedim karagözlüm seni doyunca. Hep kıskandım seni elden yıllar boyunca. Kuşlar gibi ikimiz bir yuva kuralım. Ayırmasın mevlam bizi ömür boyunca. Aramıza kimse….”

Doruk ağzıyla “dırırırırırırı”

Poyraz “gelip girmesin. Ayırmasın mevla’m bizi ömür boyunca…”

Erdem “bir elmanın yarısı biri sensin bir esmer. Bir elmanın yarısı bir sensin bir esmer.  İki ceylan yavrusu biri sensin biri esmer. İki ceylan yavrusu biri sensin biri esmer. Gel bir dünya kuralım başka kimse olmasın. Gel bir dünya kuralım başka kimse olmasın.”

Poyraz gülerek “biri kız biri oğlan. İki çocuk oynasın. Biri kız biri oğlan başka olmasın.”

Doruk “Allah Allah! Süper ya.”diye söylendiğinde İsra koşarak içeri girdi ve “kına başlıyor. Işıkları kapadılar.”dedi soluk soluğa.

ESMER ( ESMER SERİSİ -3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin