Bölüm 59

88 22 0
                                    

2.sezon / 10.bölüm

"istanbuldan kız mı alınır dostlar der ki:yolda kalınır,gel gör aklım sen de güzelim..."

"ya hadiiiiiiiiiii! Anılllllllllllllll!" diye bağırıyordu esmer yine. Zar zor izin almıştı babasından sınav haftasında oldukları için dışarı çıkmasına izin vermiyordu mert bey ama nefesin araya girmesiyle senem bu hafta sonunu anıl ile beraber gezerek geçirecekti.

Genç çocuk merdivenlerden aşağı inerken bir yandan da gömleğinin üzerine V yaka kazağını giymekle meşguldü. Uzun boyu yüzünden merdiven basamaklarından iki üçlü iniyordu. Senem ona baktığında gözlerini kısıp "benimle dışarı çıkmak için bu kadar süslenmene gerek yoktu" diyince anıl seneme bakmış ve "seninle dışarı çıkmak için böyle giyinmeyeceğime emin olabilirsin kara cadı. Hadi çıkalım" diyerek senemi itelemeye başlamıştı. Arabaya bindiklerinde senem nereye gideceklerini sormuş anıl ise "nereye istersin?" diye karşılık vermişti...

Senem,elini karnına koyarak "çok açım biliyor musun? Önce güzel bir yemek yiyelim ondan sonra gezdirirsin sen beni" dedi gülümseyerek. Anıl ona baktığında "sen gülme senem sen gülme." Diyince senem omzuna vurdu ve "öküz" dedi. Anıl direksiyonda olmasına rağmen rahat davranıyordu seneme bakmadan "poyraz ile konuşuyor musun?" diye sordu. Senem hiç cevap vermedi. Sadece omuz silkip "onsuz hayat o kadar güzelki keşke hep Ankara da kalsa ve hiç ama hiç İstanbul'a gelmese." Dedi yutkunarak.

Anıl tepkisini ölçmek ister gibi "belki gelmez." Dedi. Senem anında ona döndü ve "ne? Ne demek belki gelmez? Niye gelmiyor?" diye sorunca anıl gülümseyip "hani Ankara'da kalmasını istiyordun?" diye sordu.

"lafı değiştirme anko!" diye bağırınca senem anılın omzunu çimdikleyip "söyle!" diye bağırdı. Anıl,omuz silkip "üniversiteyi orada okumak istediğini sen de ben de biliyoruz. Eğer iş sahasında orada çalışacak olursa gelemeyebilir." Dedi.

Senem yutkundu ve "ailesi ne diyor?" diye sordu. Anıl "talu ve altuğ amca,oğullarını destekliyor ama nefesin henüz haberi yok" diyince senem gülümsedi ve arkasına yaslandı. Dik dik bakan gözleriyle "benim tanıdığım nefes,abisinin orada sonsuza dek yaşamasına izin vermez." Dedi kendinden emin bir şekilde.

Anıl "hiç sanmıyorum. Artık hepimiz kendi hayatlarımızı kurmak üzereyiz yani poyraz buraya gelip ne yapsın? Bir kız arkadaşı zaten var. Sümeyye iyi bir kız,ben onunla evlenmesini isterim şahsen"dedi dişlerini sıkarak.

Senem zor duruyordu arabada sanki, araba küçülmüş de senemi sıkmaya başlamıştı. Canı yanıyordu,yutkunduğu her nefes boğazından bir cam parçası varmış gibi geçiyordu,sesinin titremesine engel olamayarak "Sümeyye ile evlenmek mi? o kızla mı? kız güzel bile değil?"dedi var gücüyle.

Anıl "poyraz,dış görünüşe bakmaz sen bilmiyor musun? Hem Sümeyye çok anlayışlı,zeki,hamarat,esprili."dedi..

Senem "poyraz... onu seviyor mu?" diye sorunca anıl arabayı durdurdu ve "geldik. Hadi gidip yemek yiyelim" dedi arabadan inerken. Senem ise duyduklarını hazmetmeye çalışıyordu,yemeklerin en acısını yemişti. Midesine oturmuştu resmen. Cayır cayır yanıyordu. Titreyen adımlarla paşa'dan içeriye girdiklerinde hasan baba karşıladı onu. Anıl ise sessizce senemi izliyordu. Lavaboya gideceğini söyleyip masadan kalkan anıl telefona sarıldı.

"efendim?" dedi poyraz.

"istediğini yaptım." Dedi anıl.

"güzel"dedi poyraz "nasıl?" diye sordu.

"dokunsam ağlayacak gibi" dediğinde poyraz hafif bir şekilde güldü ve "yusuf'tan haber var mı?" diye sordu.

"onunla doruk ilgilenecek."dediğinde poyraz "hey,bu yaptığım benim de hoşuma gitmiyor ama yapmak zorundayız" dedi. Anıl ise "hiçbir şeyden endişe etmiyorum abi,endişe ettiğim tek şey nefes! Eğer bu olanları,yaptıklarımızı anlayacak olursa,senemi bu şekilde yaraladığımızı anlayacak olursa var ya sonumuzu düşünemiyorum" dedi.

ESMER ( ESMER SERİSİ -3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin