-2.sezon / 24.bölüm-
Bölüm Şarkısı "Selena Gomez - I Promise
“çok güneşlenme! Hasta olacaksın!”diye bağırıyordu Poyraz Esmer’e. İçini çekerek kumlara oturduğunda Emrah elindeki biralardan birini poyraza uzattı ve “bu kadar karışmasana kıza abi!”diye söylendi yarım ağızla.
Poyraz,birasından yudum alıp Emrah’a baktığında “Seni de göreceğiz! Makbule ile nasıl gidiyor. Onu niye getirmedin?”diye sorunca
Emrah “Ne işi var burada ya?!”diye çıkıştı ve poyraz’ın ne demek istediğini anladığında gülümsedi genç adam.Emrah “haklı olmandan nefret ediyorum!”diye söylendi.
Poyraz “haklı olmayı seviyorum! Her zaman haklıyım!”diye karşılık verdi.
Emrah “ee,ne zaman isteme merasimi?”
Poyraz “İstanbul’a döner dönmez! Tabi önce bizimkilerin gönlünü almam gerekecek. Her iki tarafında sinirlerini bayağı gerdik,habersiz geldiğimiz için.”
Emrah “e tabi onlarında planlarını bozdun.”
Poyraz başını sallayarak “evet”dedi “ama yapmak zorundaydım. Senemi buraya getirdiğimde nasıl olduğunu gördün.”dediğinde
Emrah “evet abi ya,o ne haldi öyle. Bir an için gözlerini hiç açamayacak sandım. O kadar ağlanır mı ya?” dedi. Poyraz başını salladığında gözlerini kıstı ve uzaklara bakarak “düşünüyorum da Yusuf için bu kadar ağladıysa ,onu üzdüğüm zamanlar yada görmezlikten geldiğim zamanlarda ne kadar ağlamıştır merak ediyorum!”dedi sinirle..Emrah,arkadaşının omzuna elini koyarak “geçmiş geçmişte kaldı demez misiniz oğlum siz? Bu sizin bir numaralı kuralınız! Ne diye şimdi bunu hatırlıyorsun? Acı çekmek olmasaydı mutluluğun anlamını bilir miydik oğlum?! Bilmezdik. Lan Makbule’yi bana vermeselerdi kaçıracaktım sen biliyorsun!”dedi gülerek genç adam.
Poyraz da Emrah’a bakarak “haha,çatıya çıkmıştın lan!”dedi gülerek.
Emrah “içmiştim birde. Salya sümük nasıl ağlamıştım o gün ya!”
Poyraz, o zamanı hatırlayarak Emraha baktı ve taklidini yaparak “Anne bana Makbule’yi al. Ne olur ben Makbulesiz olamam. Atarım kendimi aşağı demiştin!”.
Emrah “babam ne demişti hatırlıyor musun?”
Poyraz kahkaha atarak “hatırlamaz mıyım? Mukaddes bırak şu *** kurusunu atsın kendini aşağıya!”demişti zavallı Sami amcam.
Emrah kumlara uzanarak “neyse ne? Sonuç olarak sevdiğimi bana aldılar mı? aldılar! Evlendik mi?! evlendik! Gerisi vız gelir…”
Poyraz “tırıs gider!” dedi arkadaşının elini sıkarak..
Genç adam içini çekerek tekrar bakışlarını güneşlenmekte olan Esmerine baktı bir süre. Gülümsemeye başladı sonra. Gözlüklerini çıkartarak deli gibi yağlanmakta olan Seneme baktı ve bu sefer gerçekten kızdığını belli eden bir sesle “yeter artık! Sürme şunu sevgilim! Hasta olacaksın! Ondan sonra uğraş dur!”
Genç kız bunun üzerine ellerini beline koyarak “Sevgilim değil misin? Uğraş! Ne olacak?”dedi.
Poyraz “öyle mi? tamam o zaman şöyle söyleyeyim hayatımın anlamı; eğer hasta olur da yataklara düşersen seni sizinkilerden isteyemem,bu durumda bir süre daha ayrı kalmış oluruz birbirimizden!”dediğinde genç kız yerinden doğruldu birden. Koşarak poyrazın yanına geldiğinde boynuna doladı kollarını ve yüzüne bakarak “tamam güneşlenmeyeceğim. İstemiyorum güneşlenmek falan. Hadi İstanbul’a gidelim. Hadi hadi ne olur.”diye diretmeye başladığında poyraz gözlerinin içine kadar gülümseyen bir ifade ile esmerinin kızaran yüzünü inceliyordu. Burnunun ucuna öpücükler kondurup durduktan sonra “olmaz,ben hala dinlenemedim esmerim. Biraz daha kalalım. Ondan sonra söz gideceğiz.”dediğinde dudakları genç kızın dudaklarını buldu. Kendini hemen çekecekken senemin kendisini daha fazla vermesi üzerine dudaklarının arasından gülümseyen Poyraz senemin şaşkınlık içerisinde kendisine bakmasına neden olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESMER ( ESMER SERİSİ -3)
Teen FictionOnları bir araya getiren bir kader vardı ortada... Ağlatan... Nefret ettiren... Acı çektiren ve güldüren... Ne olursa olsun bir arada kalmalarını sağlayan bir kader... Esmer'di onlar... Sonsuza dek öyle kalacak, kim ne derse desin hep birlikte olaca...