-2.sezon / 38.bölüm-
“Ata binmek de nereden çıktı?”
“ne? Deveye mi binseydim?”
“çöldeyiz?”
“eee?!”
“tüm bunları üzerine kustum diye yapıyorsun değil mi?”diye sordu genç kız gülerek. Genç adam kıza bakarak “tam üç kere üç! Üçündede üzerime kustun ya! Ve ben hala yaşıyorum!”dediğinde genç kız “gördün mü?”dedi. adam “neyi?”diye sorduğunda Nefes
“benim de birşeylerimden nefret edebiliyormuşsun?”dediğinde adam dikkatle baktı kızın yüzüne. Ellerini arkasında birleştirmiş batmakta olan güneşi izlerken yüzünün aldığı hale gülüp gülmemek arasında gidip geldi bir an.Tebessüm ederek onu kolunun altına aldı ve “Seni atımın telkesine atayım mı?”diye sordu. Genç kız dudak büzüp “istemez. Ben yürüyerek giderim!”dediğinde genç adam etrafındaki insanlara aldırmayarak yüksek sesli bir kahkaha attı ve eliyle kendisine bakmakta olanlara bir şey yok ifadesi işaret etti. Genç kız sinirle kendisine baktığında “ne? Ne oldu yine?”dediğinde adam “buradan şehre nasıl yürüyebilirsin ki?”dedi.
“alaaddin’in sihirli lambasını alırım elime.”
“sen!”
“öf,defol git ya.”dedi ve kendilerine doğru gelmekte olan adama dönüp “Is it over?!(Bitti mi?)”diye sordu. Doruk,elini omzuna koyup “seni anladığından emin değilim.”dedi ve adama bakarak “انتهت؟ هاليديبيلدينيز؟(bitti mi? Halledebildiniz mi?”) diye sordu. Adam gülümseyerek “تسليم اثنين قطع قديمة جداً حتى يمكنك الرئيسي هذا صنع... إذا لقد قلتم أن ابدأ. السعادة المزدوجة.( çok eski bir yapım bu. usta yapana kadar iki elini kesti. daha önce hiç kullanılmadığını söyledi. çifte mutluluklar diledi.)”dediğinde adam kılıcı eline aldı. Sıcak olduğunu anladığında kaşlarını çattı ve “şükran.”diyerek boynuna astı.
Nefes “ne yani. Bitti diyebilirdi?”dediğinde sinirliydi.
Doruk “anlayabiliyorsun ama konuşamıyorsun. Bence bir an önce öğrenmeye bak.”dediğinde genç kız “o kılıçla seni öldürebilirim.”dedi.
Doruk”bunu yapmak istediğine eminim.”dedi ve nefese bakıp “daha ne kadar burada kalacağız”diye sordu.
Nefes “sıkıldın mı?”
Doruk,başını hayır anlamında salladı ve nefese bakıp “hadi gidip birşeyler yiyelim. Sonrada eve geçer dinleniriz.”dediğinde Nefes “abim bacaklarımı kıracak.”
“önce beni geçmesi gerek.”
Nefes kıkırdayarak “üflese uçarsın.”
“o da doğru.”dedi gülerek.
Eve geldiklerinde ikisi de yorgundu ve karşılıklı kanepelere geçip yığılmışlardı. Genç kız buğulanan gözleri ile “bence biz burada yaşamalıyız. Dert yok,sürekli bela açacak biri yok,sorun yok. Huzurlu ya.”dediğinde Doruk ona bakıp “bence de.”dedi. Nefes,yerinden kalkıp Dorukun yanına gidip başını koltuğa koydu ve ona bakarak “bana doğruyu söyle.”dedi.
Doruk,içini çekti ve Nefese bakarak “ne?”dedi. nefes,gözlerini yumup “Badeyi seviyor musun?”diye sorduğunda Doruk genç kıza baktı ve yanağına bir öpücük bırakarak “Seviyorum.”dedi. Nefes gözlerini açtığında göz göze geldiler. “sırrın benimle güvende. Bu süre zarfında hiçkimseye karışmayacağıma yemin ediyorum. İpler tamamen senin elinde Doruk Pehlivan”dediğinde el sıkıştılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESMER ( ESMER SERİSİ -3)
Teen FictionOnları bir araya getiren bir kader vardı ortada... Ağlatan... Nefret ettiren... Acı çektiren ve güldüren... Ne olursa olsun bir arada kalmalarını sağlayan bir kader... Esmer'di onlar... Sonsuza dek öyle kalacak, kim ne derse desin hep birlikte olaca...