-2.sezon/ 35.bölüm-
“hadi geç kaldık ya. Hep senin yüzünden!”diye bağırıyordu Esmer Poyraza. Genç adam gömleğini kotunun üzerine giydikten sonra şöyle bir kendine bakmış ve “ne ama ya? Temizlik imandan gelir değil mi?”dedi öpücük atarak Esmere.
Senem,kollarını birleştirip “hı hı tabi. Bunu Cibril ve İsra’lara da anlatırsan sevinirim.”dediğinde gerçekten sinirliydi genç kız. Poyraz,gelip elini tuttuğunda kendisine geldi ve ona bakıp “gidelim”dedi.
Koridorda yürürken Poyraz elini tutmuş olduğu kızın avuçlarının içinde küçük oyunlar oynuyordu. Sonunda dayanamayıp “Acaba Gazel de gelmiş midir?”diye sorduğunda Senem öfke ile kendisine döndü. “Ne alaka şimdi Gazel?”
Poyraz,gayet rahat bir şekilde “hiiççç”dedi gülerek.
Gazel!
Sadece birkaç sene önce gelmişti İstanbul’a. Ve Poyraza olan ilgisinden imalı bakışlarından nefret etmişti genç kız. Sürekli Poyrazı etkilemek için bir şeyler yapıyor,o eve gelmeden uyumuyordu. Ve konuyu sürekli evliliğe getirip duruyordu. Senem öfke ile burnundan soluduğunda Poyraz bir kahkaha attı. Genç adamın oynadığı oyun öylesine etkisini göstermişti ki Senem kendisini Poyraza vururken buldu. “Seni pislik. Hayvan! Öküz!”diyerek kollarında debeleniyordu.
Poyraz gülerek onu kollarına alıp döndürdüğünde duvarla arasına hapsetti ve gözlerinin içine bakıp içine çekti “beni kıskandın mı sen?”dedi.
Senem başını başka yöne çevirerek “Ne kıskanacağım senin gibi domuzu!”dedi.
Poyraz,Senemin yanaklarına,elmacık kemiklerine,kulağına,boynuna dudaklarını değdirdiğinde kulağına doğru “o zaman Gazeli gezdirmeme bir şey demezsin değil mi?”diye sordu. Senem,hışımla Poyraza döndüğünde iki eliyle boğazına yapıştı “Seni öldürürüm. Seni de o iğrenç sürtüğü de. Sen benimsin benim! Sadece benim! Bana bak Poyraz ayağını denk al. Sesimi çıkarmıyorum diye aslı var zannetme. Bir bağırırım buradan yedi cihan yerle bir olur.”dediğinde genç adam kızın dudaklarına kapandı. Senem,öpücüklerin arasından hala homurdanırken çoktan adamın etkisinin altına girmişti bile. Boğazını sıkan elleri gevşeyip boynuna dolandığında,genç adam bir anlık da olsa ayırdı dudaklarını dudaklarından. Senem,gözleri kapalı kendinden geçmiş bir halde adamın yüzüne doğru “bence hiç aşağı inmeyelim. Misafirlerin canı cehenneme. Odaya gidelim.”dediğinde genç adam tekrardan uzandı kızın dudaklarına. Kısa kısa öpücükler bırakırken “Pazar gününe kadar sana dokunmam yasak. Göz ucu ile bakamayacağım.”diyerek uzun bir öpücük bıraktı kızın dudaklarına. Söyledikleri kızın üzerinde şok etkisi yarattığında Poyraza baktı iri iri gözleri ile.
“ne yani? Ayrı mı olacağız?”dedi hızla.
Poyraz,parmağı ile Senemin boynundan aşağısına dokunurken gözlerinin içine baktı ve “biliyorsun Esmer. Haremlik selamlık.namahrem!”dediğinde Senem “olmaz. Olamaz ama ya. Ben senelerdir seninle olabilmeyi bekledim. Yine mi beklemem gerekiyor. Bu ne ya? Otobüs bekleyen yolculara döndüm ama.”dediğinde Poyraz bu tuhaf benzetmeye gülmeye başladı. Kahkahasının arasından “o zaman bu durumda otobüs ben ha?”dedi ama genç kız konuşmasına izin vermeyerek onu öpmeye başladı. Poyraz,güçlükle onu kendisinden ayırdığında kızın dudaklarının arasından homurtuya benzeyen bir inilti kaçtı.
Adam,bunu duyduğunda dikkatle ona baktı ve içini çekti. Elini sımsıkı tutup aşağı inecekleri sırada Erdemi merdivenlerin başında gördü. Senemi arkasına alıp sahiplenircesine saklayan Poyrazın gözleri şimdi kıskançlık doluydu. Öfke ile “sen ne zamandır oradasın?”dedi. Erdem ellerini havaya kaldırarak “şimdi geldim. Ne yapıyorsanız sonraya saklayın!”dediğinde Poyraz genzinden bir homurtu çıkardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESMER ( ESMER SERİSİ -3)
Teen FictionOnları bir araya getiren bir kader vardı ortada... Ağlatan... Nefret ettiren... Acı çektiren ve güldüren... Ne olursa olsun bir arada kalmalarını sağlayan bir kader... Esmer'di onlar... Sonsuza dek öyle kalacak, kim ne derse desin hep birlikte olaca...