-9.BÖLÜM-
‘Doruk’un ağzından’
Sabah okula gittiğimiz de hepimiz yerlerimizi almıştık ön sıralarda. Okullar arası tiyatro yarışması vardı ve bizim salak müdür oynanacak tiyatro oyunu için oyuncu seçmelerinden bahsediyordu..
İhsan hoca “evet çocuklar bildiğiniz gibi okullar arası tiyatro yarışması düzenleniyor bunun içinde bizim okulumuzdan da bir tiyatro oyunu sergilenecek ve hocalarınızın seçeceği öğrenciler dâhilinde bu tiyatro ile yarışmaya gireceğiz!”
İhsan hoca ne kadar konuşursa konuşsun kimse onu dinlemiyordu ve eninde sonunda o da bu durumdan sıkılmış bize çatmıştı “çocuklar bir kıpırdamayın ya! Konuşmaya çalışıyorum değil mi?”
Anıl “hayvana bak ya!” dedi bana dönüp sonrada İhsan hocaya bağırıp “hocam kış ayındayız bilmem farkında mısınız?”
İhsan hoca “Anıl! Daha eylülün sonuna bile gelmedik!”
Doruk “yağ gibi üste çıkıyor bu be!”
Anıl elini omzuma atıp “bak ağabeycim demek ki senden başkaları da üstte olabiliyormuş değil mi?”
Poyraz “hahaha! ***siniz oğlum siz!”
Doruk “Anıl bir git yanımdan dalacağım şimdi ha! Dondum anasını satayım!
Poyraz arkasını dönüp gidecekken okulun kapısından içeri giren kızları görünce durmuş ve homurdanarak Esmer’i izlemeye başlamıştı..
Poyraz “şunun haline bak ya! Şeytan diyor git döv!”
Doruk “sen mi döveceksin? Hadi lan! Senemmmmmmmmmmm!”
Senem,sesimi duyduğu an bana bakmış ve ellerini beline koyup tek kaşını havaya kaldırmış sulu kulelilere benziyordu..
Senem “ öküz gibi bağırmasan olmuyor değil mi Doruk? Hayır ondan sonra herkes sana bakıyor diyorsunuz benim başımı ağrıtıyorsunuz?” dedi ve ona dik dik bakan Poyraza dönüp “sen neye bakıyorsun?” diye çıkıştı..
Poyraz benim önümden Senemin önüne geçip onu süzdü ve kolundan tuttuğu gibi okuldan dışarı çıkardı.. tabii biz de onlarla birlikte gittik..
Arabayla Beşiktaş sahilindeydik o gün. Hava serindi ama güzeldi… Anıl’ın çocuk gibi “kâğıt helva, kâğıt helva!” diye tutturmasıyla herkese kâğıt helva almış, Poyraz ve Senemi izlemeye başlamıştık…
Senem “buraya neden geldik?”
Poyraz “konuşmak için!”
Senem “hadi ya! İnsan gibi konuşmayı öğrendin mi ki sen?”
Poyraz “senem!”
Senem, Poyraz’a dik dik bakıp masadan kalkmaya yeltenmişti ama poyrazın tek bir sözü ona bakmasına yetmişti de…
Poyraz “özür dilerim!”
Senem öylece kalakalmıştı… eğer biz olmasak yada eğer farklı şartlarda olsalardı o gün daha başka olabilirdi bu durum ama değildi ve sadece birbirlerine bakmakla yetinmişlerdi..
Senem “bak bu iyiydi işte!”
Poyraz “o günkü kavga senin yüzünden çıktı?”
Senem “benim mi? İyi de benim o sınıflarla alakam yok!”
Poyraz bıyık altından konuşmuştu “sen öyle san!”
Senem “efendim!”
Poyraz “yok bir şey!” dedi oflayarak…
O kadar sıkılmıştı ki bu durumdan.. Senemden özür dilemek ona hem koyuyor hem de nasıl tarif edeceğini bilemediği bir duygunun içine sürüklüyordu onu. Ama Senem öyle bir soru sordu ki Anıl ve ben cama yapışan fino köpekleri gibi sesimizi çıkarmadan onları izliyorduk…
Senem “bu kavga benim yüzümden çıktı? Peki tamam! Ama neden o gün öyle davrandın?”
Anıl “cevap veremeyecek!”
Doruk “g..t gibi kaldığı an bu andır ağabey. Hahaha, kamerayı aç lan surat ifadesini çek!”
Poyraz bir süre Senem’e bakıp “çünkü…. Çünkü sen kız kardeşim gibisin tamam mı? Ve bazen buna engel olamıyorum işte!”
Senem “neye?”
Poyraz gözlerini senemin yüzünde gezdirmiş ve “buna işte! Sana yapma dediğim şeyi yapıyorsun. Giyme diyorum giyiyorsun. Konuşuyorsun. Gülüyorsun!”
Senem “insanım ben robot değil Poyraz!”
Poyraz “Esmer! Eteğin boyu kaç santim sence? Kıvırdığın yarısını aşağı indir hemen!”
Senem “ama…”
Poyraz “Esmer dedim!”
Senem “soruma adam akıllı cevap alamadım ama..”
Poyraz “zamanı geldiğinde anlatırım Esmer! Şimdi kalk da ikinci derse yetişelim bari!”
Senem “okula mı gideceğiz?”
Poyraz “evet başka ne bekliyordun? Seçmeler var?”
Senem “ben seçilmeyeceğim için bir sorun yok! Hadi gezelim ne olur?”
Poyraz “hayır!”
Senem “ne olur? Bak ama ne olur? Ne olur?”
Poyraz, Senemin küçük kız çocuğu gibi yalvarmasına kahkahasıyla cevap vermiş elini omzuna atıp Senemle bizim yanımıza gelmişti..
Arabaya bindiklerinde Poyraz bize dönüp “Dede Korkut Kolejine gidiyoruz! Kaçırmamız gereken bir kişi daha var!” dedi.
Senem “emin misiniz? Nefes ve ben henüz…”
Üçümüz aynı anda “kapa çeneni!” diye bağırmış ve dede korkut kolejine doğru yola çıkmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESMER ( ESMER SERİSİ -3)
Teen FictionOnları bir araya getiren bir kader vardı ortada... Ağlatan... Nefret ettiren... Acı çektiren ve güldüren... Ne olursa olsun bir arada kalmalarını sağlayan bir kader... Esmer'di onlar... Sonsuza dek öyle kalacak, kim ne derse desin hep birlikte olaca...