2.sezon / 25.bölüm-
Yol boyunca ilerliyordu genç kız. Otobanda araba kullanmayı her ne kadar sevmese de hızını olabildiğince artırıyordu. Hasdal Viyadüğüne geldiğinde arkasında siyah bir araba fark etti başta önemsemese de sonradan arabanın kendisi ile aynı anda hareket edip durması canını sıkmıştı. Eline aldığı telefonu ile Mert amcasını arayan Nefes detaylara girmeden plakanın adresini söylemeye başladı ve hız ibresini 120’ye çıkararak arabayı geçti. Yol boyunca yeteri kadar kasılan bedeni artık durması gerektiğini söylüyordu.
Toki evlerinin önüne geldiğinde asfaltı deler gibi güvenliğin önünde durup arabadan çıkmıştı. Anahtarlarını valeye bırakıp içeri girdiğinde çıkacağı merdiven sayısı gözünde büyümeye başladı. Derin bir nefes alıp merdivenleri çıkmaya başladığında düşünüyordu.
Sonunda kapının önüne geldiğinde içini çekti ve bir kez kapıya vurup beklemeye başladı. İçerden gelen ayak seslerini ve gözlükten kendisine bakıldığını anlamış ve duymuştu genç kız. Bıkkınlıkla kollarını birbirine dolayıp Bade’nin kapıyı açmasını beklemeye başladığında gerilen sinirleri içinden bağırması gerektiğini söylüyordu. Sonunda kapının kilitli olduğunu gösteren anahtar sesi duyulduğunda istemsiz de olsa rahatlamış ve kolları iki yanına düşmüştü. Kapının usulca açılıp Bade’nin ölü gibi bir yüz ile kapının ardında belirmesi genç kızı korkutmuştu.
Bade,başını kapıya yaslayıp “içeri gelsene.”diyerek genç kızı içeri aldı ve ardından yine kapıyı kilitledi. Nefes,içeriye doğru ilerlediği sırada salona şöyle bir göz gezdirdi. Her şey karman çormandı. Bade’ye dönüp bir açıklama bekler gibi ifade takındı yüzüne ve kollarını iki yanına açıp “ne oldu?”diye sordu.
Genç kız yutkunarak akan gözyaşlarını elinin tersi ile sildi ve nefese doğru ilerleyip “eve geldiğimde her şey yerle bir olmuştu. Her şey!”dediğinde Nefes “hırsız mı girmiş?”dedi.
Bade,başını sallayarak “hayır. Hırsız olduğunu sanmıyorum.”dedi.
Nefes geri çekilerek “pekala,o zaman böyle bir şeyi kim yapmış olabilir? Diğer evlerde oturan insanların çocukları falan olabilir mi? polise haber verdin mi?”diye sorunca Bade gülme ile ağlama arasında gidip geldi ve “Polise gidemeyeceğimi sen de biliyorsun Nefes! Ve hayır komşuların işi olduğunu sanmıyorum.”dediğinde Nefes kayıtsız bir ifade ile Bade’ye bakmaya başladı.
Ceketini çıkarıp koltuğa attığında Bade’ye doğru ilerledi ve elinden tutarak “hadi gel. Önce yüzünü yıkayalım. Sonra anlatırsın.”dedi. musluğu açıp genç kızın yüzüne her su tutuşunda kendisini daha da kötü hissetmeye başladı. Havlu ile yüzünü kurulayıp mutfaktan bir bardak su almaya gittiğinde annesini aradı ve eve gelmeyeceğini serap’larda kalacağını söyledi.
İçeriye girdiğinde badeye bakıp “ben bu gece seninle kalacağım. Hem ortalığı da toparlar uzun uzun konuşuruz.”dediğinde Bade ona bakıp “benimle mi kalacaksın? Ama evdekiler?”diye sordu.
Nefes içini çekip yanına oturduğunda gülümseyerek “Seraplarda kalacağımı söyledim.”dedi.
Bade “Serap mı?”
Nefesin telefonu çaldığında ekrandaki isme bakarak güldü ve “bak! İyi insan lafının üzerine ararmış”diyerek telefonu açtı.
Serap “Yeşil! Ne haltlar karıştırıyorsun sen kızım?”diye bağırmaya başladı.
Nefes “çok önemli olmasa senin adını vermezdim serap. Merak etme buluştuğumuzda anlatacağım,ne olur bu gece beni idare et.”dediğinde Serap “tamam”diyerek telefonu kapattı.bade nefese bakarak “önce evi toplayalım mı?”dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESMER ( ESMER SERİSİ -3)
Novela JuvenilOnları bir araya getiren bir kader vardı ortada... Ağlatan... Nefret ettiren... Acı çektiren ve güldüren... Ne olursa olsun bir arada kalmalarını sağlayan bir kader... Esmer'di onlar... Sonsuza dek öyle kalacak, kim ne derse desin hep birlikte olaca...