-11.bölüm-
Nefes
Kanım senemin kanına karışırken bende boşluğa onda ise hayata doğru akıyordu.. yüzünün renginin değiştiğini biliyordum.. bunu makinelerde doğruluyordu.. ama bir insanın bir insana ne kadar kan verdiğini bildiğimden daha fazlasını veriyordum Seneme… uyanmak zorundaydı.. o yoksa ben de yoktum çünkü… gözlerim yavaş yavaş kayarken ve nefes almam güçleşirken elinin kıpırdadığına bile yemin edebilirdim… ama tabi bu bilincimin de oyunu olabilirdi…
Ne olduğunu anlayamadan nefesin baygın yüzünü görmüştüm.. mosmordu… ne kadar ahlasam yada vahlasam faydasızdı.. kollarında ki serumları çıkartıp eski haline getirmiş ve kapıyı açıp ciğerlerim yırtılana kadar bağırmıştım.. tekin ve bir doktor nefesi kontrol ederken, diğerleri senemin başındaydı…
Tekin bana dönüp “ne oldu?” diye sordu ama cevabı doktordan almıştı “kıza kan vermiş,hem de kendi kanını.. durumu iyi eğer böyle giderse iki güne kalmaz yoğun bakımdan çıkar!” demişti ama tekin abinin yüzü gülmüyordu.. o bize bakıp “o zaman Nefes için bir oda hazırlayın! Oksijen odalarını hazırlamalarını söyleyin hemen!"
Şimdi her ikisi de yoğun bakımdaydı.. her ikisi de birbirini kurtarmak isterken yaralanmıştı… ve hangisinin nasıl kurtulacağı meçhuldü….
****
Doruk
Koma? Koma? Koma mı? Kendi ellerimle onun sonunu hazırlamıştım.. poyraz ve diğerleri her ne kadar bunun benim suçum olmadığını söyleseler de benim suçumdu işte! Benim!
Poyraz yanıma geldiğinde ona dönüp “bozuk plak gibi aynı şeyi söylemeye geldiysen deneme bile poyraz!”
Poyraz “eve gidiyoruz! Biraz dinlenmek iyi gelebilir!”
Doruk “siz gidin! Ben burada kalacağım!”
Poyraz “saçma sapan konuşup canımı sıkma,güçsüz bir boka yaramazsın anlamıyor musun? Hadi düş önüme!”
Onu vazgeçiremeyeceğimi biliyordum.. asla pes etmezdi.. anıl,ben,poyraz ve babam bize gitmiştik.. kapıyı açan Fatma lalam bana gözleri yaşlı bakmıştı..sarılmak istemiş ama ondan geri kaçarak yukarı odama çıkmıştım..
Poyraz “sen ona bakma Fatma dadı!”
Fatma “annesi öldüğünde de böyleydi..”
Anıl “nefes ve senem ölmedi! Kesin artık şunu ya!”
Aşağıdan gelen sesleri duyuyordum ve kapıyı büyük bir gürültü ile kapatmam anılın zaten gerilen sinirlerini daha da germiş ve odama gelip bana vurması bir olmuştu..
Anıl
Mükemmel gibi görünen hayatlarımız aslında cehennem gibiydi.. birer masal kahramanı gibiydik. Farklı yerde farklı zamanlarda doğmuştuk ama aynı kadere sahiptik..
Senemin hayatını kurtarmak için Nefes kendi hayatını tehlikeye atmıştı ve Nefesin bu durumundan geri zekalı Doruk kendini sorumlu tutuyordu…
Merdivenleri ikişer ikişer çıkarak odasına girmiş ve artık kaybetmek üzere olduğum iradem dışı hareket etmeye başlamıştım.
Anıl “kendine gel!”
Doruk “kendimdeyim lan ben!”
Anıl “doruk!”
Doruk “ne var lan! Ne?”
Poyraz “kesin şunu!”
Anıl ve doruk “kes sesini!”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESMER ( ESMER SERİSİ -3)
Teen FictionOnları bir araya getiren bir kader vardı ortada... Ağlatan... Nefret ettiren... Acı çektiren ve güldüren... Ne olursa olsun bir arada kalmalarını sağlayan bir kader... Esmer'di onlar... Sonsuza dek öyle kalacak, kim ne derse desin hep birlikte olaca...