-33.bölüm-
Senem evden koşarak çıkıp arabaya binmiş ve babasına “hadi hadi geç kaldık ya! Lanet olsun!” diyerek bağırıyordu. Mehir kızının bu tatlı hallerine bakıp gülümserlerken Poyrazı görünce “poyraza bak sen damat gibi olmuş” demiş ve senemin ona bakmasına neden olmuştu.
Senem cama yapışmış bir şekilde “baba şu lanet arabayı sür yoksa yemin ediyorum çok kötü şeyler olacak. Ay çişim geliyor yaaaaaaaa.”
Mert “off allahım bu nedir ya. Kızım bir dur. Çiş miş yok! Tamam gidiyoruz.” Demiş ve Altuğ’un da arabayı çalıştırması ile iki araba evin önünden hareket etmişti.
Nefes ise,Doruğun odasında giyinmekteydi. Doruk ise banyodaydı.
Nefes “ya hadi! Geç kalıyoruz!”
Doruk saçlarını kurulayarak banyodan çıktığında “var ya ,gören de kız istemeye gidiyoruz sanır he!” demişti nefese bakarak.
Baştan aşağı süzüp “vay vay vay vay! Bu ne ya!”
Nefes etrafında dönüp “nasıl?!”
Doruk “mükemmel. Yalnız birinin baktığını görürsem fena bozuşuruz.”
Nefes “hı hı ondan. Her şey tamam mı?”
Doruk “her şey tamam.” Demiş ve kot pantolonun üzerine geçirdiği beyaz boğazlı kazağı ile siyah ceketini alıp “hadi çıkalım.” Diyerek şiir yarışmasının yapılacağı yere doğru yola çıkmışlardı.
Telefonu çalan nefes ve doruk aynı anda “Alo.” Demişler ve poyraz ve senemin bağırmaları ile telefonları kapatmışlardı.
Doruk “kudurdular.”
Nefes “bugünü bir atlatalım da başka bir şey istemiyorum. Bütün bir hafta sonu uyuyacağım.”
Doruk “ben de uyuyacağım. Ama senle.”
Nefes “haha,off abi ya.”
**************
Okulun bahçesinden içeri giren gençler nefes ve dorukun da gelmesi ile rahatlamışlardı. Hep beraber içeri girdiklerinde içerisinin hınca hınç dolu olduklarını görünce senemin stresten midesi bulanmaya başlamıştı ama nefesin kolundan çekip kulise çekmesi ile dikkatini nefesin kıyafetine veren senem gülümseyip “vay canına! Süpersin kızım!”
Nefes “biliyorum. Derin derin nefes al ver. Evet işte böyle. Şimdi tekrar yapmayı bırakıyorsun. Sen de abi.” Dedi poyraza dönerek ve bir seneme bir poyraza baktığında mükemmel göründüklerini anlayarak gülümsedi.
Nefes “neymiş?”
Senem “tekrar yok.”
Nefes “aynen öyle. Doğaçlama yapın. Robot gibi değil hissederek okuyun. Ve bize de hissettirin. Birinci olmanız önemli değil. Önemli olan neydi?”
Senem “önemli olan bizdik.”
Nefes derin bir nefes alarak “tanrım şu halime bak. Nerde Merve hoca ya!” dedi soluklanmaya çalışarak.
Sonunda ışıklar kararmış ve yavaş yavaş yarışmacı okulların temsilcileri açıklanmaya başlamıştı. Senem ve Poyraz kendilerine sıranın gelmesini beklerken belli etmemeye çalıştıkları heyecanları ile baş etmeye çalışıyorlardı. Ama bir işe yaramıyordu. Poyraz ellerinin arasına aldığı küçük ellere sımsıkı tutunup senemin gözlerinin içine bakmış “heyecanlı mısın?” diye sormuştu.
Senem ise “artık değil!” demişti kalbinin şiir yarışmasını unutturduğunu anlayarak. Sadece poyraz vardı aklında. Poyraz ! poyraz! Gerisi umurunda bile değildi.
Ve sonunda isimleri açıklandığında , sahnedeki yerlerini almışlardı. Büyük bir sessizlikle başlayan bakışmalar ,poyraz ve senemin nefes alış verişlerinin izleyenlerin kulaklarına ulaşması ile farklı bir boyut kazanmıştı.
Ve fon müzik başlayınca ,gençler de şiiri okumaya başlamışlardı.
Senem , derin bir nefes aldıktan sonra gülümseyerek Poyraza baktı ve ona başlayacaklarını belli etti..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESMER ( ESMER SERİSİ -3)
Teen FictionOnları bir araya getiren bir kader vardı ortada... Ağlatan... Nefret ettiren... Acı çektiren ve güldüren... Ne olursa olsun bir arada kalmalarını sağlayan bir kader... Esmer'di onlar... Sonsuza dek öyle kalacak, kim ne derse desin hep birlikte olaca...