-2.sezon / 34.bölüm-
1 hafta sonra
“onlar şuraya!” diye bağırıyordu Mehir görevlilere. Nişana az bir zaman kalmıştı ve herkes harıl harıl üzerine düşen görevleri yapmakla meşguldü. Talu yatak odasını halledip aşağıya indiğinde “evi şimdiden hazır etmemiz iyi oldu”dedi gülerek. Nermin hanım da mutfaktan çıktığında “evet Allahın izniyle bir evlenseler de rahatlasalar.”
Mehir “önce biz rahatlayalım bence hanımlar.”dediğinde koltuğa çöktü. Talu da gelip yanına oturduğunda “valla evlenir evlenmez onlardan kaçıp tatile gitcem Mehir. Hatta beraber gidelim. Kocaları bırakalım. Kaçalım.”
Nermin “hah! Bana uyar valla.”
Mehir “oldu bilin.”
**
“öküzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz! Önüne baksana hayvanat!”diye bağırıyordu Serap yine. Elindeki çiçekleri vazolara yerleştirdikten sonra dışarı çıktı ve kendisine çarpıp yoluna devam eden adama doğru tokadını sallayıp “özür dilesene lan!”diye bağırdı. Genç adam gülmeye başladığında serap “ben bu sesi tanıyorum.”dedi. genç adam şapkasını çıkardığında “yenge?”
“Özkan? Anammmm! Kızlar koşun. Özkan gelmiş”diye bağırdı.
Senem dahil herkes dışarıya çıktığında Özkan’ın gelmesine sevindiler. Hepsi tek tek kucaklaşmaya başladıklarında Özkan “burada bir nişan olduğunu duydum.”dedi. Senem “evet benim nişanım o!”diyerek ortaya atlayınca serap “sazan ya.”diyerek gülmeye başladı.
Özkan “ee kadro bu kadar mı? Bade yok mu? Dahası ana kraliçe nerede?”
Senem “badenin gelip gelmeyeceğini bilmiyoruz ama ana kraliçe abisiyle meşgul.”dedi gülerek.
Özkan “hım,anladım. Ee nişana az kaldı o zaman.”
Senem “evet Pazar günü yüzüğü takacağım parmağıma.”
Serap “onu da everdik mi sıra sana geliyor Özkan bey. Var mı bir aday?”
Özkan “aslında ben hep seninle evlenmeyi istemiştim biliyor musun? Ama sen gidip Volkanı seçtin ve benim kalbimde nasıl bir yara açtığını bilemeden hem de.”
Serap “vallaha mı?”
Didem “haha,süperdi bu.”
Serap “vay p*ç!”dedi gülerek “hadi oğlum ya. Ciddiyim ben.”
Özkan,Senem’e bakarak “Nefese teklif etmeyi düşünüyorum ben aslında”dedi ciddi bir ifade. Herkes şaşkınlıkla birbirlerine bakarken Senem “Poyraz seni bacaklarından tutup ikiye ayırır.”dedi.
Serap “anıl da biftek gibi ezer.”
Didem “Doruk’a da çıtır çıtır pişirip yemek kalır.”dediğinde hepsi gülüyorlardı.
Özkan gitmek zorunda olduğunu söyleyerek Paşadan ayrıldığında kızlar geri kalan işleri organizasyon şirketine bırakmışlardı.
Senem “bizdeyiz bu akşam.”diyerek kızlarla beraber eve giderken Nefes de abisi ile beraber nişan alışverişindeydi. Doruk ve Anıl kabinde Poyraz ile beraber takım elbise giyinirlerken genç kız oturmuş onları bekliyordu. Erdeme dönerek “neden en büyük işler hep bana kalıyor?” dedi.
Erdem “seni seviyorlar.”
Nefes “bu iyi bir neden değil.”
Erdem “salla güzelim. Tadını çıkar.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESMER ( ESMER SERİSİ -3)
Teen FictionOnları bir araya getiren bir kader vardı ortada... Ağlatan... Nefret ettiren... Acı çektiren ve güldüren... Ne olursa olsun bir arada kalmalarını sağlayan bir kader... Esmer'di onlar... Sonsuza dek öyle kalacak, kim ne derse desin hep birlikte olaca...