-2.sezon / 33.bölüm-
Deniz kenarındaydı çocuklar Nefesin sürprizi herkese iyi gelmişti. Senem ve Poyraz el ele tüm kumsalı boydan boya dolaştıklarında kendileri için ayrılan yere oturmuşlardı. Nefes ise ayakkabılarını ayağından çıkarmaya çalışıyordu. Önüne koyulan converselere baktığında başını kaldırdı. Demir ciddi bir yüz ifadesi ile kendisine bakıyordu. “Ne?”diyerek önüne döndüğünde yorgunluktan gözleri kapanıyordu artık genç kızın.
Demir tebessümle “yorgunsun”dedi. Nefes “ciddi olamazsın”dediğinde Derin geldi ve “Doruk nerede?”diye sordu.
Nefes “cehennemin en dibinin dibinde bulunan bir elması bulmak için cehennemin körüne gitti!”dedi ters bir şekilde.. derin cevap vermek yerine arkasını dönüp gittiğinde bağırarak “ben gidiyorum!”dedi ve arabasına binerek sahilden uzaklaştı. Demir,eliyle kalkanlara işaret verdikten sonra nefese bakıp “alayım mı?”dedi.. nefes,gözlerini devirip ayağa kalktığında Poyraz yanlarına geldi ve Nefesi kucağına alarak “Demire verdi. İtiraz etmesine aldırış etme”diyerek gözleri kapanmakta olan kız kardeşine bir öpücük verip herşey içinn teşekkür etti.
Demir,Nefesi taşırken az da olsa uyanık olduğunu biliyordu ve tepkisini ölçmek için “Eğer Doruk Badeyi tekrar üzecek olursa onu asarım”dedi.
Nefes içini çekerek “hiçbir iey yapamazsın. Yapmayacaksın. Bu doruk ve badenin hayatı. İkisi de eğer gerçekten birbirlerini seviyorlarsa herşeyi aşarlar..”
Demir “sen Doruk’un badeye aşık olduğunu mu düşünüyorsun?”
Nefes “Doruk aşık olur ama sevmez. Ama Doruk Badeyi seviyor sadece bu tarz duyguları kendisine yakıştıramadığı için uzak duruyor. Çünkü kendisini biliyor. Ona zaman vermek zorundayız.”
Demir “ne için? Badeyi öldürmesi için mi?”
Nefes “bade kazık kadar kız! Hayatının iplerini eline almak zorunda. Herşeye ağlayarak istediklerini elde edemez ki. Doruk’u seviyor… Ona âşık… Ama doruk’u kazanmak için bir şey yapmıyor… Pasif!”dedi sinirle.
Demir “Doruk ne yaparsa yapsın hep onun tarafında olacaksın değil mi?”dedi.
Nefes “Her zaman ve sonsuza kadar.”dedi uykuya yenik düştüğünde..
***
Genç adam arabayı uydu kentin içinde bırakmış hızlı adımlarla eve doğru yürüyordu. Asansöre bile binmemişti heyecandan. Merdivenleri ikişerli üçerli çıktığında nefesi daraldı. Bir süre durdu ve dinlenerek “yeni yetmeler gibi davranıyorsun”dedi kendisine. Derin bir nefes aldı ve başını kaldırdı. İşte oradaydı.. o kapının ardında tam 3 senedir deli gibi merak ettiği kız vardı.Yutkunarak yavaş yavaş merdivenleri çıkmaya başladı. Kapının önüne geldiğindeyse artık kendi sesini duymuyordu. Anahtarı kilide sokup çevirdiğinde klik sesi duyuldu ve içeriye girdi. Anahtarı anahtarlığa bıraktığında derin bir nefes aldı ve evin içinde dolaşmaya başladı. Görünürde kimse yok gibiydi. Herşey derli toplu ve dokunulmamıştı. Adımlarını yatak odasına yönlendirdiğinde gözleri sulandı genç adamın. Kapıyı eliyle geriye ittiğinde uyumakta olan kızı gördü. İçeri girdi yavaş adımlarla.. kapının pervazına yaslandı yavaşça sonra başını koydu usulca ve bir süre izlemeye başladı kızı. Öylesine derin uyuyordu ki kıyamadı uyandırmaya… hatta gitmeyi bile düşündü gerisin geri… yutkunarak onu izlemeye devam etti. Kızın kaşlarının çatılıp adını söylemesiyle olduğu yerde sıçradı genç adam. Hissettmiş miydi? Olabilir miydi? Diye düşündü ve adımlarını ona doğru yönlendirdi. Yatağının baş ucuna oturduğunda uyandırmamaya özen gösterdi.
Yüzüne düşen saçları elinin tersi ile iterken yüzüne tatlı bir tebessüm yerleşti genç adamın… sonra kaşları çatıldı birden… Bade yanıyordu… ellerine dokundu hemen buz gibilerdi,elini alnına koyduğundaysa yanıyordu genç kız. Korku ile “bade!”diyerek sarsmaya başladı kızı. Uyanmadığını ve sayıkladığını görünce kızı yatakta doğrulttu genç adam. Üzerindekileri çıkartıp banyoya soktu onu.. bade yavaş yavaş kendisine gelmeye başladığında suyun altında kendisi gibi ıslanmakta olan doruk’u gördü.. gözlerini dikmiş kızgın bir ifade ile kendisine bakıyordu. Gülümsedi…“Sen gerçek misin?”dedi kız gerçek olmasını dilermiş gibi… Sesini çıkarmadan bakıyordu ona Doruk.. başını sağa sola sallayarak “bilmiyorum”dedi sadece… genç kız nefes aldı gözlerini kapadı “neden bana işkence yapıyorsun ki?”diye söylendi gözlerini kapayarak. Doruk onu kucağına alıp yatağına yatırdı kuruladıktan sonra.. kendisi de karşısında ki koltuğa geçti ve onu izlemeye başladı yeniden… saat 3’e geliyordu ve bade daha yeni uyanmıştı.
Gözlerini araladığında “rüyaymış”dedi ağlayarak. Doruk onun ağladığını görünce sesini çıkaramadı. Sanki içinde bir yerlerde bir şeyler canına okuyordu. Canı yanıyordu. Kendisi olmaktan çıkıyor bambaşka bir Doruk oluyordu karşısında.
Bade hıçkırarak Doruk’tan tarafa döndüğünde göz göze geldiler. Doruk kendisine baktığında Bade şaşırdı.. kaldı öyle bir an…
“Doruk?”dedi ağlamasına engel olamayarak. Ayağa kalktı genç adam yanına ilerledi kızın.. baş ucuna oturdu usulca yeniden artık daha yakınlardı.sadece gözleri konuşuyordu şimdi. “Doruk?”dedi yeniden bade bu sefer ağlıyordu. Kesik kesik,içli içli ağlıyordu…
“Niye gittin? Niye haber vermedin?”dedi genç adam sesinin titremesine aldırış etmeyerek… Bade ağlayarak gülümsüyordu.
Mutluluktan,sevinçten,gerçekliğinden… “Niye geldin?”dedi gözlerini yumarak.. engel olamadı kendine Doruk yüzüne dokundu parmaklarının ucuyla Bade sanki delirmiş gibi gülerek “Gerçekten buradasın!”dedi hıçkırarak.. engel olamadı kendisine.. kollarıyla sımsıkı sarıldı Doruk’un bedenine. Kollarıyla yavaş yavaş sardığında kızı o da ilk defa ağlıyordu…
Bade “Buradasın…”
Doruk “Buradayım…”
Candı ölmek üzere olan. Yanan acı çeken, tutuşan. Kim ne derse desin hep en çok sevdiklerimiz yakardı canımızı.. Bile bile ya da bilmeyerek belki de engel olamayarak… Kaderdi bu… Yaşanması gereken ve ilerde yaşanacak olanlara temel oluşturacak olandı…
-bölüm sonu-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESMER ( ESMER SERİSİ -3)
Teen FictionOnları bir araya getiren bir kader vardı ortada... Ağlatan... Nefret ettiren... Acı çektiren ve güldüren... Ne olursa olsun bir arada kalmalarını sağlayan bir kader... Esmer'di onlar... Sonsuza dek öyle kalacak, kim ne derse desin hep birlikte olaca...