-30.bölüm-
Kızlar sabah erkenden kalkıp parti için hazırlanmaya başlamışlardı. Formalarını giyip okula gitmişler ve derslerin bir an önce bitmesi için zamanla yarış etmeye başlamışlardı. Türkçe dersinin bitiminde Merve hoca işleri halletmek için tek ayağı ile koşuşturan nefesi tutmuş ve elindeki zarfı gösterip konuşmaya başlamıştı.
Merve hoca “nefes?”
Nefes “evet.”
Merve hoca “yazdığın yazıyı okudum.”
Nefes “ne yazısı?”
Merve hoca “adı tesadüfler zinciri olan yazını.”
Nefes duraksayıp “siz.. siz nereden biliyorsunuz?”
Merve hoca gülümseyip “genç kalemler kulübünün bir üyesiyim ben de tatlım. Adını görünce bir nüsha kendime aldım ve bir gece de okudum.
Nefes sinirlense de bugün için bir şey yapmayacaktı. Daha önemli işleri vardı çünkü. Nefes “hikayeyi okuyup okumamanız beni enterese etmiyor! Dahası peşimde dolaşmaktan vazgeçin lütfen hocam!” diyerek Merve hocayı azarlamış ve arkasını dönüp gitmişti.
Senemle koridorda karşılaşan Nefes sinirle kızlara dönmüş ve “herkes üzerine düşeni yaptı öyle değil mi?” diye sorunca kızlar “hop hop!bu ne sinir kızım?” diye soru yapmuruna tutmuşlardı.
Nefes ise seneme bakarak “içinizden biri Merve denen o hocayı kadını ya da sıfatı her neyse onu benden uzak tutsun! Aksi takdirde bu kadar sakin olamayacağım!” demiş ve ilacını almıştı.
Didem “o ne için?”
Nefes “nefes açıcı işte. Hadi tamam mıyız?”
Serap “evet komutanım.” Diyerek kızları güldürmüştü. Nefesin telefonu sabahtan beridir durmadan çalıyordu. Sonunda kızlara dönüp “ben derse girmeyecğim!”
Senem “ne? Neden?”
Nefes “öyle işte. Hadi gidin siz.” Diyerek çantasını alıp sınıftan çıkmış ve erol hocanın yanına giderek izin kağıdı almıştı. Seneme verdiği izin kağıdını ona bırakıp okuldan çıkan nefes,bir taksiye atlayıp Dorukun evine doğru yola çıkmıştı.
Bahçeye girdiğinde her şeyin eksik olduğunu gören Nefes adeta evi başlarına yıkarcasına kükremişti.
Nefes elini beline koyup “şaka mı bu? Topu topu 6 saat sonra bu evde bir parti yapılacak ve değil bahçe henüz hiçbir şey hazır değil mi? lala!” diye bağırınca işlerin ağır yürümesinin sebebini anlayan nefes mutfağa lala’nın yanına doğru büyük ve sinirli adımlarla yürümeye başlamıştı.
Nefes “fatıma lala!”
Nefes ,paşadan gelen komilere ve organizasyon şirketinden gelen görevlileri durdurup lala ile tartışmaya girişmişti. Lala Arapça bir şeyler söylerken nefes Arapçaya gerek duymadan olduğu gibi içindekileri dışa vurmuştu.
Nefes “bu gece izinli olduğunuzu söylemiştim zaten! Anlamadığım şey neden itaatsizlik ettiğiniz?”
Lala “ doruk öyle her şeyi yemez!”
Nefes “bu kadar yeter!” diyerek Dağhan pehlivan’ı arayıp olanları anlatmış ve sesi dışarı vererek lalanın gitmesini sağlamıştı. Kan ter içinde kalan nefes sinirden oturmak zorunda kalmış ve bugün aldığı ilaçların dozunu arttırarak içinden haline lanet etmek zorunda kalmıştı.
Birkaç saat sonra her şey tamamlanınca eve ilk gelen Didem oldu. Hazırlanıp gelen didem, mor elbisesinin içerisinde müthiş gözüküyordu.
Didem “tanrım. Kan ter içinde kalmışsın. Berbat gözüküyorsun kızım?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESMER ( ESMER SERİSİ -3)
Teen FictionOnları bir araya getiren bir kader vardı ortada... Ağlatan... Nefret ettiren... Acı çektiren ve güldüren... Ne olursa olsun bir arada kalmalarını sağlayan bir kader... Esmer'di onlar... Sonsuza dek öyle kalacak, kim ne derse desin hep birlikte olaca...