-2.sezon / 43.bölüm-
Nikah dairesine geldiklerinde gelin ve damat için ayrılan odaya geçmişlerdi genç çift. Görevliler onlara tuhaf tuhaf bakarken Senem sinirden içeride ağlıyordu. “biz.. biz evlendik ya.”diyerek ağlama krizine giriyor durmadan gülüyordu. Nefes sesini çıkarmadan olanları izlerken gülümsedi ve “bence düğünü yapmayalım. Yani şamda olacak olması bir yana senin bu halini görenler kafayı yediğini sanacak kızım. Kendine gel. Burada ağlaması gereken biri varsa o da biziz. Sen ne diye ağlıyorsun. “dediğinde Senem burnunu çekip Nefese baktı ve “Nefes… birazdan sadece Allah katında değil devlet nezlindede kanunlar önünde de Poyrazın karısı olacağım. Bu ne demek biliyor musun sen? Rüya değilmiş yaşadıklarım. Yani bugün bu sabaha kadar yaşadığım her şeyi hep rüya olarak adlandırdım ama değilmiş.”dedi hıçkırarak. Nefes ağlamaya başladığında “aptal! Makyajın akıyor”dedi. Senem gülerek “sen kendine bak”dediğinde iki genç kız da birbirlerine sarıldılar ve hıçkırarak “her şey iyi olcak. Daha yeni başlıyoruz.”dediğinde Senem “korkuyorum Nefes. Onu mutsuz etmekten,üzmekten korkuyorum.”diyordu sürekli.
Nefes “abim seni seviyor. Senin hiçbir şeyin onu üzmez. Mutsuz etmez. Onu görmedin mi? ne kadar mutlu hissetmedin mi? gözlerinin içine kadar gülüyor fark etmedin mi? o abim. Poyraz o. Senin Poyraz’ın esmer. Artık tamamen senin. Korkman için bir sebep yok. Sen artık o’sun. Onu gören seni hatırlayacak. Seni gören de onu! Tamam mı?”dediğinde kapı açıldı ve didem “herkes sizi bekliyor. Durumlar ne?”diye sorduğunda kızların arkalarında durmakta olan Serap bıkkın bir ifade ile “ burası yağışlı güzelim. Alibeyköy barajı tamamen taştı. Altında kalanlara Allahtan rahmet diliyorum!”diye söylendiğinde Senem ve Nefes birbirlerine bakarak gülümsediler ve Didem’e dönüp “geliyoruz.”dediler.
Serap ve Nefes ,Senemin makyajını tazeleyip son rötuşlarını yaptıktan sonra kendilerine baktılar ve “hazırız”diyerek odadan dışarıya çıktılar. Nikah masasının önüne gelene kadar beraber kol kola yürüyen kızlar Poyrazın kendilerine dönmesi ile küçük dillerini yutacaklardı. Serap “tamam Poyraz abi,yakışıklı adam ama. Nikah olayının kerametinden midir bilmem adam taş gibi ya.”dedi Seneme yaslanarak. Senem yutkunarak gözlerini kapadığında bir adım sonra Poyrazın kokusunu yakınında hissetti. Gözlerini açtığında karşısında yemyeşil diyarları ile kendisine bakmakta olan adama bakıp gülümsedi ve “korkuyorum.”dedi..
Poyraz başını sallayarak gülümsedi ve “korkma”dedi “ben buradayım.” Nikah memurunun gelmesi ile konuklar yerlerini aldıklarında ebru ve Anıl el ele tutuşmuş birbirlerine bakıyorlardı. Doruk ise bade’nin olması gereken yere…
Gelmemişti genç kız.. kapının dışında kalmış ve içeriye girip girmemekte tereddüt etmişti.. Poyraz ve Senem yerlerine oturduklarında Nikah şahitliğini Mert ve Talu yaptılar arada sorun çıkmasın diye.. nikah memuru gülerek genç çifte baktığında serap ısrarla “ayağına basmayı unutma esmer!”diye bağırıyordu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESMER ( ESMER SERİSİ -3)
Teen FictionOnları bir araya getiren bir kader vardı ortada... Ağlatan... Nefret ettiren... Acı çektiren ve güldüren... Ne olursa olsun bir arada kalmalarını sağlayan bir kader... Esmer'di onlar... Sonsuza dek öyle kalacak, kim ne derse desin hep birlikte olaca...