-2.sezon / 44.bölüm-
Uyandığında sabah ezanı daha yeni okunuyordu .. usulca yanından kalktığında uyandırmamaya özen gösterdi kız adamın uyanmaması için. Üzerine rahat bir şeyler giyip çantasını boynundan geçirdiğinde de sesini çıkarmadı.. defterini komodinin üzerine bırakıp,uyumakta olan adama baktı. Eliyle alnına düşen saçları geri itip uzunca bir süre onu izledi ve dudaklarını dudaklarına değdirdi. Ayağa kalkıp arkasını döndüğünde ağlamaya başladı. Zor olacağını bildiği bu gidişin canını bu kadar yakacağını tahmin etmemişti.. evden çıktığında merdivenleri hızlı adımlarla indi ve sokağın içinde arabasının dışında beklemekte olan Nefes’i gördü. Burnunu çekerek ona baktığında “burada ne işin var?”diye sordu.
Nefes,esneyerek “gidelim mi?”dedi. arabaya bindiklerinde konuşmadılar bir süre.. arkalarındaki arabanın farları gözlerine yansıdıklarında Bade içini çekerek “yalnız değiliz.”dedi.
Nefes tebessümle “doğru,değiliz.”diyerek cevapladı sorusunu.. havaalanına geldiklerinde dış hatlara doğru yürümeye başladılar. Bade,durup Nefese baktığında “Neden geldin?”diye sordu. Genç kız oflayarak omuz silkti ve “iyi olup olmadığından emin olmak istedim.”dedi.
Bade “teşekkür ederim Nefes. Bu gece için ve bundan öncesi için. Çok teşekkür ederim..”dediğinde genç kıza sarıldı. nefes,ne yapacağını bilemez bir halde öylece kalakaldığında gülümsedi ve “her şey daha iyi olacak. Bundan eminim.”dedi. bade “hı hı.”
Erdem “pekala,esnemekten ağzım yarım metre genişledi! Biriniz bana sarılabilir mi?”diye arkalarından yüksek sesle bağırdığında Nefes geri çekildi ve meydanı kendilerine doğru gelmekte olan Demir ve Erdem’e bıraktı. Demirin Badeye bir şeyler söyleyip genç kıza sımsıkı sarılması ile sinirleri bozulan Nefes hızlı adımlarla alandan dışarı çıktı. Kapıda kendisini bekleyen Anıl’a bakıp “Doruk ne yapacak şimdi? Off. Bir hafta sonra o da gidiyor. Bundan sonra ne olacak.”diye sordu. Anıl,Nefesi kendisine çekip içini çekti ve “bizim ailenin erkekleri güçlüdür. Merak etme acı bizi sadece güçlendirir.”dediğinde Nefes kıkırdadı.
Anıl “ne?”
Nefes “Doruk’un yanına gidelim. Uyandığında bizi yanında bulsun. Hem senden benim için yapmanı istediğim bir şey var ama bizimkiler bilmeyecek olur mu?”
Anıl “olur. Nedir?”
Nefes,fısıltı halinde Anıla bir şeyler söylediğinde genç adam gülümsedi ve “isteğiniz benim için emirdir prenses.”diyerek genç kızı arabaya bindirdi. Hareket ettiklerinde Nefese bakıp “Derin ve Bade de gittiğine göre artık pek fazla sorunumuz kalmadı demektir.”diyerek önüne döndü ve gaza bastı. Nefes ise başını cama dayayarak “hele bir doruku görelim ondan sonra karar veririz.”dedi sadece..
**
Genç adam uyandığında hareketsiz bir şekilde etrafına bakmaya başladı. Gözlerini birkaç kez kırpıştırdıktan sonra eliyle yüzünü sıvazladı ve sırt üstü dönerek tavanı izlemeye başladı. İçini çekip örtüyü üzerinden kaldırdığında kızın evde olmadığını ve gittiğini anladı. İçinde hissettiği neydi bilmiyordu ama boşluk öylesine derindi ki ne yapacağını kestiremiyordu.. sinirlenmişti… kendisini görmesine izin vermeden hayalet gibi ortadan kaybolmasına sinirlenmişti… uyuşturucu bağımlıları gibi titremeye başlamıştı.. odanın içinde gerinip sırtını dikleştirdiğinde masanın üzerinde duran defteri gördü.. adının yazdığını görünce eline alıp almamakta tereddüt etti genç adam.. yüzünde hafif bir tebessümle gülümsediğinde parmağının ucuyla yazıya dokundu.. yavaşça kapağını açtığında tarih tarih yazılanlara göz atmaya başladı.. sonra aniden kapadı defteri…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESMER ( ESMER SERİSİ -3)
Teen FictionOnları bir araya getiren bir kader vardı ortada... Ağlatan... Nefret ettiren... Acı çektiren ve güldüren... Ne olursa olsun bir arada kalmalarını sağlayan bir kader... Esmer'di onlar... Sonsuza dek öyle kalacak, kim ne derse desin hep birlikte olaca...