Antrenmanlar devam ederken bir yandan da oduncu ustasından şu tahta figürlerden yapmasını istemiştim.
Her şey iyi gidiyordu, Emma da bize hızlı ayak uydurmuştu ve askerler ile iyi anlaşmış gözüküyordu.
"Nasıl gidiyor acemiler ile uğraşmak?"
"Sandığımdan daha güzel gidiyor baba, gördüğün gibi 3 güne pes etmedim."
"Geçenlerde odandan bir kız kovmuşsun diye duydum, üstüne bir de kıza başka bir iş vermişsin. Bu ne demek oluyor şimdi?"
"Şu demek oluyor, kızı yatağıma zorla göndermişler ve çok stresliydi. Ben de... bunu yapamazdım."
"Ne zamandır yatağına aldığın kızları önemser oldun?" Demişti elindeki kaşığı yana bırakarak.
"Duygusuz bir insan değilim baba, insanları ben de önemsiyorum."
"Sen mi? Yapma Magnus, buna kendin de inanıyor musun cidden?"
"Değişmeye başladığımı göremiyorsun değil mi?"
"Görebiliyorum ama neden değiştiğine anlam veremiyorum."
"Büyüyorum çünkü, insanlar ile iletişim kuruyorum."
"Yakında köylülerle de arkadaş olursun sen... askerler ile bu kadar yakın olmanı onaylamıyorum zaten."
Derin bir nefes alıp kaşığı yana bıraktım.
"Ben doydum baba."
"Ama tabağındakiler henüz bitmedi."
"Laflarına doydum zaten. Clary ile gezecektik bugün, onun yanına gitmeliyim."
Hızlıca kapıya yöneldiğim zaman hiçbir şey dememişti. Mümkünse demesin zaten.
...
"Günaydın efendim, biraz halsiz görünüyorsunuz."
"Babamla kahvaltı yapmak zor bir olay biliyorsun. Bu arada sevdin mi Emma'yı?"
"Sevmek ne kelime bayıldım, çok tatlı bir kız ve her şeyde bana yardımcı olmaya çalışıyor."
"Güzel, sevindim onun adına."
"Aslında ben sizinle bir konu hakkında konuşmak istiyordum."
"Konuşalım o zaman."
"Şey... şimdi benim bir arkadaşım var. İsmini söylemeyeyim... bu arkadaşım bir askerden hoşlanıyor ama bunu belli edemiyor ve ne yapacağı konusunda çok kararsız."
Demek sonunda Jace hakkındaki hislerine bir isim koydun, bir de söylemeye çekiniyor...
"Ee benden ne istiyorsun bakalım?"
"Yani o kız ne yapacağını bilmiyor şu an ve ben de size danışmak istedim. Sizce ne yapmalı?"
"Bence... eğer cidden hoşlanıyorsa bunu açıkça belli etmeli ve çekinmemeli."
"Cidden böyle mi düşünüyorsunuz?" Dedi beni süzerek.
"Kesinlikle böyle düşünüyorum. Ben onun yerinde olsaydım öyle yapardım. Cazibesini kullansın mesela, her zaman işe yarar."
"Teşekkür ederim, arkadaşıma ileteceğim. Bu arada yarınki antrenmana ben de gelebilir miyim? Askerleri izlemek istiyorum."
"Pekala, Jace'i izlemeye ay şey yani askerleri izlemeye gelebilirsin. İzin veriyorum."
Utanarak başını çevirdiği zaman bir kez daha onu utandırmak ne kadar hoşuma gidiyor anlamış oldum.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
This is my Kingdom (Malec)
Fiksi PenggemarBabası tarafından bir prenses ile evlenmesi istenen bir prens; Magnus. Ve imkansız olduğunu bildiği halde bir prense aşık olan bir şövalye; Alec. Peki işler daha ne kadar çığırından çıkabilirdi ki?