Calm down Magnus

1.8K 155 263
                                    

Birkaç gündür uyuyamıyordum.

Aynı anda sevdiğim iki adamı da kaybetmiştim resmen.

İhtiyacım vardı. İkisinin de yanımda olmasına ihtiyacım vardı.

Sabah yatakta uykusuz gözlerle doğruldum ve odamdan çıktım. Babamın odasının katına gelmek için merdivenleri aştım ve kapısının önünde bekledim bir süre.

Ama sonunda cesaret edip kapıyı çalmıştım.

Bir süre cevap gelmeyince kapıyı açıp hızlıca odaya girdim.

Uyuyordu.

Saat erken değildi ki? Neden uyuyordu?

Babam saraydaki herkesten erken kalkardı.

Belki de onu da uyku tutmamıştır.

Babamı uyku tutması çok saçma, o mışıl mışıl uyuyordur değil mi bana yaptığı şeylerden sonra.

Bunu düşünerek odadan çıkmak istedim ama yapamadım.

Onun yatağına doğru ilerleyip yanındaki boşluğa hızlıca kıvrıldım ve ona yaklaşıp sıkıca sarıldım.

Sırt üstü uzandığı için ona sarılmam kolay olmuştu.

"Neden buradasın?"

Sesini duymamla aniden irkilmiştim. Gözleri kapalı bir halde sormuştu bunu.

"Uyku tutmadı." Dediğim zaman bir kolunu başımın altından geçirip beni daha çok kendine çekti.

"Uyu o zaman."

"Baba ben senden nefret etmiyorum biliyorsun değil mi?"

Sonunda söylediğim için mutluydum.

"Biliyorum."

"Edemem ki. İstesem de yapamam. Bana ne yaptığının bir önemi yok, kızgın kalırım sadece ama nefret edemem. Sevmekten vazgeçmem ki ben seni."

Ona daha çok sarıldım. Sanki sarılmasam düşecek gibiydim.

Sonra birden yanım bomboş kaldı. Ellerim havaya sarılıyordu.

Babamı aradım ama yoktu. Öylece etrafıma baktığında gördüğüm şeyin bir rüya olduğunu anladım.

Onun odasında değil kendi odamdaydım.

Bu bir mesaj mıydı? İstediğim şey ondan özür dilemek miydi?

Yapmak istemiyordum bu yüzden tekrar yatağıma uzandım ve öylece yatakta dönüp sabaha kadar bir daha uyuyamadım.

...

Sabahın ilk ışıkları odaya dolarken hiç beklemediğim bir sesle uyanmıştım.

"Günaydın prensim."

Gözlerimi açmamla Camille ile göz göze gelmem bir olmuştu.

"Odamda ne arıyorsun?"

"Geldiğim anda sizin yanınıza uğramak istedim. Beni seçeceğinizi ilk andan beri biliyordum efendim. Buna hiçbir zaman pişman olmayacaksınız."

Şimdiden pişman olmaya başladım.

"Birlikte kahvaltı edelim mi? Şu hizmetçinize söyledim bize kahvaltı getirecek."

"Tek başıma kahvaltı etmeyi tercih ederim."

"Ah yapmayın, ileride sürekli birlikte kahvaltı edeceğiz. Alışma evresi olarak düşünün."

Tanrım ben ne hata yaptım?

Yatakta doğrulduğum zaman Clary elinde bir kahvaltı tepsisi ile odaya giriş yapmıştı.

This is my Kingdom (Malec)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin