It's so beautiful

4.2K 266 426
                                    

Sabahtan gelip akşamla ilgili olan tüm hazırlıkları yapmıştım. Etrafa birkaç mum koymuştum ve yere büyükçe bir örtü sermiştim.

Tamam yerde yapmak sıkıntı olabilirdi, sertti çünkü ama inanın bana onların yattığı yataklardan daha rahat burası.

Ve şu an için geceyi beklemekten başka yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

...

Gece karanlığı çöküp etrafı sadece ay ışığı aydınlatmaya başladığında Alec'le birlikte mağaraya giriş yapmıştık.

Elimi şıklatıp etrafa dizdiğm mumların yanmasını sağlandıktan sonra Alec bana küçük bir gülümseme atmıştı.

"Çok güzel olmuş."

"Teşekkür ederim." Dedim onun dudaklarına bir öpücük bırakarak. "Şimdi uzan şu örtünün üstüne ve olaya artık giriş yapalım."

Alec dediğimi yapıp örtünün üstüne uzandığında ben de hızlıca onun üstüne uzandım. Artık biliyorduk ki bunun geri dönüşü yoktu.

Dudaklarını bekletmeden öpmeye başladığımda bana karşılık vermek adına ağzını açtı ve dilim tüm ağzının içinde gezintiye çıktı.

Yavaşça keşfettim tüm ağzını, bunu yaparken delirmeme neden olacak bir şey yaptı ve dudaklarıma doğru sessizce inledi.

Altımda oluşan baskıyı hissettiğim anda onun dudaklarından ayrıldım ve tişörtüne yöneldim. Tişörtü sertçe çekiştirip üstünden çıkardım ve yana fırlattım.

"Sabırsız olma sırası sana mı geçti?" Deyip gülmüştü.

"Sanırım öyle olmuş." Deyip dudaklarımı yaladım ve dokunuşum ile gerginleşmeye başlayan kaslarına dudaklarımı değdirdim. Daha sert olmak isteyen tarafıma yenik düşüp dişlerimi de geçirdim kaslarına.

Acıyla karışık bir zevk inlemesi mağaranın duvarlarına çarparken daha da aşağılara indim ve karnının üstünde gezdirdim dilimi. Bir yandan da geçen seferki şeyin intikamını almak aklıma gelince elimle pantolonu üstünden ona dokunmaya başladım.

Çırpınıp bunu yapmamı engellemeye çalıştığında ona küçük ama etkili olacak bir bakış atmıştım. Elimle yaptığım şeye devam ettim ve onun üstüne tekrar çıktım.

"Demek beni hayal ediyordun, hayallerin buna benziyor muydu?" Elimi yavaşça pantolonuna bastırdığım zaman dişlerini sıkmıştı.

"Benziyor." Deyip güldüğünde arsız hali hoşuma gitmişti.

Sonrasında dayanamayıp üstümdeki tişörtü çıkardım ve yana attım.

"Böyle bir şeyi ertelediğim için şu an pişmanlıktan öleceğim." Dedim elimi onun göğüsüne yerleştirip. Sonradan yavaşça elimi sıkıp tırnaklarımı onun tenine geçirdim.

Dişlerini sıkmaya başladığında elimi çekmiştim.

"Birazdan adımı inleyeceksin ve ben bunun hayaliyle bile delirebilirim."

Tekrar üstüne çıkıp dudaklarını öpmeye başladım. Bir yandan da kendi pantolonumu çıkarmak için büyük bir çaba sarf ediyordum.

Sonunda dizlerim üstünde durdum ve pantolonumu dizlerime kadar indirdim.

Alec aç gözlerle beni izlerken bu haline gülümsemekle yetinmiştim.

Onun pantolonuna elimi attığımda kalçasını havalandırıp bana yardımcı oldu ve ben kolaylıkla pantolonunu bacaklarından çekip aldım.

This is my Kingdom (Malec)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin