This is my Kingdom (Malec)

Dear Magnus...

Multimedia: Profilimdeki fotoğraf 😍😍😍

Alec:

"Kendine zarar vermeden duramıyorsun." Dedim Jace'in yüzüne karşı bağırarak.

"Bana diyene bakın, kendi elini parçaladı."

"Her neyse bileğin nasıl?" Sesim yumuşamaya başlamıştı.

"İncinmiş, kırılmadığı için şanslı olduğumu söyledi hekim kadın. Yoksa zorlanabilirmişim. Şuraya bak ikimiz de sakatız."

"Sen kafadan da sakatsın Jace, anlamıyorum ne akla hizmet prense karşı geliyorsun? Ben bile biraz çıkıştığım anda bana prensliğiyle vururken sana ne yapmasını bekliyordun ki?"

"Sence umrumda mı Alec? Bıktım artık senin üzülmenden ben. Şu ilişki başladığından beri seni mutlu mu gördüm sanki ben?"

"Ben mutluyum!"

"Öyle mi? Çok belli ediyorsun mutluluğunu."

"Önceden sadece göz göze geldik diye bile kalbimin atışını iki katına çıkaran adamla şu an birlikteyim. Ben zaten bu ilişkiye başlarken sonunda ya ölürüm ya da ölmekten beter hale gelirim diye başladım Jace, bir ilişkiye bunları göze alarak başlayan bir adam kalbinin kırılmasını pek önemsemiyor. Beni sevmesi bana yetiyor çünkü.

"Aferin sen böyle devam et, daha çok sakatlarsın kolunu bacağını."

"Sakatlarım, bu benim problemim. Sen kendini sakatlama, bari birimiz sağlam kalalım."

"Madem seni sevmesi yetiyor, niye adamı altına almak istiyorsun. Demek yetmemiş, demek ki sen de artık onun altına girmeyi istemiyorsun. Mantıklı düşün biraz Alec."

"Sence ben cidden bunun için mi ona o teklifi yaptım, Jace benim için onunla yaşadığım her şey mükemmelken neden onun istemediği bir şeyi yapmak için diretmeyi seçeyim ki? Ben sadece... egosunu benim için ne kadar bastırabilir görmek istedim. Gerçekten benim için bunu yapabilir mi bilmek istedim. Ya da beni düzgünce mi reddeder yoksa başka şekilde mi diye merak ettim ve ikincisi oldu. Korktuğum her şeyi bana karşı kullandı; prensliğiliğini, egosunu, sinirlendiğinde kendinden geçmiş o halini. Ve ben saçmalayıp şansını daha da zorladım, gidip başkasını altına almasını söyledim. Cidden böyle mi düşünüyorsun, öyle bir şey yapar mıyım sence? Diyeceğine bunu yapabileceğimi biliyorsun dedi. Her şeyin ötesinde; prensliğini, sinirini, her şeyi aşabilirim ama bunu aşamıyorum. Bu yara o söz yüzünden oldu, onu altıma alamadığım için değil yani."

"Ya sen hayattaki en aptal insan olabilirsin, cidden öylesin. Adam seni değersiz görüyor anlasana, senin düşüncen onun sikinde bile değil Alec."

"Benim düşüncelerimi diğer insanlardan daha çok önemsiyor, bu bana yeter."

Jace bir şey diyeceği sıra kapı çalmıştı ve sonrasında içeriye Clary giriş yaptı.

"Rahatsız etmiyorum değil mi?"

"Hayır etmiyorsun, bir sorun mu var?"

"Şey... prensimiz sana bir mektup getirmemi istediler de. Onu getirmiştim."

Rulo haline getirilmiş ve ipine küçük bir çiçek takılmış sarı kağıdı bana uzatırken istemsizce çiçeğe bakıp gülümsemiştim.

"Al işte, küçücük bir çiçekle eridi."

"Alec ayrıca iletmemi istediği şeyler de var, mektubu okumadan önce konuşalım mı biraz?"

"İyi olur, gel otur yanıma."