We're friends

2.3K 202 205
                                    

malecxmalec

Alec'ten:

Akşam yola çıkmıştık ve gece geç saatte gideceğimiz yere varmıştık. Hızlıca çadırları kurarken Ragnor hepimizi çadırlara ikişer ikişer dağıttı. Biz Underhill ile aynı çadıra denk gelmiştik.

"Bugün şanslı günüm." Dedi Underhill çadıra girerken. En azından tanıdık birisi ile kalacaktım.

"Güzel oldu bu." Dedim yere bir örtü sererken. Çadır fazla büyük değildi ama birbirimize temas etmeden yatabilirdik ve bu iyi haberdi.

Kötü haberse Underhill'in çok düzensiz yattığını söylemesiydi. Kısaca güneş doğana kadar ondan uzak durmak için resmen bir gözüm açık uyudum. Güneş doğunca da hızlıca çadırdan çıktım ve gezinmeye başladım.

"Şuraya bakın, uyku tutmamış tek kişi ben değilmişim."

Magnus'un sesini duymamla bir iç çektim.

"Sizi niye uyku tutmadı?"

"Bilmiyorum, seni niye tutmadı?"

"Underhill biraz fazla... yer kaplıyor." Dedim iç çekip yürümeye başladığım zaman.

"Underhill ile mi kalıyorsun?" Dedi imalı bir sesle. "Güzel seçimmiş."

"Ben seçmedim, Ragnor dağıttı bizi."

"Pekala, öyle diyorsan öyledir."

"Niye yalan söyleyeyim?" Deyip ona dönmüştüm.

"Underhill seninle bayağı ilgili bakıyorum."

"Öyle mi? Fark etmemişim."

"Yapma Alec, inkar mi edeceksin? İçine düşecek yakında."

"Arkadaşız biz Magnus." Deyip yürümeye devam ettim ama Magnus peşimden gelmeye devam etmişti.

"O asker de böyle mi düşünüyor acaba?"

"Evet böyle düşünüyor!" Dedim sesimi yükselterek.

"Sakın bana sesini yükseltme!"

"Sen de peşimi bırak." Deyip geriye yürümeye başladım. "Çadırıma dönsem iyi olacak. Buralarda rahat vermiyorsun."

"Saygı eki kullanırsan sevinirim."

"Buralarda rahat vermiyorsunuz efendim." Deyip çadırıma yöneldim ve yavaşça fermuarını açtım. Magnus'un sinir dolu bakışları arasında çadıra girdim ve Underhill'den en uzak kısma geçip uzandım.

Bu görev bir an önce bitse iyi olacak.

...

Askerler ve Magnus ile birlikte bütün gün iz aradık ama hiçbir şey bulamamıştık. Yorgunluktan ölecek halde kendimizi çadırlara atmıştık.

"Her yerim ağrıyor." Dedim ağlamaklı bir sesle. Neden bu kadar yormuştu Magnus bizi? Bir sürü de şey taşıttı.

"Eğer prensimiz gibi büyülü ellerim olsaydı senin ağrını alırdım." Dedi Underhill gülerek. Evet Magnus bunu yapabilirdi.

"Prensimizin bunu yapabildiğini sanmıyorum."

"Bence prensimizin yapamadığı hiçbir şey yok." Deyip bağdaş kurdu Underhill. "Büyülü olmayabilirim ama ellerim hala iş görür. Dön arkanı, sana masaj yapacağım."

"Gerçekten gerek yok." Demiş olsam da ısrarcı bir şekilde bana bakıyordu.

"Hadi Alec, sadece birkaç dakika. İyi gelmezse devam etmeyiz."

This is my Kingdom (Malec)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin