skateboardingirl Doğum günün kutlu olsun çiçeğim 🌻🌼
Gece yine Alec'in yanına gittiğimde Jace "Lütfen bu sefer beni odadan göndermeyin." Demişti.
"Yok bu sefer bir şey söyleyip gideceğim. Sen yatmaya devam edebilirsin."
"Bugün merhametli tarafınıza denk gelmişim majesteleri."
"Konuşmaya devam edersen yatağınla beraber seni dışarıya atarım."
Jace susup arkasını döndüğünde geldiğimden beri tek kelime etmeyen Alec'e doğru yöneldim.
Hala bana kızgındı.
"Yorgun musun? Hiç konuşmadın da?"
"Biraz öyleyim. Yarınki antrenman için hazır olmam lazım bu yüzden uyuyacağım. Ne söyleyeceksiniz çabuk söyleyin majesteleri."
"Benle resmi konuşma." Dedim yanına otururken. Bakışlarını kaçırdığında yanındaki küçük boşluğa uzanıp yüzüne yakın bir yere yüzümü yerleştirdim.
"Ne söyleyeceksiniz bana? Bir yıl kadar sonra mı ikinci aşamaya geçeceğiz?"
Jace'in kıkır kıkır güldüğünü duyunca sinirle "Bizi dinleme!" Diye bağırmıştım.
"Ne hakla dinlerim sizi, asla öyle bir şeye teşebbüs etmedim. Yalnızca aklıma komik bir anım geldi."
"Zevzeklik etme."
Tekrar Alec'e verdim dikkatimi. Hala bana bakmamakta ısrarcıydı.
"Yarın akşam, seninle ikinci aşamaya geçeceğiz." Dediğimde gözleri beni buldu.
"Ciddi misin?"
"Evet. Hani şu gittiğimiz mağara, oraya güzel bir ortam hazırlayacağım. İkimiz için. Ay ışığı yarın gece tam da mağaranın içini aydınlatacak bir konumda olacak. Sonra... istediğimiz her şeyi yapabiliriz."
Uzanıp dudağına bir öpücük bıraktığımda güldüğü için bana karşılık verememişti.
"Ne düşünüyorsun bu konu hakkında?"
"Be... benim fikrimi biliyorsun zaten."
"Evet biliyorum. Artık bence beni affedersin diye düşünüyorum, şu mesafe koyma işine ara ver artık."
Tekrar dudaklarına yöneldim, bu sefer bana karşılık verdiğinde yavaş yavaş onun dudaklarını hakimiyetim altına almıştım.
Sonra aklıma odada Jace'in de olduğu gelince hızlıca geriye çekildim.
"Yarın gece devam ederiz."
Yataktan çıktığım zaman bana küçük bir gülümseme atmıştı.
"Size de iyi geceler majesteleri. İyi bir uyku çekin ve güç veren yiyecekler yiyin, yarın lazım olabilir."
Jace'e öyle bir bakış atmıştım ki yüzündeki gülümseme anında soldu ve kafasını yastığa gömdü.
"Bir dahakine değil odada durmak odanın kapısının önünde bile durmana izin vermeyeceğim."
...
Gece heyecandan resmen uyuyamamıştım ve sabah biraz geç uyanmıştım.
Resmen bugün Alec'le... düşüncesi bile kendimi kaybetmeme neden oluyordu.
Hızlıca ayaklandım ve geç kaldığım antrenman için hazırlanmaya başladım. Clary neden bugün gelmedi acaba? Bu kız da görevini aksatmayı çok seviyor! Onunla bir konuşma yapmam şart oldu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
This is my Kingdom (Malec)
FanficBabası tarafından bir prenses ile evlenmesi istenen bir prens; Magnus. Ve imkansız olduğunu bildiği halde bir prense aşık olan bir şövalye; Alec. Peki işler daha ne kadar çığırından çıkabilirdi ki?