This is my Kingdom (Malec)

Family time

"Magsss..."

Ormanda geçen seksimizden sonra çadıra dönmüştük ama ikimize de yetmediği için ikinci bir tura başlamıştık.

Ama başta çadırı Jacelerin çadırının bayağı ilerisine taşıdık. Jace ikinci bir travma daha yaşamamalıydı.

"Ne istiyorsun güzelim?" Dedim kulağına doğru eğilip yavaşça git geller yapmaya devam ederken. "Söyle bana."

"Bana acımamanı istiyorum." Dedi kulağımı yavaşça ısırırken. "Çok insaflısın. Hadiiii."

"Sadece yavaştan alıyorum." Deyip belimde duran bacağı sıktım ve kendimi ona daha sert bir şekilde ittim. Kıkırdayıp kollarını boynuma sardı ve boynumdan destek alarak kalçalarını yukarı biraz daha kaldırdı. Bu sayede onun içine daha rahat bir şekilde girip çıkmaya başlamıştım.

"Daha fazlasını ver bana." Deyip diliyle dudağımı yaladı ve hafifçe ısırdı. Bu son zamanlarda Alec fazlaca arsız olmaya başlamıştı ve hoşuma gidiyordu.

"Beni fazla tükettin." Deyip kalçamı ona sertçe itmemle ağzından çığlık şeklinde bir inleme kaçmıştı.

"Ben de seninle tükeniyorum ve bu çok güzel bir şey Magnus."

Daha zirveye tırmanmaya yeni başlamışken aniden onun içinden çıktım ve bana şaşkın bakan gözlerine doğru gülümsedim.

"Farklı bir pozisyona geçelim." Diyerek onu yan çevirdim ve hızlıca arkasına geçtim. Kalçalarını kendime doğru çekip üstte duran bacağını dizinden kıvırarak kalçasını ayırdım.

Kollarımı arkadan ona sararken bir yandan da kendimi ona konumlandırmaya çalışıyordum.

Çok geçmeden kendini ona ittiğimde derin bir nefes verdi. Arkadan ona sarılırken git geller yapıyordum ve bir yandan da öne uzattığım elimle karın kaslarını ovuyordum.

Bazen bilerek elimi kasıklarına indirip nefessiz kalmasını da sağlıyordum.

"Sevdin mi bunu?" Deyip kulağına dudağımı sürttüm. Sonrasında boynuna geçip boynunu emmeye başladım.

"Sevdim." Deyip karnının üstünde duran elimi tuttu ve kasıklarına doğru indirdi. "Biraz daha sevmem için bana yardım edersin diye düşünüyorum."

"Ederim." Deyip elimle kasıklarına masaj yapmaya başladım. Başını geriye atıp yüzünü yan çevirdi. Ben de anında dudaklarını ele geçirdim.

Kısa süreli bir öpüşme anından sonra dudaklarımızın teması kesilmişti çünkü benim hareketlerim hızlandı.

"Bu arada.... iki kez üstte... üstte oldun... intikamımı alırım." Demesiyle kendimi ona sertçe gömüp inlemesini sağladım.

"Bu intikamı sabırsızlık ile bekliyor olacağım."

...

Sabah erken saatte yola çıktığımız zaman Jace hala bizden uzak duruyordu.

"Gece rüyasına girmişsiniz." Diye açıklık getirdi Clary.

"Yazık ya, adamın psikolojisini bozduk." Diyerek kahkaha attım. Sonrasında köye giriş yapmıştık.

Çok geçmeden onların evinin önüne varmıştık. Hepimiz atlardan inip atları yan tarafa bağlarken evin kapısı açıldı ve Isabelle kapıdan çıkıp koşarak bize doğru gelmeye başladı.

"Ah sonunda geldiniz." Diyerek önce Alec'e sonra Jace'e sarıldı. Benim yanıma gelip önümde eğilerek "Hoşgeldiniz majesteleri." Dedikten sonra Clary'e de sarılmıştı.