Bugün...
Alec evleniyor.
Lydia dün söylemişti bunu.
Ve ben öylece yatakta oturuyordum şu an.
Hiçbir şey yapamazdım, hiçbir şey.
Kapım açıldı, içeriye Lydia giriş yaptı.
"Efendim, düğünümde sizin de olmanızı istiyordum ben. Babanıza söyledin ama bunun mümkün olmadığını söyledi, işleriniz varmış sizin."
"Evet işlerim var."
"Ben... benim kimsem yok bu sarayda ve... o yüzden sizin yanımda olmanızı isterdim. Yine de..."
"Lydia şu an iyi bir zaman değil." Dedim ona bakmayarak. "Sadece, yalnız kalmak istiyorum."
Başını tamam dercesine sallamıştı.
"Bu arada Clary bu notu size vermemi istedi. Biz birazdan son hazırlıklar için çıkacağız efendim, haberiniz olsun istemiştim."
Elindeki notu hızlıca aldığımda Lydia odadan çıkmıştı. Bir umutla mektubu açtım.
Belki de Alec bana bir şeyler yazmıştır diye düşünürken mektubu Jace'in yazdığını görmüştüm.
Prensim biliyorum Alec evlenecek ama size şunu söylemeden içim rahat etmezdi. Babanız onu bu düğüne onu öldürmekle tehdit ederek ikna etti. İnanın bana, Alec ölümden korkmuyor. Sadece sizin için daha az acı olan yöntemi seçmeye çalıştı. Lütfen onu affedin, her zaman sizi düşündü o.
-JaceMektubu okurken kendimi son derece kötü hissetmiştim.
Ben de onun için her şeyden vazgeçebilirdim, buna emindim ama o her defasında fedakarlıklar yapan taraf oluyordu.
Mektubu küçük bir büyü ile yakıp imha ettim ve ayaklanıp yatağıma geri uzandım.
Sabahtan beri kapımda 4 görevli duruyordu ve odadan kuş uçursam haberleri olurdu.
Aklımda sadece tek bir plan vardı, bu düğünü durdurmak için.
Yapacak cesaretim yoktu.
Onu kaybetmekten korkum olduğu için değil, onu istemediği birisiyle evlenmekten kurtarmak için bunu yapmak istiyordum.
Onu geri alamasam bile istemediği birisi ile olmamalıydı. Kendimi sürekli en azından senden sonra Alec hayatını yaşayıp mutlu olabilir diyerek avutmuştum. Ama şu an elimde hiçbir seçenek yoktu.
Hızlıca ayaklandım ve çekmecemde duran bıçağı belime taktım.
Ellerim titreyince sakince nefes alıp verdim ve kapıya yöneldim. Anında dört görevli de bana bakmıştı.
"Kral ile görüşmem lazım."
"Efendim, odanızdan çıkmamanız emredildi."
"O zaman krala haber verin odama gelsin, onunla konuşmamız gerekiyor."
Kapıyı sertçe kapatıp beklemeye başladım, geleceğini biliyordum. Babam böyle şeylerde meraklı birisiydi. Onu neyin beklediğini merak ettiği için gelecekti.
Dediğim gibi olmuştu da. Birkaç dakika sonra kapı açıldı ve içeriye babam giriş yaptı. Onun girmesi ile kapıyı kapatıp kilitledim.
"Beni niye ayağına çağırdın bilmiyorum ama bulunmam gereken bir düğün var ve gitmem lazım. Ne söyleyeceksen çabuk söyle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
This is my Kingdom (Malec)
FanfictionBabası tarafından bir prenses ile evlenmesi istenen bir prens; Magnus. Ve imkansız olduğunu bildiği halde bir prense aşık olan bir şövalye; Alec. Peki işler daha ne kadar çığırından çıkabilirdi ki?