I want to believe him

1.8K 168 189
                                    

"Magnus iyi misin?"

Alec'in odasına girdiğim zaman Jace anında ayaklandı.

"Ben çıkayım en iyisi." Diyerek kapıya yöneldi Jace. Onun çıkmasının ardından anında onun yatağına oturdum.

"Anlaşılan babanla görüşmen iyi geçmedi. Ne zaman ayrılıyoruz?"

"Sanırım bu gece." Dediğimde anladığını belirten şekilde kafa salladı.

"Bu kadar erken olmasını beklemiyordum." Dedi kafasını önüne eğerek. "Ama uzadıkça daha zor olacaktı."

"Onu üzecek şeyler söyledim Alec."

"Bunu yapmayı bırakmalısın. O senin baban Magnus. Ne olursa olsun senin iyiliğini istiyor. Başka birisi olsa şu ana kadar beni öldürmüş olurdu. Baban sana da bize de oldukça fazla tolerans tanıdı. Şimdi de bizim onun istediğini yapmamız lazım."

"Haklısın. Nasıl bu kadar olgun olabiliyorsun Alec aklım almıyor."

"Mantıklı düşünmeye çalışıyorum. Baban seni çok seviyor Magnus, siren olayında bunu oldukça iyi anladım. Senden vazgeçmemeye çalışıyor. Bir erkeğe aşık olmuş bir oğlu var. Bu oldukça zor bir durum onun için. Seni kabul ediyor Magnus, başka durumda olsak bize izin verirdi ama senin başka sorumlulukların var."

"Ona ölmesini istediğimi söyledim. Berbat birisiyim ben."

Alec bir şey demeden ayaklandı ve yanıma gelip önüme çökerek oturdu.

"Ben senin için her zaman ilk ve tek aşkın olacağım öyle değil mi? Sen de benim için öyle olacaksın. Tamam belki bedenlerimiz birleşemeyecek bir daha ama ruhlarımız için aynı şey geçerli değil. Benim sevgim her zaman seninle olacak ve senin sevgin de benimle. Ben üzülmüyorum Magnus. Bana hayatımın en iyi aylarını yaşattın sen. Yaşadığım hiçbir şeyden pişman değilim, karşılıksız bir şekilde sevmeyi bile göze almıştım zaten ben. Şimdi beni seven bir adam var, benim için her şeyi yapan bir adam var ve hayatına devam ediyor bu adam. Sorun değil Magnus, bunun için babanı üzme daha fazla. Onun ölmesini istemiyorsun. Sen baban olmadan devam edemezsin bunu biliyorum. Onu üzme, onu mutlu et. Biz mutlu olduk Magnus, bırak da biraz baban mutlu olsun."

"Bunları gerçekten isteyerek söylemiyorsun. Arada kalıp kendimi daha fazla üzmemem için söylüyorsun."

"Ne önemi var ki? Bunlar gerçekler Magnus. Olması gerekeni yaşama zamanımız geldi. Bak... içten içe paramparça hissediyorum ama tek nedeni seni üzgün görmek. Bu şekilde yüzünü astığın sürece ikimiz de mutsuz oluruz."

"Şu an sana sarılacağım ve bu büyük ihtimalle son sarılışımız olacak. Bunu bilerek sana sarılmak çok zor."

"O zaman öyle olduğunu düşünme. Sadece... ayrı olacağız Magnus. Benim uzak bir yere gittiğimi ve senin de beni burada beklediğini hayal et."

"Asla gelmeyeceksin." Dediğimde gözümden bir yaş düşmüştü.

"Hayır, aslında hiç gitmeyeceğim." Elini kalbimin üstüne koydu ve gülümsedi. "Tam burada olacağım. Sana senden bile yakın olacağım anladın değil mi beni?"

Başımı olumlu anlamda sallarken birkaç yaş daha süzüldü gözlerimden.

Alec uzanıp yaşlanan gözlerime birkaç öpücük bırakırken daha fazla ağlamamak için direniyordum.

"Seni seviyorum Magnus, her zaman bu söze tutun ve mutlu ol."

"Seni seviyorum Alec. Ve bu söze tutunmaya çalışacağım. Söz veriyorum."

...

Bir süre Alec'le öylece birbirimize sarılıp yatmıştık. Ama sonrasında bu işi daha da zorlaştırmamak adına ayaklanıp odadan çıktım.

This is my Kingdom (Malec)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin