Ertesi sabah Ragnor ile birlikte antrenman alanına gelmiştik.
"Bugün size antrenmanı Ragnor yaptıracak, benim birkaç işim var."
Bunu dedikten sonra Jace'i yanıma çağırdım.
"Alec odasında, değil mi?"
"Majesteleri bir ayrıntıyı atlıyorsunuz, orası benim de odam." Demesi ile hafifçe sırıttım.
"Bundan sonraki yaşamını ahırda geçirmek istemiyorsan çeneni tutmayı öğren Jace."
"Şey... emredersiniz efendim. Evet odasında, ona izin vermişsiniz."
"Tamam ben bir yanına gideyim en iyisi."
"Çok yormayın yine kardeşimi, dün zaten bayağı yormuşsunuz."
"Jace!"
"Üzgünüm, çenemi yine tutamadım."
"Bir dahaki sefer dilini koparacağım haberin olsun!"
...
Odaya doğru giderken bir yandan da salakça bir şekilde mutluydum.
İlk kez bu kadar mükemmel bir seks yaşıyordum, bana hissettirdiği şey mükemmeldi resmen.
Odasının kapısına geldiğim zaman kapıyı çalmadan içeriye girdim.
Alec yatakta uzanmış bir şeyler okuyordu.
"Rahatın yerinde bakıyorum." Dediğimde hızlıca toparlandı. Ben de aceleyle kapıyı arkamızdan kilitledim. "Nasılsın bakalım."
"Gayet iyiyim, aslında antrenmana da gelecektim ama Jace gelip gerizekalı mısın? Bir kere izin almışsın ve onu kullan deyince odada kalma kararı aldım."
"Haklı bir isyanda bulunmuş." Deyip yanına oturdum. Hemen öne atılıp dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
"Bu ne acele?" Dedim onu kendimden biraz uzaklaştırarak. "Dün gece birlikteydik daha."
"Öyleydik ve mükemmeldi, daha fazlasını istiyorum."
Beni kendine çekerken itiraz edecek zamanım bile olmamıştı. Doğruca üstüne çıktım ve bacaklarını anında belime sardı.
"Sadece birkaç öpücük, ileri gitmeyeceğiz Alec."
"Magnus, söylemem gereken bir şey var. Dün gece bana yeterli gelmedi ve bence bir kez daha yapalım."
"Alec sen bu yaşa kadar nasıl sabrettin?"
"Bilmiyorum, seni görene kadar akıl sağlığım gayet yerindeydi. Şimdi devam edecek miyiz?"
"Sana yetmedim yani öyle mi? Dün gece ikinci turdan sonra beş dakika boyunca kendine gelemeyen ben miydim?"
"O anlık yeterli gelmişti." Deyip güldüğünde dudaklarına uzun bir öpücük bıraktım. Sonrasında gözüm morluklarla kaplı boynuna takıldı.
"Bu halde antrenmana gelmeyi düşünmüşsün bir de!" Dedim morlukların üstünde parmağımı gezdirerek.
"Evet onları o an unutmuşum, Jace görünce çığlık attı."
"Sadece çığlık atmakla mı yetindi?"
"Bir de şey dedi; bir keresinde bacağıma bir sülük yapışmıştı ama o bile beni bu kadar emmedi."
İstemsizce gülmeye başladığımda birden ciddiyetle yüzüm gerildi.
"Anlatmadın değil mi dün geceyi?"
"Boynumu görünce pek sorgulamadı. Genel olarak dalga geçti işte."
"Neler dedi bakayım anlat. Bu gidişle sabah boynunda bir iple uyanacak bu sarışın..."
"O zaman söylediği şeyleri dile getirmemem onun yararına olur."
"Alec!" Dedim gözlerimi büyütüp onu süzerek.
"Şey dedi işte; birisi niye dün antrenmana gelmedin diye sorarsa prensimiz üstüme çok geldi dersin."
(JACE SEN NİYE BÖYLESİN ANAM ANSJSMKSKSKS)
"Üstüne çok mu geldim cidden?" Deyip dudaklarına bir öpücük daha bıraktım.
"Kuralların katı olduğunu biliyorum ama belki de bir dahaki sefer... şu hazırlık aşaması neyse onu geçmeden başlarız." Kolumun üstünde gezinen parmakları dikkatimi çekiyordu şu an.
"Öyle bir şey olmayacak."
"Bana karşı üstünlük kurma çabanın olması saçma değil mi? Bunu zaten sürekli belli etmiyor musun?"
"Alec boşuna dil döküyorsun güzelim, istersen nasıl yapıldığını öğren kendi kendine yap."
Birkaç saniye içinde dediğim şeyin aslında ne kadar gurur kırıcı olduğunu düşünüp kendime kızmıştım ama çoktan söyledim bile.
"Pekala, sana teklifi yaptığım için bile özür dilerim. Şimdi biraz uykuya ihtiyacım var ve izin verirsen bunu yapacağım. Şey... bir dahaki sefere canımı yakmayı da önemseme olur mu? Zaten önemli olan tek şey senin zevk alman gibi duruyor."
Beni üstünden ittiğinde ayaklarım yere temas etti ve ayaklandım. Bunu yapmamla arkasını çoktan bana dönmüştü.
"Bunu fazla dramatize ediyorsun farkındaysan, daha önce her ilişkiye girdiğim kişiyle bunları uyguladım ben."
"Sorun da bu, ben senin ilişkiye girdiğin herhangi birisi değilim."
"Öylesin demedim zaten."
"Odamdan gider misin lütfen, seninle tartışmak istemiyorum Magnus özellikle de dün geceden sonra."
Derin nefesler alıp kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum, haklı yönlerinin olduğunu biliyordum ama egoist yanım asla birisinin benden daha haklı olduğunu kabul etmezdi.
"Alec bu ikimiz için de yeni bir durum, özellikle benim için fazla yeni. Sen erkeklerden hoşlandığını bilerek yaşamışsın hayatını ve benimle ilgili altı ayı geçik bir süre hayaller kurmuşsun. Bense bodoslama daldım olaya, elime yüzüme bulaşıyor işte böyle. Niye ağırdan almaya çalışıyorum sanıyorsun?"
"Akışına bırakamaz mısın?" Deyip yüzünü bana döndü. "Bu kadar kuralcı davranmak yerine... olacakları kendi haline bıraksan?"
"Ben... kurallar ile büyüdüm Alec. Hiçbir şeyi akışına bırakamıyorum."
"Akışına bırakacağın bir zaman gelecekse eğer ben risk alırım ama her zaman bu şekilde olacaksa... ben yapamam."
"Aşmayı denerim." Deyip Jace'in yatağına oturdum. O sıra Alec de yüzünü bana dönmüştü. "Kırıcı oluyorum bazen değil mi?"
"Genel olarak kırıcı davranıyorsun." Deyip yastığına sarıldı. "Sorun etmiyorum Magnus ama bazen... doluyorum ve taşacak gibi hissediyorum."
"Üzgünüm, az önce konuşulan şeyleri unutabilir misin? Tamamen sil aklından, ben öyle şeyler demedim. Sen bana kurallarla ilgili konuştun ve ben de deneyeceğimi ama bunun zaman alacağını söyledim. Konu da orada kapandı ve ben..." ayaklandım ve onun baş ucuna eğilip dizlerim üstüne çöktüm "... aynen böyle sana baktım ve dudaklarına bir öpücük bıraktım."
Dudağına uzanıp bir öpücük kondurdum. Bunu yapmamla yana kaydı ve ben de yatakta yanına uzanıp ona sarıldım.
"Şu yatak iki kişilik olsa iyi olurdu."
"Jace'in yatağı ile birleştirelim mi yatağımı?"
"Senin zekanı seviyorum."
...
Jace seri üzgün arkadaşlar ankskskd
Kafamda odaya gelip yere çöken ve içten içe ağlayan bir Jace belirdi ahsjskkss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
This is my Kingdom (Malec)
FanfictionBabası tarafından bir prenses ile evlenmesi istenen bir prens; Magnus. Ve imkansız olduğunu bildiği halde bir prense aşık olan bir şövalye; Alec. Peki işler daha ne kadar çığırından çıkabilirdi ki?