Chaos

2.5K 211 295
                                    

Bir kaos kokusu alıyorum, evet evet kesinlikle bir kaos bu...

Sabah erken saatlerde Sebastian'ın idamı gerçekleştirilmişti ve dediğim gibi bunu en önden izledim.

Şu an çok mu mutluyum? Hayır aslında o kadar da mutlu değilim.

Onun yaptığı şeyler her ne kadar iğrenç de olsa, ölümü içime su filan serpmemişti. Ya da rahatlatmamıştı.

Yalnızca hak ettiği cezayı aldı mı diye düşünmeden edemiyordum.

Bu düşüncelerin etkisi ile odama çıktım ve kısa süre sonra Clary sevinçle odama daldı.

"Efendim şuna bakın, Jace bana evlenme teklifi etti ve bir de yüzük almış."

Clary bana doğru yüzüğü gösterirken iyi bir yüzük aldıklarını görüp mutlu olmuştum.

"Gerçekten çok güzelmiş."

"Bir de bunu almış." Dedi boynundaki ince detaylı kolyeyi göstererek. "Çok güzeller ve ben çok mutluyum. En azından artık benimle ciddi olduğunu biliyorum ve bu beni rahatlatıyor."

"Senin adına çok sevindim Clary, düğününü bizzat ben yapmak istiyorum biliyorsun."

"Evet, yanımda bizzat siz durun istiyorum. Yüzüğü bana siz uzatın, koluma girip yanımda siz yürüyün.

Clary'nin hayatta olan hiçbir akrabası yoktu, çok küçükken saraya gelmişti ve aile olarak bildiği tek kişi bendim.

"Tabii ki de öyle olacak, başkasına söz vermeyi mi düşündün yoksa?"

"Hayır tabii ki. Hatta keşke sizin düğününüzde de yanınızda ben durabilsem."

"Aa niye duramayasın ki?"

"Babanız buna izin vermezler biliyorsunuz."

"Ondan izin alacağımı kim söyledi. Düğünümde yanımda olmanı istiyorum. Hem bence Alec de bunu ister."

Birkaç saniye sonra ikimiz de dediğim şeyin farkına vardık.

"Tabii ben Alec ile evlenebilecek olsaydım bunu isterdi." Dedim hüzünlü bir tonda konuşarak. O an Clary'nin de yüzü düşmüştü.

"Söz veriyorum size, eğer onunla evlenme gibi bir şansınız olursa bunun gerçekleşmesi için her şeyi yapacağım." Dedi Clary yüzüme dokunarak.

"Öyle bir seçenek yok Clary."

"Her zaman seçenekler vardır efendim, belki Tanrı size yardım eder."

"Tanrı'nın umrunda değilim ben Clary, öyle olsaydım beni Alec'le sınamazdı."

"İnsanların kaderi bu, kimse sevmediği birisi ile sınanmaz ki..."

"Haklısın... neyse beni boşver sen. Jace evlenme teklifi ederken önünde diz çöktü mü?" Dedim onun koluna girerek.

"Hayır ama sonra Alec arkadan onu itince dizi üstüne düştü. Sonra Alec aptal mısın niye diz çökmüyorsun diye ikaz edince Jace de ne bileyim daha önce birisine evlilik teklifi mi ettim sanki filan dedi. Öyle, eğlenceli bir andı aslında. Aynı zamanda heyecan verici."

"Bizimkiler yine bildiğimiz gibi yani."

"Ha bu arada, Alec size de bir şey almış ama kendi vermek istedi. Bence onun yanına bir uğrayın siz."

"Tamam, uğramaya çalışayım. Şu ara dikkat çekmek istemiyorum aslında ama yine de antrenman sırasında filan sorarım en kötü. Bu arada tekrardan senin adına çok mutlu olduğumu söylemem lazım."

This is my Kingdom (Malec)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin