Hikayedeki herkesin kafası güzel aynı ben amk nsmsmksks
Ve sanırım finale son birkaç bölüm, bu bölümlerin tadını çıkarın :(
Sabah gözlerimi açtığımda Alec'le sarmaş dolaş bir halde olduğumuzu fark edip gülümsedim ve ona biraz daha yaklaştım.
"Bunu yapmayı özlemişim." Dedim onun saçlarını okşarken. "Seninle uyumayı."
"Senin hakkında her şeyi özledim Magnus." Deyip gözlerini açtı ve ela gözlerini gözlerime dikti. "Baban beni bugün öldürecek. Dün ona çok fazla şey söyledim."
"Fazla değilmiş aslında."
"Hayır daha fazlası vardı." Deyip gözlerini kaçırdı. "Sana dün gece söylemedim."
"Ne söyledin ona Alec?" Dediğimde çekingen bir tavırla bana baktı.
"Ona aşktan bu kadar anlayan bir adamın neden bizim aşkımızı anlamadığını sordum. Bir süre bana öylece baktı ve bana bunu soracak cesareti nereden buldun dedi."
"Ve yine de yanıma gelmene izin verdi öyle mi?"
"Sanırım beni başından atmaya çalışıyordu. Çünkü fazla konuştum. Normalde bu kadar konuşan bir adam değilimdir."
"Boşver, bizim yararımıza oldu işte. Yanımda uyudun."
"Yanında uyumayı seviyorum. Sana ait hissetmeyi de seviyorum." Deyip dudaklarıma bir öpücük bıraktı. "Şimdi lütfen, birazcık daha uyuyalım. Seni çok özlemişim."
"Underhill senin nerene dokunacağını biliyordu, en son bana böyle bir şeyler söylemiştin."
"Seni sinir edip güçlerini çıkarmak içindi Magnus."
"Pekala öyle olsun ama bir daha onun adını ağzına bile almayacaksın anlaştık mı?"
"Anlaştık, söz veriyorum. Sen de bir daha..."
"Jace'e zarar vermeyeceğim. Zaten artık bir prenses ile nişanlı. İstesem de veremem." Dediğimde gülmüşü.
"Aynen öyle."
...
1 hafta sonra
Jonathan Clary'i kendi saraylarına götürmek istemiş olsa da Clary beni yalnız bırakmayı istememişti. Ben de onun gitmesini istemiyordum.
Özellikle Jace istemiyordu ama orta yolu bulmaya çalışacaktık.
Ayrıca Jocelyn yani Clary'nin annesi de saraya gelmişti ve kadın gerçekten çok kibardı.
Neyse asıl olay bu değil. Ben babama bugün kararımı söyleyeceğim. Bir haftayı Alec'le geçirmiştim ve sonunda Catarina denen prensesi çağırma kararı almıştım.
En azından çok düzgün ve saygılı bir prensesti. Her ne kadar başını yakmak istemesem de ona iyi davranacağıma emindim.
Babamın odasına girdiğim zaman bana "Alec'i de çağır." Gibisinden bir şey söylemişti. Kesin yine kızdıracak bir şey yaptık.
Kapıdaki askere Alec'i çağırması için bir şey söyledikten sonra odaya giriş yapmıştım.
"Yine ne bekliyor bizi baba?" Deyip tam karşısına oturdum.
"Artık tamamen bitecek her şey." Deyip arkasına yaslandı ve bana gözlerini dikti. "İkinizden de ölümüne bıktım biliyor musun?"
"Biliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
This is my Kingdom (Malec)
FanficBabası tarafından bir prenses ile evlenmesi istenen bir prens; Magnus. Ve imkansız olduğunu bildiği halde bir prense aşık olan bir şövalye; Alec. Peki işler daha ne kadar çığırından çıkabilirdi ki?