Normalde 4-5 bölüme final olacaktı ama aklıma bir olay daha yazmak geldi, onu yazarsam final gecikecek haberiniz olsun.
Alec:
Odada öylece otururken odaya Clary giriş yapmıştı.
"Alec nasılsın?"
Karşımdaki yatağa oturup beni izlemeye başlamıştı.
"Kötüyüm."
"Belli oluyor." Deyip yanıma oturdu. "Tamamen mi bitirdiniz?"
Başımı evet dercesine sallamıştım.
"Onu şimdiden özledim." Dedim yüzümü asarken. "Dayanamam ben onsuz olmaya. Onun iyiliği için uzak kalmamız lazım Clary, onu çok kötü bir hale getirdim."
"O seni seviyor ve sen de onu seviyorsun."
"Tüm bedenini bir bıçakla çizmişti Clary, eğer beni bunu yapacak kadar delice seviyorsa bu işte bir yanlış vardır. Sen Jace'in kendisine senin için zarar vermesini ister miydin?"
Başını olumsuz anlamda sallamıştı.
"Ben de istemiyorum, ondan uzak duracağım."
Clary kollarını açtığında hızlıca ona yaklaştım ve bana sıkıca sarıldı. Bir süre öylece bana sarıldı ve sonrasında bir yastık alıp beni dizlerine yatırdı. Neden bilmiyorum ama bunu yapmasına izin verdim ve saçlarımla oynamaya başladı.
"Küçükken annem de böyle saçlarım ile oynardı Clary ve iyi gelirdi."
"Şimdi de biraz iyi gelir umarım."
O an gözlerimi kapadım ve gülümsemeye çalıştım.
"Onu hep iyi hatırlatacağım, güzel anlarımız ile... Başka kimse ile de olamam ondan başka."
"Olamazsın biliyorum, ben de Jace ile ayrılsam başkası ile olamam. Ruhum da bedenim de ona aitmiş gibi hissediyorum. Belki Jace başkaları ile olur ama ben olamam."
"Magnus da başkaları ile olur ama ben olamam. Bu konuda ikisi birbirine benziyor. Ruhları acı çekiyor ama bedenleri yine zevk almayı istiyor. Bu şekilde ruhlarını dindirmeye çalışıyorlar. Biz öyle değiliz Clary, bizim ruhumuz acı çekiyorsa bedenimiz de acı çekmeli."
"Çok güçlüsün Alec, onca zaman boyunca yıkıldığını hiç görmedim. Ben senin yerinde olsam çoktan pes etmiştim.
"Ben pes edersem Magnus'a, Jace'e ne olacak Clary? Onlara iyi mi gelecek benim pes etmem, üzgün görünmem. Mesela Magnus'un ağlaması bana iyi mi geliyor? O kollarımda ağlarken güçlü kalmaya çalışmak o kadar zor ki... güçlü olduğumu göstermeye çalışmak o kadar zor ki... zayıf olduğumu göstermek istemiyorum."
"Magnus'la sevgili olmadan önce de kötü şeyler yaşadınız değil mi? Magnus bana bir şeyler söylemişti, seni terslediği hakkında."
"Beni öpmüştü, sonra da bana kızmıştı yaptığı şey için. Tuhaftı, ben ona karşılık bile vermemiştim ama ona olan hislerimi söylediğim zaman gözleri saf öfke ile dolmuştu. Kötüydü Clary, cidden kötüydü."
Elleri bu sefer daha şefkatle okşadı saçlarımı.
"İmkansız gelmiştir ona da, hislerinden korkmuştur."
"İmkansızdı zaten, sanırım o zamandan beri değişmeyen tek şey bu. Hala imkansız."
"Bundan sonrası için ikiniz için de hayırlısı neyse o olsun, söylenecek başka bir şey yok sanırım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
This is my Kingdom (Malec)
FanfictionBabası tarafından bir prenses ile evlenmesi istenen bir prens; Magnus. Ve imkansız olduğunu bildiği halde bir prense aşık olan bir şövalye; Alec. Peki işler daha ne kadar çığırından çıkabilirdi ki?